Bahçemizdeki asmalardan bu sene pekmez kaynatacak kadar üzüm alamadık. İlaçlamamıza rağmen, üzümleri yine küf hastalığı sardı. Biraz Yelek köyünden biraz da arkadaşımın ceviz bahçesindeki asmalarından getirdiğimiz üzümleri pekmez toprağı ile karıştırdık, balkonda torbalarda çiğnedik ve elde ettiğimiz şırayı leğene koyduk ve başladık şırayı kaynatmaya.
İlk günü şırayı bir taşımlık kaynattıktan sonra şırayı leğenden kovalara aldık. Şıra ertesi günü sabaha kadar kovalarda uyudu. Ertesi sabah uykusundan uyanan şırayı tekrar leğene boşalttık ve başladık yeniden kaynatmaya. Nihayet üzümden elde ettiğimiz şıra pekmeze döndü.
Biz Kırşehirliyiz. Belki duydunuz ya da duymadınız; biz Kırşehirlilerle alay edilen bir "pekmez Akıllı" hikayesi vardır. Bu zamana kadar rivayeten anlatılan hikayeyi sizlerle paylaşmak istedim.
Bir gün Kırşehirli bir köylünün ahırında yangın çıkar. Köylünün ahırında hem büyükbaş hayvanları, hem de pekmez küpleri varmış. Yangını gören diğer köylüler de yangın yerine yardıma gelmişler. Ahırı yanan köylü "Aman önce pekmez küplerimi kurtarın!" diye feryat ediyormuş. Oysa ahırda büyükbaş hayvanları da var; aslında yangından ilk kurtarılma önceliği canlılarındır. İşte bu nedenle "Nerelisin?" diye sorduklarında "Kırşehirliyim" deyince, "sen de mi pekmez akıllısın?" diye biz Kırşehirlilerle istihza ederler.
Anlatılan bu hikaye ne derece doğrudur, ya da uydurmadır bilmiyorum. Ancak, pekmezin değerini, pekmez kaynatan bilir. Bu yıl bizim buralarda pekmezin kilosuna yüz elli lira diyorlar. Bu da bir kilo bal parasına müsavidir.
30 Yorumlar
Zahmetli bir işmiş, emeğinize sağlık. Bu kadar uğraştığı için pekmez küplerini kurtarma istemiştir Kırşehirli belki de:) Böyle doğal ,ilk elden yapılmış pekmez yememişizdir çoğumuz, mutlaka lezizdir. yüz elli lira da çok değil bu zamanda.
YanıtlaSilselamlar.
Merhabalar *Mehtap.
SilEvet gerçekten çok yorucu ama bir o kadar da zevkli bir iş. Üzümleri omcalardan ve asmalardan kesip toplamak da kolay bir iş değil. Pekmez kaynatmak bir hayli zahmetli olsa da kışın güneş görmüş kar ile karıştırıp yemek de çok güzel olur.
Ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.
Kış hazırlıkları nasıl da yorucudur ama sonuç o yorgunluklara ve emeğe değer. İçeriğin ne olduğunu bilerek, güvenle yemek bir başka keyif verir insana.
YanıtlaSilBir zamanlar özellikle üzüm pekmezi yapılırdı. Artık öyle çeşitli ki: Dut pekmezi, erik pekmezi, harnup pekmezi... Bu yıl bal ile pekmez yarışıyorlar. Bir kilo saf balı yayladan 250 liraya aldık. Bir zamanlar yaylalarda kahvaltı sofralarının vazgeçilmez ürünleri bal, pekmez, tereyağı tulum peyniri idi...
Merhabalar Makbule Abalı.
SilEvet kış hazırlıklarının en yoğunlaştığı ay Ekim ayıdır. Bu ayda cevizler indirilir, pekmezler kaynatılır, turşular kurulur...
Pekmez sofralarımızın vazgeçilmez besin kaynağıdır. Eskiden ilçemizde o kadar çok üzüm bağlarımız vardı ki, şimdi bir tane örnek olarak gösterilecek bağ yok. Milletin bahçelerinde asmaları var; eğer iyi ürün alınırsa, o sene pekmez kaynıyor, yoksa pekmeze hasret gidiyoruz.
Ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla birlikte sağlıcakla ve esen kalın.
Merhaba Recep Bey...
YanıtlaSilPekmez Akıllı hikayesini ilk kez şimdi sizden öğreniyorum. Giden can, yerine gelmez ama giden mal, yerine gelir. Malı, candan daha değerliymiş o köylünün diyeceğim fakat sanmıyorum, hiç bir insanın bunu yapacağına. Rivayetmiş zaten. :)
Besin kaynağı pekmezin yapımı zor ve zahmetlidir. Eminim, keyifle yapıyorsunuzdur pekmezi. Hele markette satılanlara güven olmayınca kendi ürettiğiniz gıdalara paha biçilemez. Emeğinize sağlık olsun.
Size ve sevgili eşinize kolaylıklar diliyorum. Afiyetle tüketin.
Saygı ve selamlarımı gönderiyorum.
Merhabalar Nazlı Toaç.
Sil"Pekmez akıllı" yakıştırması gerçek mi değil mi, ben tam emin değilim. Bu hikayenin kaynağına da inmek çok zor. Ben de asla o köylünün büyükbaş hayvanları ile pekmez küpleri arasında pekmez küplerinin kurtarılmasını tercih edebileceğini sanmıyorum. Bu hikaye bana göre Kırşehirlileri akılsızlıkla itham etmek için yapılmış bir ironidir.
Pekmezin yapılmasına gelince, gerçekten çok zahmetli bir iş. Ancak, kaynatılacak üzüm şırası az olunca, o kadar yorucu olmuyor.
Ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla birlikte sağlıcakla ve esen kalın.
Pekmezin nasıl yapıldığını merak ediyordum, oldukça zormuş.. Elinize sağlık. Pekmez Toprağı demişsiniz, o nedir?
YanıtlaSilMerhabalar Sade C.
SilPekmeze neden pekmez toprağı eklenir, diye düşünenler için de hemen açıklamış olalım: Bu toprağın pekmeze, sahip olduğu o yoğun ve akışkan kıvamı ve tadı verdiği söyleniyor. Başka bir ifadeyle bu toprak, pekmezin pH dengesini sağlamak için kullanılıyor.
Pekmez toprağının içeriğinde bulunanlar ise onu tartışmalı bir hale getiriyor. Çünkü pekmez toprağının yapısında %50 ila 90 oranında kireç, %80'in üzerinde kalsiyum karbonat bulunuyor. Zaten içeriğindeki bu maddeler sayesinde pekmezin pH dengesini sağladığı söylenen pekmez toprağının kurşun gibi vücuda çok zararlı olabilecek ağır metaller içerme olasılığının da yüksek olduğu biliniyor. İşte tam da bu yüzden bazı pekmez üreticileri ve tüketicileri, pekmezin içinde bu toprağı kullanmıyor ya da kullanılmasını doğru bulmuyor.
Pekmezin yapılışı gerçekten meşakkatli bir iş. Üzümün bağlardan, asmalardan kesilerek bir yerde toplanması, çoğu hiç yıkamaz ama biz şırasını çıkaracağımız üzümü yıkar temizleriz. Daha sonra havuzdaki çiğnenecek üzümü pekmez toprağı ile karıştırırız. Plastik çizmeleri giyer ve havuzdaki temizlenmiş ve pekmez toprağı ile karıştırılmış üzümü çiğneyerek üzümün suyunu çıkarırız. Buna şıra deriz. Kaplarda toplanan şırayı, şıranın kaynatılacağı leğene aktarırız. Boş leğen daha önce kurulmuş bulunan ocağın üzerine yerleştirilir ve altı yakılır. Bir iki taşımlık kaynatılır. Daha sonra şıra leğenden tekrar kapalı kaplara alınır ve sabaha kadar uyumaya alınır. Sabahleyin tekrar ocağın üzerindeki leğene kaynamış şıra aktarılırı ve yeniden kaynatmaya devam edilir. Ta ki pekmez akışkanlığına ulaşıncaya kadar kaynatılır. Burada kaynama seviyesini iyi belirlemek lazım. Kıvamını ayarlayamazsanız, pekmezi elde edemezsiniz.
Ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla birlikte sağlıcakla ve esen kalın.
Merhabslar,
YanıtlaSilKolaylıklar dilerim. Sağlıklı ve doğal ürünler çok emek gerektiriyor. Emeklerinizin karşılığını alırsınız İnşallah. Saygılarımla.
Merhabalar Duygu Emanet.
SilÇok teşekkür ederim. Evet aynen söylediğiniz gibi, sağlıklı ve doğal ürün elde etmek için çok emek gerekiyor. Üzüm çok az olduğu için fazla uğraşmadık. İhtiyacımızı karşılayacak kadar pekmez elde ettik.
Ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla birlikte sağlıcakla ve esen kalın.
Pekmezin sofralara gelişi meşakkatli bir uğraşmış. Paylaşım ve bilgi için teşekkürler Recep bey
YanıtlaSilMerhabalar Hüseyin Güzel.
SilEvet Hüseyin hocam, pekmez meşakkatli bir uğraş. Ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için ben teşekkür ederim .
Selam ve saygılarımla birlikte sağlıcakla ve esen kalın.
Merhabalar,
YanıtlaSilne güzel olmuştur şimdi onlar, sağlıkla tüketmenizi dilerim kışın. Çok da zahmetli işler bunlar ama lezzetlerine diyecek yok. Bizim de asmamız var ama bu sene tüm yapraklar yandı nedense. Üzümde oluşmadı. Yanmasının nedeni asmanın altında demir olması diyorlar, sizce bundan mı?
Merhabalar Pelinpembesi.
SilEvet, söyleyenler doğru söylemişler. Asmanın iskeletini demir malzemeden yaptıysanız, hele ara çubukları da demir ise, yapraklarınız yanar ve üzüm olmaz. Asmanın direkleri ve kenar çerçevesi demir olarak kalsın, ama üzerine döşediğiniz ızgara çubukları da demir ise, demir ızgaraları ağaç ızgaralar ile değiştirin. Izgara için, çatı çıtası (2,5x5,0 cm. ebadı) olabilir. Bu çıtalar 3 ve 4 metre uzunluğunda biçilir. Sizin asma iskeletinizin enine ve boyuna göre uygun bir çatı çıtası uzunluğu tercih edersiniz. Bu çıtaları asmanın üzerine ister akıllı vida kullanarak sabitleyin, isterseniz plastik kelepçe ile bağlayın.
Ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla birlikte sağlıcakla ve esen kalın.
Hikayeyi duymamıştım ama pekmez kaynaşması bilen biri olarak o emeği hele ki eski zamanlardaki gibi hakkıyla koyulatılmış pekmezini değerini düşününce elbette can kıymetli ama insan Bi düşünüyor hani
YanıtlaSilMerhabalar Uzmanamator.
SilKırşehirlileri çekemeyen birinin yakıştırdığı bir ironi de olabilir; gerçekten böyle yaşanmış bir olay da olabilir. Tam emin değilim.
Ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla birlikte sağlıcakla ve esen kalın.
Lise yıllarım Kırşehir'de geçtiği halde bu hikayeyi hiç duymamıştım. Çok güzel bir bilgilendirme oldu Recep Bey:) Çok teşekkürler. Bu arada uzun zamandır bloguma yeterli özeni gösteremediğim şu dönemde sık sık ziyaret ederek değerli fikirlerinizle ve örnek nezaketinizle bana katkı sağladığınız için çok teşekkür ederim. Sevgi ve saygılarımla::)
YanıtlaSilMerhabalar Eğitim Pınarı.
SilBu hikayenin çıkışı çok yeni. Eskiden bizler de hiç duymamıştık. Size yardımcı olabildimse, ne mutlu bana. Ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için ben çok teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla birlikte sağlıcakla ve esen kalın.
Emeğinize sağlık. Afiyet olsun Recep Bey. Çok kıymetli, çok faydalı bir ürün.
YanıtlaSilMerhabalar Klio'nun Şarkısı.
SilEvet, sizin de vurguladığınız gibi pekmez, gerçekten çok değerli ve faydalı bir ürün. Ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla birlikte sağlıcakla ve esen kalın.
Hikayeyi hiç duymamıştım ☺️. Biz de bu yıl tek bir üzüm yiyemedik tam meyveler oldu yağmur fırtına yağınca hepsi çürüdü maalesef 😔
YanıtlaSilMerhabalar Derya.
SilEvet sizin de değindiğiniz gibi, bu yıl meyve ve ürün veren ağaç, asma, omca ve bahçelere soğuk havalar, yağmur ve dolu yağışları zarar verdi. Arkasından o çok sıcak havalar da ne var ne yok hepsini yaktı ve kuruttu. Şu kaynattığımız pekmez için bile diğer bahçelerden üzüm getirttik de birazcık pekmez kaynatabildik.
Kırşehir'li değilseniz hikayeden bihaber olmanız normal. Büyük bir ihtimalle, Kırşehirlilere alerjisi olan birinin uydurduğu bir hikaye. Hiçbir aklı başında bir insan, yangın yerinden önce mal sonra can kurtarılacak diye bir tercihte bulunamaz.
Ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. Sağlıcakla ve esen kalın.
Merhaba,
YanıtlaSilNe kadar meşakkatli bir şeymiş ama insanın kendi pekmezini kendi eliyle temiz temiz yapması çok güzel bir şey, marketten ya da bakkaldan aldığımıza kim bilir neler katılıyordur veya ne koşullarda yapılıyordur bilemeyiz. Süt kazanının içine giren adamı görünce marketten uzun süre süt, yoğurt alamamıştım, en güzeli insanın kendi yiyeceğini, içeceğini kendisinin yapması ama işte herkese nasip olmuyor. Afiyetle tüketin, hikayesini ilk kez duydum ay inşallah o adam önce pekmezi kurtarmaktan vazgeçmiş ve hayvancıkları kurtarmıştır. Ay kıyamam yanmamış olsunlar.
Yine ilginç bir paylaşımdı. Çok teşekkürler.
Merhabalar Müjde Dural.
SilEvet pekmez öyle kolay bir şekilde elde edilecek bir ürün değil. Salça, bulgur, düğül, yarma, tereyağ, peynir, turşu, yufka ekmek vb. ürünlerin hepsi meşakkatli, öyle kolay elde edilemiyor. Biz tereyağımızı, yoğurdumuzu, peynirimizi, salçamızı, pekmezimizi hep kendimiz yaparız. Ancak son zamanlarda bazı rahatsızlıklarımızdan dolayı, bazı ürünlerimizi bizler de dışarıdan temin ediyoruz.
Hikayesini ilk defa duyduğunuzu belirttiğiniz olayın asla öyle gerçekleştiğini sanmıyorum. Aksi halde Kırşehirliler gerçekten pekmez akıllı olur. Bu hikaye, Kırşehirlileri çekemeyen komşu illerin vatandaşlarının uydurduğu bir ironidir.
Ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. Selam ve saygılarımla birlikte sağlıcakla ve esen kalın.
ne tatlı bir hikaye bu. pekmez akıllı sözünü ilk defa duydum ama artık kullanırım çok hoşmuş :)
YanıtlaSilMerhabalar Deeptone.
SilPekmez tatlı olunca hikayesi de tatlı oluyor.
Ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.
Bir süre köyde yaşadığım için köylülerin yaptıklarını izleme fırsatı bulmuştum. Epey zahmetli bir iş, ellerinize sağlık. Çok şifalıdır ve pek severim. İster üzüm, ister dut olsun pekmez sevdiğim bir gıdadır. Sizlere de şifa ve afiyetler olsun.
YanıtlaSilMerhabalar Momentos.
SilZiyaretiniz ve değerli yorumunuzla paylaşıma sağladığınız destek ve katkıdan dolayı teşekkür ederim. Evet sizin de buyurduğunuz gibi pekmez, çok zahmetli bir uğraş sorunu elde edilen vazgeçilmez gıdalarımızdan biridir.
Aslında bu sene de asmalarda üzüm olmadı. Olan üzümü değerlendirmek adına, diğer tanıdıklarımızdan temin ettiğimiz üzümlerle birazcık pekmez elde ettik. Elde ettiğimiz her ürünü çocuklarımızla, yakınlarımızla ve çevremizle paylaşırız. Paylaşmak bizi mutlu etmekle birlikte ürünü elde ederken çektiğimiz zahmeti de unuturuz.
Sağlıcakla ve esen kalın.
Merhaba Recep Bey,
YanıtlaSilSiz, kendi kediniz mi diye sorduğunuz için, bir de kendi kedim Bücürük'le
resim çektim. Haber vereyim dedim. :)
Teşekkür ederim, sayfanızı ziyaret edeceğim.
Sil*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*