Fotoğraf:İnternetten Alındı Anonimdir.
Bu dünyada sadece ben yaşamıyorum. Benden başka milyarlarca insan var. Bu dünyada sadece benim derdim yok, milyarlarca insanın sayısız dertleri var. Bu dertler olmak zorunda, hatta olmazsa olmazlarımızın içindedir ve hem de yeri baş köşededir. Bir dertsiz gününüz olsun da bakın bakalım, o günü nasıl geçireceksiniz?.. Derdiniz olduğu için şükredin. Hatta Cenab-ı Hakk’a yalvarırken “Neden bu derdi bana verdin?” diye serzenişte bulunmayın, bilakis “Bu derdi bana verdiğin için sana şükürler olsun Rabb’im” diye dua ve şükürde bulunun. Dertlerinizle yaşamayı öğrenin ve onlara alışın. Sakın onlardan nefret etmeyin, hatta onları sevin. Hem de bir kirpinin yavrusunu sevdiği gibi sevin; asla pişman olmayacaksınız, bilakis çok mutlu olacaksınız. Bu dertleri size arkadaş kılan Cenab-ı Hakk’ın hikmetinden sual olunmaz, hep O’na “hayırlısını ver!” diye dua etmiyor muyuz? O halde, bu yakınmalar niye?  Hem O’ndan hayırlısını talep ediyoruz, hem de verdiklerine razı gelmiyoruz. Hakkımızda neyin hayırlı, neyin hayırsız olduğunu O’ndan daha mı iyi bileceğiz haşa! Siz O’ndan razı olun ki, O da sizden razı olsun. Dolayısıyla dertlerimiz bize bir yoldaş ve bir arkadaş olsun. Dertlerimizin bize bir dert değil, bir dost olmasının yolunun, O’nun rızasından geçtiğini unutmayalım.

Recep Altun