Bu Asmadaki Üzümlerin Hepsi Küf Hastalığından Helak Oldu.


Merhabalar.

Bahçemizdeki asmalarda yetişen üzümlerden eşimle birlikte pekmez yapmaya karar verdik. Asmalardan biri oldukça yüksek bir yerde olunca oradan üzümleri kesmek çok zor oldu. Çünkü asma hemen bitişiğindeki kayısı ağacının dallarına sarılmış ve kayısı ağacı boyunca da yukarıya tırmandığı için, üzüm salkımları da bir o kadar yükseklerdeydi ki, zaten meyvesi olmayan kayısı ağacının dallarını kesmek zorunda kaldık. Aksi halde üzüm salkımlarını o yükseklikteki kayısı ağacına dolanmış çubuklardan almak mümkün değildi. 

Üzümün Çoğunu Bu Asmadan Aldık. Kayısı Ağacını da Böyle Kesmek Zorunda Kaldık. Yeni Sürgünler Oluşsun Diye Kesilen Yerleri Çamur İle Sıvadık.


En çok üzüm salkımı da bu asmadan çıktı. Diğer asmalardaki üzümleri hastalık yok ettiği için oradan hiç üzüm alamadık sayılır. Kestiğimiz yaş üzümleri tartmak mümkün olmadı ama, 4-5 leğen ve birkaç kova üzüm aldık. 

Recep Altun'u Üzüm Çiğnerken Görüyorsunuz.

Üzümleri evimizin demir camekanlı balkonuna çıkarttık. Orada yıkadık ve pekmez toprağı ile karıştırarak torbaladık. Daha sonra ben çizmeleri giydim ve üzüm çuvallarını çiğneyerek üzümün şırasını, balkon giderine yeni temiz plastik borular takarak aşağıya kurduğumuz bir düzenekle kovalara akmasını sağladık.

Şıranın Kovalara Alınması İçin Düzenek.

Şıra Kovaya Akarken

Bahçeye kurduğumuz ocağın üzerinde alimunyum leğende üzüm suyunu birinci günü kaynayıncaya kadar haşladık ve şırayı uykuya aldık. İkinci günü de haşlanmış üzüm suyunu pekmez elde edinceye kadar kaynattık. Tahminen 15 kg. yakın pekmez elde ettik. 

Eşim Kamer, Şırayı Kaynatırken.

Kırşehirli olmamız hasebiyle bizlerle dalga geçmek, bizleri küçümsemek ve aşağılamak için  Kırşehirlilere özellikle Kayseri ve Yozgatlılar "pekmez akıllı derler." Ve bu yakıştırmaya da bir sürü hikayeler uydurmuşlar. Hikayelerden biri şöyledir: Kırşehirli fakir bir adamın evinde yangın çıkıyor; evinde değerli varlık olarak sadece pekmez olduğu için, Kırşehirlinin de pekmezi kurtarma çabası yadırganarak adamcağızla "pekmez akıllı" diye dalga geçilmiş. Artık kim pekmez akıllı, kim değil o da size kalmış.