Gelmeyin


henüz daha doğmamış çocuklara,
bir nasihatim var benim.
gelmeyin bu yalan ve arsız dünyaya.
aldanmayın bu sahte oyun ve oynaşa.
zaman öyle çabuk geçiyor ki;
siz kendinizi yetiştiremeden, 
bir de bakmışsınız ki,
hayat sizi yetiştirmiş,
kaçınılmaz o son noktaya...
gelmeyin bu yalan ve namert dünyaya.
ne rüyalarında bir hakikat var; 
ne de gerçek hayatında.
gelmeyin bu yalan ve kahpe dünyaya.
günümü gün ederim sanmayın,
hiçbir şey göründüğü gibi değil;
nasıl bir oyunun seni beklediğini,
dünyanın sana ne hazırladığını bilmeden,
düşmeyin bu sahte dünyanın tuzağına.
gelmeyin derim ben, bu yalan dünyaya,
bekleyin, sabredin biraz daha... 
belki de beklediğimiz o son yakındır;
siz hiç eziyet çekip harcanmayın boşuna.
pişmanlıklar ve acılardan ibaret olan, 
gelmeyin bu yalan ve haset dünyaya.
gelmeyin kötülüklerine çark olmaya. 
gelmeyin, gelmeyin pişman olmaya...

Recep Altun, 28 Kasım 2023,Sincan/Ankara

Yorum Gönder

14 Yorumlar

  1. Çocuklar gelmeyince olmaz, siz başka bir çözüm bulun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yukarıdaki Adsız yorum, test amaçlı olmak üzere Recep Altun tarafından yazılmıştır.

      Sil
  2. Kaleminize sağlık Recep Bey, valla aynen katılıyorum. Kimse gelmesin bu dünyaya. Burası gelinecek yer değil. Keşke ben de gelmeseydim ama soran olmadı ki, maalesef geldim.
    Selamlar, saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar, Müjde Dural.
      Değerli yorumunuzla nasihata yaptığınız katkı ve desteğiniz için çok teşekkür ederim. Tuzu kurulardan başka geldiğine memnun olan yok. Onlara bile sorsanız, pişman olduklarını itiraf ederler. Çünkü geçici bir oyun ve oynaştan ibaret olan bu dünyanın nesine ve neresine imrenelim ki? Sonu hazin ve ölüm... Öldükten sonra nereye gideceğimiz, ya da ne olacağımız bile belli değil.

      Sizin de buyurduğunuz gibi, kimsenin elinde değil. Ama gerçekten üzerinde çok düşünülmesi ve kafa yorulması gereken bir konu. Güneş olmasa karanlık ve soğuk olur ve hiç çekilmez değil mi? Bir taraftan gerçeği ölünce göreceğiz diye ümit ederken, diğer taraftan da sonsuzluğun sonsuzluğunda kaybolup gideceğiz ve bir daha hiçbir şey hatırlamadan bir hiç olacağız. Ben diyorum ki, o zaman bu dünyaya gelip bir günlük de olsa, yaşanmış bir hayatın böyle bir sonsuzluk kavramında bir hiç olması sonsuza dek kaybolup gitmesi hiç mantıklı gelmiyor. Mutlaka bu dünyada ölümle sonuçlanan hayatımızın bir anlamı olmakla birlikte ruhumuz bir başka boyutta bir başka hayata devredilebilir diye düşünüyorum. Bütün bunları ölünce ya bileceğiz, ya da bilmeden sonsuzluğun sonsuzluğunda kaybolup gideceğiz.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  3. gelsinler de bizim ülkeye gelmesinler :) kuzey avrupa, kanada, avustralya, japonya, yeni zelanda da filan doğsunlar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Deeptone.
      Paylaşıma alternatif teklifler sunan o güzel yorumunuza çok teşekkür ederim. Ne güzel ülkeler sıralamışsınız. Orada da doğan çocuklar var ve onlar ne şanslı çocuklar öyle değil mi? Filistin gibi, Türkiye gibi bir ülkeye doğmaktansa Finlandiya gibi bir ülkeye doğmayı yeğleriz diyorsunuz. Haberiniz olsun bu yorumunuz SPAM'a düşmüş.
      Selam ve saygılar.

      Sil
  4. Merhaba Recep Bey...
    Her ne kadar gelmeyin desek de, çocuklar dünyaya gelmeye devam edecek. Ne yaparsak yapalım bunu durdurmak mümkün değil. Madem öyle, niye güzel bir dünyaya gelmelerini sağlayamıyoruz ki. Şu anda yaşadığımız zaman çerçevesinde bulunan insanlar niçin farkında değil, işte ben bunu anlayamıyorum. Çıkar, açgözlülük, hainlik, talan...Kalpleri ve beyinleri hep kötücül düşüncelerle beslenmiş insanlar olmasın, bakınız nasıl da güzel olur dünyamız. Tek sorun iyilerin, kötülükle başa çıkmaya çalışamıyor oluşudur. Bundan cesaret alan kötüler de elinden geleni ardına koymuyor.
    Son zamanlarda çevremde yeni evli çiftlerden çok sık duyduğum, dünya gittikçe kötüleşiyor, çocuk sahibi olmayı düşünmüyoruz, olduğudur. Haklılar elbette ve düşüncelerine de saygı duyuyorum.
    Şiir için yürekten tebrik ediyorum sizi. Dünyanın günümüz halini özetler şeklindeki nasihatlar, insanlık tarihine geçecek ders niteliğinde olmuş mısralar. Umarım geldiklerinde pişman olmayacakları bir dünyayı görme şansları olur çocukların.
    Paylaşım için teşekkür ediyorum size. Gönlünüze sağlık olsun.
    Selam ve saygılarımı gönderiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Nazlı Toaç.
      Değerli yorumunuz ile paylaşıma yaptığınız katkıya çok teşekkür ederim. Biz ne söylesek de bu çocuklar dünyaya gelmeye devam edeceklerdir. Aksi dünyanın fıtratına terstir. Bu saptamayı bilmekle birlikte görünen köy de kılavuz istemiyor. Dünyamızın insanlık tarihi nereye uzanıyorsa bilmiyorum ama; kötülük, hep iyiliğin karşısında kazanmış ve üstünlüğünü hep muhafaza etmiştir. Bizler ne kadar çabalarsak çabalayalım, sonucu asla değiştireceğimizi zannetmiyorum.
      Dua ve temennilerinize yürekten amin diyerek iştirak ediyor ve teşekkür ederiyorum.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  5. Kalemin daim olsun Recep bey.
    Yazdıklarınıza aynen katılıyorum.
    Çocuklara sahip çıkamadıktan sonra bu dünya da yaşam neye yarar ki..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Hüseyin Güzel.
      Ziyaretiniz ve paylaşıma değerli yorumunuzla yapmış olduğunuz destek ve katkı için çok teşekkür ederim.

      Çocuklarına hakkıyla, layıkıyla sahip çıkan ailelerin sayısı bir elin parmakları kadar desem, asla mübalağa etmiş olmam. Çünkü çevremdekiler, benim bu tespitimi doğrular niteliktedir.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  6. Kapılarımızı ardına kadar açtık. "Yurtta Barış, Dünyada Barış" sağlanamadıktan sonra "Düşman Kardeşler" de hızla çoğalacaktır. Çağrıları duyan, farkında olan, önlem alabilecek kişilere acilen ihtiyaç var.
    Emeğinize, yüreğinize sağlık.
    Selam saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Makbule Öğretmenim.
      Ziyaretinize ve değerli katkı ve destek içerikli değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
      "Çağrıları duyan, farkında olan, önlem alabilecek kişilere acilen ihtiyaç var!" Diyorsunuz ve ne de güzel söylüyorsunuz. Kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim. Bu çağrılara kulak veren ve önlem alabilecek kişiler hani nerede? Onlar bir bir kayboluyorlar, biliyor musunuz?
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  7. Acaba biz Dünya'ya gelmeden önce bir yerde bize soruluyor mu gerçekten? Belki de bile isteye geliyoruz Dünya'ya, öğrenmeye ve büyümeye ama unutuyoruz kendi isteğimiz olduğunu. Hayattan almamız gereken dersler var belki de bu yüzden geliyoruz Dünya'ya. Bilemiyorum. Dönem dönem değişen fikirlerim var bu konuda :)

    YanıtlaSil
  8. Merhabalar, Manxcat / KuyruksuzKedi.
    Ziyaretinize ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
    Ne dünyaya gelişimizle ilgili, ne de henüz daha bir hiç iken durumlarımız ile kesin bir bilgiye ve hafızaya sahip değiliz, tabi dinlerin öne sürdükleri olaylar ve konular hariç.

    Diğer semavi dinlerdeki bu konuyu bilmiyorum ama İslam inanışndaki durum şöyledir: Kainatı yoktan var hale getiren de, insana ruh üfleyebilen de Nefes-ur Rahman'dır. Kalu Bela'da da ''ben sizin Rabbiniz değil miyim'' şeklindeki soru, İlahi Nefes tarafından sorulmuştur. Ruhların cevabı da "bela" evet olmuştur. (Araf Suresi:172-173. ayetler.)

    Şimdi bu duruma göre, henüz daha bizler ana rahmine düşmeden önce yaratılmış ve derin uyku halinde olan varlıklarız ve sırası gelen dünyaya geliyor. Ancak sıran geldi, biz seni dünyaya göndereceğiz, gitmek istiyor musun? Ya da hangi ülkeye, hangi ana babaya gitmek istersin şeklinde ne sualler var, ve ne de tercihler var.

    Sonuç olarak: Bizlere asla bir soru sorulmuyor. Mahiyetini bilemediğimiz bir şekilde bu dünyaya geliyoruz, yaşıyoruz ve ölüyoruz. Bu konulara pozitif ilimler bir açıklama getiremeyince, görev dinlere ve inançlara kalıyor. Allah bu dinlere ve inançlara da merhamet versin.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil

*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*