1980 yılı Türkiye için, ekonomi ve siyaset başta olmak üzere, toplumsal yaşamın her alanında büyük bir çöküşün yaşandığı bir kırılma noktası olmuştur.. 12 Eylül sabahı uygulamaya sokulan eylem, söylendiği ya da uygulayıcılarının sandığı gibi "terör olaylarının" zorunlu kıldığı bir sonuç değil, ülkeyi küresel isteklere sınırsızca açan bir başlangıçtır. 1980'de, siyasi çatışmanın Türkiye'yi kan gölüne döndürdüğü doğrudur. Ancak 12 Eylülle gerçek darbe; Türkiye'nin ekonomisine, siyasetine, aydınlarına ve ifadesini Atatürkçülükte bulan ulusal bağımsızlık geleneklerine yapılmıştır.
Editör : Mustafa_KAPLAN
Paylaşımları yorumlara kapalı olan "Herkes ve Birkaç Kişi" rumuzlu https://hikayelerdirgeriyekalan.blogspot.com/ adresindeki blogcu arkadaşımızın 12 Eylül 1980 darbesi ile ilgili
paylaşımına yer vermek istedim.
12 Eylül darbesini fırsat bilen güvenlik
güçleri insanlara zulmettiler. Bu acıyı yaşayan ve şahit olanlardan biri de
benim.
Selam ve saygılarımla.
14 YORUM:
eski blog arkadaşlarımızdan, eskiden beri kapalı yoruma, bazen bloglara yorum yapar kendisi de :)
YanıtlaSilMerhabalar Deeptone.
SilZiyaretiniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. Evet ben de eskiden beri tanırım. İlk tanıştığımız yıllarda paylaşımları yorumlara açıktı. Sonra yorumlara kapatmıştı. Ben de sizin bir paylaşımınızda yazdığım yorumda açıkladığım gibi. İlgimi çeken ve yoruma kapalı olduğu için yorum yazamadığım paylaşımlara sayfamda yer vermeye devam edeceğim. Tabi blog sahipleri müsaade ederlerse. Etmeyenler zaten paylaştığım yazıya yorum yazarak bu durumu bana bildirir sanıyorum.
Selam ve saygılarımla.
10 yaşındaydım, yağmurlu bir gündü ve yataktan çıkmamıştım korkudan....
YanıtlaSilMerhabalar Yüreğimin İklimi.
SilBlog ziyaretinize ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim. Yorumunuzu okuyunca etkilendim. O günlere dönmek doğru değil aslında . Ama ülkenin gerçekleri de böyle maalesef.
Selam ve saygılarımla.
8 yaşındaydım..O yıllarda olan biteni anlayamamıştım..Sonraki yıllarda o yılları anlatan kitapları okudukça tam bir felaket yaşandığını anlıyorum...Annemle babamın kitaplar nedeniyle kavga ettiklerini anlıyorum...Çok zor yıllarmış..Maalesef ülkemiz üzerine her daim büyük oyunlar oynanıyor ..Bunların sonuçlarından ülkemizi koruyabilecek ahlaklı vatansever zeki yöneticiler seçemediğimiz sürece daha çok oyunlar da oynanacak maalesef ....
YanıtlaSilMerhabalar Babaannemintakvimciği.
SilBlog ziyaretinize ve paylaşıma katkı sağlayan o güzel yorumunuza çok teşekkür ederim.
Evet, askeri ve siyasi darbeler, siyasi emelleri olan emperyalist ülkelerin marifeti diyebiliriz. 12 Eylül'ün doğru dürüst bir kayıp bilançosu çıkarılmadı. Gerçekten ülkemize ve milletimize yazık ettiler. Emperyalist ülkeler emellerine ulaştılar mı? Ulaştılar. Emperyalist ülkelerin oyunlarına maşa olanlar utansın!
Selam ve saygılarımla.
annem bana hamileymiş, şahit olmadım ama etkisini gördük, yaşadık ve hâlâ yaşıyoruz. yazıda belirtildiği gibi " ülkeyi küresel isteklere sınırsızca açan başlangıçtır" durumu gayet iyi açıklayan bir cümle olmuş. güzel bir paylaşım, teşekkür ederiz :)
YanıtlaSilMerhabalar Dilek Eren.
SilBlog ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. 12 Eylül darbesinin gerçekleştiği günü çok iyi hatılıyorum. O zaman 25 yaşındaydım ve sabahın erken saatinde henüz yataklarımızda yatarken, polis ve jandarma evimizi basmıştı. Eşkiyaların ev basmasından hiç farkı yoktu.
Selam ve saygılarımla.
Merhaba Recep Bey;
YanıtlaSilHenüz 2 yaşındaydım o tarihte.. Ama ilerleyen yaşlarımda asker emeklisi olan babamdan dinlediğim, bir çok farklı kitaptan okuduğum bir süreç.. 1988 yılında suikast sonucu şehit edilen Esat Oktay Yıldıran'ın da çocuklarını yakinen tanırım. Hakkına çok yazılan, çizilen, bugün başımıza bela olan terör olaylarının da alevlenmesine sebep olan yıllar olduğu ile ilgili de çok söylem var...
Merhabalar SzgnBsl.
SilBlog ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. 25 yaşındaydım, darbenin her türlü acısını ve meşakkatini yaşadım. Sabahın köründe henüz uykuda iken, jandarma ve polis tıpkı eşkiyalar gibi evimizi basmışlardı. Devamından bahsetmek istemiyorum.
Selam ve saygılarımla.
1980 darbesi hakkında bilgilerden dolayı teşekkürler:)
YanıtlaSilMerhabalar Dayı Yazar.
SilBlog ziyaretinize ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Selam ve muhabbet ile.
24 yaşındaydım. Sabah sokağımızda jandarmalar nöbet tutuyordu, (alt katımızda muhtarlıktı, muhtar hanım otururdu o yüzden mi yoksa bizim mahalle yani Üsküdar- Çiçekçi solcuların kurtarılmış bölgesiydi o yüzden mi bilmiyorum: hatta rahmetli Deniz Gezmiş'in baba evi birkaç sokak altımızdaydı) Evet her gün kan gövdeyi götürüyordu ben tanığım, her gün kovboy filmi gibi, mutlaka birkaç kişi birbirini öldürüyordu özellikle de üniversitelere, öğrencilere saldırıyor, oraya buraya okulların önüne bombalar atıyorlardı, bir gün benim okulun yanındaki telefon kulubesini havaya uçurmuşlardı benim tanık olduğum herkes önce sevindi, oh tamam artık Teksas gibi değildik ama sonra maalesef çok kötü oldu. ABD'nin bir planıymış meğerse! Şu anda dinciler, hırsız dinciler demek lâzım güçlendiyse bunun tohumları o zaman atılmış! Bilemedik. Evimizde Marx'ın kitapları vardı gazlı termosifonda yakmıştık:)))))hey Allah'ım! Nazi dönemi gibi o zaman da kitaplar yakılırdı sakıncalı denilerek. Yalnız şu anda durumumuz 12 Eylül'e rahmet okutur ülke resmen 72 milletten hapishane kaçağı, katil, sapık, psikopat işgali altında!
YanıtlaSilSelamlar, saygılar.
Merhabalar Bücürükveben.
SilBlog ziyaretinize ve paylaşıma katkı yapan değerli yorumunuza çok teşekkür ederim. Evet, maalesef çok kötü günler yaşadık. "Yalnız şu anda durumumuz 12 Eylül'e rahmet okutur ülke resmen 72 milletten hapishane kaçağı, katil, sapık, psikopat işgali altında!" İşte sizin bu son cümlenize şapka çıkartılır. Teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.
Yorum Gönder