Merhabalar, sayın blogger arkadaşlarım. Bu sefer değişik bir konuyu ele alarak yöremizde sıkça söylenen bir deyimden bahsetmek istiyorum.

Geçenlerde bir akşam yemeğimizde çorbamız yokmuş. Akşam yemeği vakti de çok yakın, eşim: "hemen bir çorba pişireyim" dedi.  Ben de: "yemek vakti yakındır, çorba yetişmez!" dedim. Eşim de "rahmetlik annen hep bana: 'iki daşar, bir coşar, delinin aşı tez pişer' derdi,  merak etme  iki daşar, bir coşar, benim aşım tez pişer" diyerek akşam yemeği vaktine şehriye çorbasını yetiştirdi ya!  33 yıllık hayat arkadaşımın çok kısa sürede harikalar yarattığını bilmiyor değilim. Ama bu sefer ilk defa bu deyimden bahsederek çorbayı pişirdi ya, ben  de : "acaba hayat arkadaşımın gerçekten deli bir tarafı var mıydı?' diye kendi kendime sormadan edemedim...

Recep Altun