Yazıklar Olsun!




















Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'ün PKK terör olayları karşısında verdiği demeçleri hatırlarsanız, konuyla ilgili olduğu için bu demeçlerinden sadece üç tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum.
"...Terörle devleti hizaya getiremezler. İçeride ve dışarıda teröre karşı mücadele en tabii hakkımız. Bu da kararlılıkla sürecek. Bugün verdiğimiz şehitler, en zor hava şartları altında arkadaşlarına yardım etmek için her şeyi göze alıp havalanan helikopterin düşmesiyle verildi. Ailelerin hepsine sabır diliyorum..."
"...Türkiye'yi terörle herhangi bir şekilde hizaya getirmek asla mümkün değildir ve olmayacaktır. Terörle herhangi bir şekilde hak kazanmak asla mümkün değildir..."
"...Şiddetle ve terörle, Kürt sorunun çözümü konusunda bir yere varılamaz, bir devlet teröre baş eğmez, hiçbir devlet terörle de hizaya getirilemez..” 

Dikkat ederseniz Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül her demecinde Türkiye'nin ya da devletin "terörle hizaya getirilemeyeceğini" vurgulamıştır. Bir kere Cumhurbaşkanımızın kullandığı "hizaya getirilmek" deyimini hiç hoş karşılamıyordum. Neden mi? Kim hizaya getirilir? Yani Türkiye, ya da devlet hizaya getirilmeyi hak eden yanlış bir davranış ya da yol üzerinde miydi?..

Peki, şu andaki durum nedir? Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'ün deyimiyle, Türkiye ya da devlet terörle hizaya getirilmiş midir?..

Yukarıda gördüğünüz fotoğraf karesi 27 Nisan 2013 tarihli Sözcü gazetesine aittir.  26 Nisan 2013 tarihinde bir festival için İzmir Bayındır'a giden Devlet Bakanı Bülent Arınç ve eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın yanına bir kadının yaklaşarak "Yazıklar olsun, sattınız vatanı!" diye isyan ettiğinin haber fotoğrafıdır.

Bu neyi gösteriyor?.. Türk milletinin olayın farkında olduğunu gösteriyor. Kanla irfanla kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet muhafaza ve müdafaası için ne gerekiyorsa elinden geleni yapacağını gösteriyor...

Recep Altun

Yorum Gönder

10 Yorumlar

  1. getirin öpücem o kadını
    mübarek insan o
    ve de cesur :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Tulay Demirbas, hoş geldiniz.

      Blog sayfama yaptığınız ziyarete ve konuyla ilgili o değerli ve güzel yorumunuza çok teşekkür ederim. Sizin de dediğiniz gibi, hem mübarek hem de cesur bu kadının eli de öpülür, ayağı da.

      Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.

      Sil
  2. Merhaba,
    "Kendinizi yorum yapmak zorunda hissetmeyiniz." notunuz çok anlamlı.
    Bu hale düşmemize bizler sebep olduk. Bu halden kurtulmamızı da yine bizler sağlamalıyız.
    Hayırlı günler dileğiyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Sabahattin Hocam, hoş geldiniz.

      Blog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.

      Selam ve dualarımla.

      Sil
  3. Recep Bey Merhaba... Türkiye Cumhuriyet Devleti yeryüzünde var olan diğer devletler gibi kolayına kurulmadı bu bir! Ne zor şartlarla kazandığımız topraklarımızı ve bağımsızlığımızı öyle kolay teslim etmeyeceğimizi de herkes tarafından çok iyi biline bu iki! Bu ülkenin vatandaşları iyi biliyor ki, gidecek başka bir ülkeleri yok bu da üç!!! Saygılarımla,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Tülay Öğretmenim, hoş geldiniz.

      Blog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim. Bir önceki yorumunuzu da okudum. Elbette haklısınız.

      Selam ve dualarımla.

      Sil
  4. Merhaba Recep bey, Ben çoğu zaman Hüseyin Beyi okur ama yorum yazmam. Çünkü farklı görüşler, her insanın kendince olaylara bakması daha iyi doğrulamak, yalanlamak mecburiyeti hissetmeden okumak bu tip yazıları en doğrusu..Hayırlı haftalar dilerim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Blog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza teşekkür ederim.

      "Doğrulama ya da yalanlama mecburiyeti hissetmeden okuma" görüşünüze katılıyorum. Ama bu konuda sizin de doğrularınıza ve görüşlerinize ihtiyacım var. Beni doğrulama ya da yalanlama mecburiyetinde hissetmeden siz de pekala görüşlerinizi yazabilirsiniz. Ama ben sizi anladım, çünkü siz de haklısınız. Aksi halde bu doğruyu görme ya da eğriyi tespit etme polemiği uzar gider.

      Hatta daha önce böyle konularda yazma ihtiyacı hissettiğim de yazıları kaç kez yorumlara kapalı tutmayı düşünmüştüm. İnşaAllah bundan sonra da böyle yapacağım galiba.

      Selam ve dualarımla.

      Sil
  5. Benim umudum an be an azalıyor bu konuda,olanları müsamere izler gibi izliyorum sanki bizim hayatımız bizim yurdumuz değil gibi..Allah u teala sonumuzu hayır etsin,ne şanslı nesilmişiz,sonrakilere acıyorum ancak:(

    YanıtlaSil
  6. Blog sayfama yaptığınız ziyarete ve konuyla ilgili değerli duygu ve düşüncelerinizi içeren ve yüreğinizi yansıtan yorumunuza çok teşekkür ederim.

    Bugün söyleneni duymuşsunuzdur. ÖZERKLİK istiyoruz diyorlar. Cenab-ı Hakk'tan her zaman bu vatanın birliği ve dirliği için dua ettim. Ne büyük zorluklarla kurulan Cumhuriyetimize birlik beraberlik mi yakışırdı, yoksa parçalanmak mı? Adım adım parçalanıyoruz. Bunu hep dile getirip bloglarımızda paylaştığımız da bizi kasıtlı iktidar aleyhinde bir blog kabul edip kimse bloglarımızı ziyaret bile etmiyorlardı.

    Bu işin sonu çok kötü olacak ama, iş işten geçmiş olacak. Bakın Suriye'ye... Şerri bile bizi nasıl vuruyor. Kasıtlı olarak kimse müdahale etmiyor. Neden? Daha fazla yazmayayım.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil

*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*