..... Sahibi Olmadan, .....Sahibi Olunmaz


Merhabalar.

Güzel ülkemizin gerçek vatanseverlerinden biri olan değerli Uğur Mumcu'yu, haince ve gaddarca bir saldırı sonucu 24 Ocak 1993 tarihinde kaybedişimizin 31. yılında rahmet, sevgi ve saygıyla anıyoruz. Saygıdeğer Uğur Mumcu, bir araştırmacı gazeteci olarak, sanki kendi yaşamının bir özeti sayılan "Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olunmaz" özdeyişini bizlere armağan etmiştir. 

Yaptığı araştırmalarla, güzel ülkemizin ulusal çıkarlarını gözeten ve korumaya çalışan değerli Mumcu, MOSSAD ile Barzani arasında 70'li yıllardan beri süregelen ilişkiyi açıklayan 7 Ocak 1993 tarihli yazısından sonra öldürülmüştür. Birçok araştırmacı da, ABD emperyalizminin gerçek amacını ortaya koyan ve bugün de geçerliğini koruyan bu yazı nedeniyle onun hayatını kaybettiğini ileri sürmektedir.

Bu çağda, ulusal birlik ve beraberliğimizi korumak amacıyla yaptığı bir araştırma ve inceleme sonucunu içeren kendi yazısının, yazarının hayatına mal olması ne kadar acı ve kaygı vericidir!

Ne yazık ki bugüne kadar, bu hain ve gaddarca saldırının katilleri hala bulunamamıştır. Muammer Aksoy (1990), Çetin Emeç (1990), Turan Dursun (1990), Bahriye Üçok (1990), Uğur Mumcu (1993), Eşref Bitlis (1993), Ahmet Taner Kışlalı (1999)  ve Necip Hablemitoğlu (2002) gibi ulusal değerlerimizi, faili meçhul cinayetlere kurban ettik. Eğer onların katillerini bulamazsak, birilerinin cesareti giderek artacak ve ülkemizin daha birçok önemli değerini yitireceğiz.

Yine Uğur Mumcu'nun gerçek değerini ve amacını bilmeyenlere veya unutanlara yeniden hatırlatmak için Köy Enstitüleri'nin ülkemizin geleceği açısından ne kadar önemli olduğunu vurgulayan bir konuşmasını da hatırlatmak isterim. Umarım, değerli Mumcu'nun bu önemli uyarısı sonucunda, güzel ülkemizin ulusal birliği ve bütünlüğü, laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti yapısı için kaygı duyan tüm vatanseverler; gereken değerlendirmeyi yaparak, güç birliği zamanının geldiğini ve geçmek üzere olduğunun farkına varırlar. 

Selam ve Saygılarımla.

Yorum Gönder

10 Yorumlar

  1. Recep Abi, bugün gibi aklımdadır öldürüldüğü gün...otuzlu yaşların başındaydım sanırım; öğleden sonra tv izliyordum ki, alt yazıda geçti, tüm aile şoke olduk, çok üzüldük...katillerinin hâlâ bulunmayışı, cezalarını çekmeyişleri üzüntümüzü daha da arttırıyor. Lanet olsun yapanlara. Çok değerli bir insandı, Darağcında Üç Fidan ve pek çok kitabını okumuştuk: Sakıncalı Piyade'yi okuduktan sonra da İstanbul'daydık o yıllar tiyatroda izlemiştik, yazdığınız diğer kayıplarımız da öyle. Onun da, Bahriye Üçok, Eşref Bitlis komutanımız, Kışlalı, Hablemitoğlu'nun Mekanları Cennet olsun.
    Selamlar, saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar.
      Ziyaretinizle birlikte paylaşıma katkı ve destek sağlayan değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
      Yazının içinde tüm adı geçen değerlerimize rahmet diliyor, sevgi ve saygıyla anıyorum. Makamları âli, mekanları cennet olur inşAllah.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  2. Hepsi nurlar içinde yatsın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. merhabalar *mehtap.
      Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  3. Bir cinayete fâil-i meçhul adı koyuluyorsa muhtemelen o cinayeti derin devlet işlettirmiştir diye düşünüyorum ben. Yoksa uzunca bir süre bir cinayetin failinin bulunamaması mümkün değil...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Recep Hilmi Tufan.
      Ziyaretinize paylaşıma katkı ve destek sağlayan değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

      Değerli kardeşim, faili meçhul kalan tüm cinayetlerin arkasında derin devletlerin olduğu saptamanıza aynen katılıyorum. Memlekette dörder katlı on blogdan müteşekkil 160 daireli sitemizde ikamet ederken, öğretmen arkadaşımızın birine bir telefon geliyor ve sitenin ortasından geçen ana
      yoldan akşam vakti gelen bir otomobile binip gidiyor. Gidiş o gidiş. Ertesi sabah öğretmen arkadaşımızın cenazesi bir köy yolunda bulunuyor. Aradan yıllar geçti, hiçbir iz ve delil bulunamadığı gibi faili meçhul kaldı. Faili meçhul kalınca bizler de öğretmen arkadaşımızın katledilmesinde derin devletin olduğunu tahmin ettik. Çünkü geriye başka bir yol kalmıyor. Şuna inanın her faili meçhulün arkasında derin devlet/ler var.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  4. dedemlerin evinde vardı, sakıncalı piyade adlı romanı, değerli aydınlarımızdan :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Deeptone.
      Ziyaretinize ve paylaşıma katkıda bulunduğunuz değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
      Sakıncalı Piyade, araştırmacı gazeteci-yazar Uğur Mumcu'nun 12 Mart 1971 Muhtırası döneminde yaşanan bazı olayları anlatıp eleştirdiği kitabıymış. Gerçi bu kitabını okumadım ama, yaptığım araştırmalar sonucu içeriğini öğrendim. İnşAllah tamamını okumak da nasip olur.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  5. İzmir Basın Müzesi'ndeki o kara listeyi hiç unutamıyorum Recep Bey. Son 100 yıl içinde görevini layıkıyla yaparken katledilen gazeteciler, ne çok varmış. Müzeye gidene kadar da bilmiyordum, listenin çok uzun olduğunu. Faili meçhul deniyor ama meçhul değildir o, gayet de biliniyordur.
    Rahmetli Ahmet Taner Kışlalı'nın Siyaset Bilimi kitabını yıllar önce alıp okumuştum. En değerli eserlerden biri olan bu kitabı okuması için kime verdiğimi hatırlayamadığımdan geri gelmedi bana. Çok hayıflandım, nasıl kitabımı kaybettim diye. Her bir cümlesi ders niteliğinde, akıcı, aydınlatıcı, anlaşılır dilde siyaseti bilimsel çerçevede değerlendirmiş rahmetli Kışlalı. Bakınız, aradan neredeyse 20 yıldan fazla olmuş ve tek sefer okumuş olmama rağmen kitap hâlâ anılarımdadır. Çok etkilenmiştim yazarın kaleminden. Eğer ki karşınıza çıkacak olursa kitap, alıp okumanızı tavsiye ederim.
    Değerli aydınlarımızı rahmetle anıyorum. Mekanları cennet olsun.
    Size de paylaşım için teşekkür ediyorum Recep Bey.
    Unutmayalım, unutturmayalım!
    Saygı ve selamlar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Nazlı Toaç.
      Ziyaretinize birlikte paylaşıma katkı ve destek sağlayan o güzel ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

      Doğru, ilkeli ve tarafsız yayın yapan korkusuz gazeteciler bunun bedelini canları ile ödemişlerdir, kendilerini rahmet, saygı ve sevgiyle anıyorum. Rahmetli Ahmet Taner Kışlalı'nın önerdiğiniz "Siyaset Bilim Kitabı"nı okumaya gayret edeceğim.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil

*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*