Hayallerinle Gel
Merhabalar,
“Pe Hito” tarafından
“Hayallerinle Gel” konusuyla mimlenmiş bulunmaktayım. Önce Pe Hito’nun bu ince
ve nazik mim davetine huzurlarınızda çok teşekkür ederim. Her ne kadar sözlük anlamını bilsek de ben
yine de Türk Dil Kurumu’na başvurarak hayalin sözlük anlamına baktım ve kökeni
Arapça olan bu kelimenin Türkçe’mizde ne anlamlara geldiğini aşağıya
örnekleriyle birlikte aktardım.
1. isim Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve
gerçekleşmesi özlenen şey, imge, hülya
"Mustafa Kemal hayallerin değil hakikatlerin adamı idi." - F. R. Atay |
2. Belli belirsiz görülen şey, gölge
|
3. fizik Görüntü
"İnsanın aynadaki hayali." |
4. ruh bilimi İmge
|
5. Aydınlatılan bir perde arkasında
deri veya kartondan yapılmış, hareket edebilen
resimler ve bunlarla oynatılan
oyun
"Hayal yani Karagöz oynatan bir sanatkârmış." - A. Ş. Hisar
|
İşte bu kadar açıklamayı
yaptıktan sonra şimdi hayallerimle gelebilirim. Mimin konusunu içeren hayal kelimesinin mahiyetinin ilk sırada yer alan:
Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey, imge,
hülya” olduğunda hiç şüphe yoktur.
Hepimizin umutlarının bağlandığı,
gerçekleşmesi özlenen sayısız hayallerinin olduğu muhakkaktır.
Yeryüzü kan gölüne döndü. Her ne
kadar günümüzde eskisi gibi devletler arasında yapılan cephe savaşları gibi
savaşlar olmuyorsa da bunun yerini aynı kanın ve gözyaşlarının akıtıldığı
bölgesel iç karışıklıklardan kaynaklanan irili ufaklı savaşlar almaktadır. Aynı savaşı biz de akıbetinin ne olacağı
belli olmayan PKK terörü ile yaşadık.
Bu bağlamda, yeryüzünde gereksiz
yere akıtılan kan ve gözyaşlarının dindirileceği, insanların ve milletlerin
birbirleriyle kardeşlik duygusuyla birlikte barış ve huzur içinde güzel geçinip yaşayabileceği mutlu bir dünya
düzeni hayal ediyorum. Cenab-ı Hakk, inşAllah bu hayalimin bir gün
gerçekleşmesini sağlar.
Selam ve dualarımla birlikte en
Güzel’e emanet olun efendim, saygılarımla.
Recep Altun
Teyemmüm Yerine Abdest Alma
Kur'an-ı Kerim'de namaz kılmak için abdest almanın, eğer cünüplük hali mevcutsa yıkanmanın yani gusletmenin şart olduğu açıkça ifade edilmektedir. Bu şart, namazın dışında herhangi bir ibadet ve dini bir hükmü yerine getirmek için mevcut değildir.
"Ey inananlar! Namaza kalkacağınız zaman; yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi, başlarınıza dokunup, topuklarınıza kadar ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüpseniz yıkanın, şayet hasta veya yolculukta iseniz, ya da ayak yolundan gelmişseniz, yahut da kadınlarla dokunuşmuşsanız ve su da bulamamışsanız temiz bir toprağa yönelin, onunla yüzlerinizi ve ön kollarınızı sıvazlayın. Allah sizi zora koşmak istemez. Ancak, şükredersiniz diye sizi arıtmak ve size iyiliğini bütünlemek ister." (1)
Teyemmüm, temiz bir toprağa iki defa el sürüp birincisinde yüzü sıvazlamak, ikincisinde de sol el ile sağ kolu ve sağ el ile sol kolu sıvazlamaktır. Görüldüğü gibi bu ayette hayız zikredilmemiştir. Çünkü tuvalete gitmek nasıl tabii ve insanın iradesi dışında bir durum ise hayız olma durumu da kadınların doğasında olan bir durumdur. Bu bakımdan tuvalete gitme gibi değerlendirilir. Bunun için bu durumda sadece abdest almak yeterlidir.
Su olmadığı zaman teyemmüm edilir. Ancak suyun bulunmayışı iki şekilde olur. Birincisi, gerçekten suyun olmamasıdır. Diğeri suyun hükmen bulunmayışıdır. Su aslında vardır. Ancak su veya hava çok soğuk olduğu için kullanılması hastalığa ve hastalığın artmasına sebep olacaktır. Bu da genellikle gusletmek ve yıkanmak için söz konusudur. Böyle bir durumda cünüp olan yıkanmaz, ama normal abdest alıp namazını kılar. Hayızlı kadın da normal abdest alarak namazını kılabilir. Cünüp olan kadın veya erkek, sıcak su ve mekan bulana kadar normal abdest alarak namazlarını kılarlar. Hayızlığın, cünüp hali sayılmadığı ve aynı hükmü alamayacağı, ona benzemediği açıktır.
Bütün fıkıh kitaplarında, abdestin şart olduğu yerler sayılır. Fakat Kur'an'a ve sağlam hadislere müracaat edildiği zaman namazdan başka yerde abdestin ve guslün yani yıkanmanın şart olmadığı görülür. Namazın dışında da temiz olmak her müslümanın riayet etmesi gereken bir tutumdur. Temiz olmak ile abdest almak veya gusletmek ayrı ayrı şeylerdir. İnsan temiz olduğu halde abdestsiz ve cünüp olabilir. Temizlikten ayrı olarak, belli uzuvların belli şekilde ve özenle yıkanmasına abdestli olma veya abdest alma denir. Bu ancak namaz kılmak için farzdır. Abdest almak için farz veya nafile namaz ayrımı yoktur, her ikisi kılınmadan abdest almak gerekir.
Fıkha yanlış bir tatbikat geçmiştir. Kur'an'da, su bulunmadığı zaman teyemmüm edilir, dendiği halde, suyun fiilen bulunduğu ancak hava şartlarından veya suyun yıkanılmayacak soğuklukta olması gibi durumlarda da su yoktur hükmü verilmiş ve teyemmüme gidilmiştir. Bu durumlarda gusletmek için suyu yok hükmünde saymak doğrudur. Buna göre gusletmek gerektiğinde su ile gusledilemeyecekse sadece abdest alınır ve namaz kılınır, teyemmüme gerek yoktur. Bu, Kur'an'ın açık ifadesinde mevcut bir hükümdür. Yıkanmak için normal şartlar yani uygun su ve mekan tahakkuk edene kadar böyle devam eder.
Prof. Dr. Hüseyin Atay
Kur'an'a Göre Araştırmalar-I
Gülçin'in Mimi
Merhabalar.
Gülçin'in Defteri tarafından mimlendim. Önce Gülçin'in Defterine bu nazik seçim ve tercihi için kendisine çok teşekkür ederim. Her ne kadar mimlenme olayına pek sıcak bakmıyorsam da arkadaşlarımın bu nazik davetini reddetmemin çok büyük bir saygısızlık olacağını düşünerek soruları elimden geldiğince cevaplamaya çalışacağım.
İlk soru: Evde yalnız kaldığınızda ne yaparsınız?
Evde yalnız kalmak asla hoşuma gitmez. Ev dağınıksa evi toparlarım. Yıkanmış çamaşırlar varsa onları asarım. Evde kalacaksam, o gün sabahtan akşama kadar yapılması gereken ev işlerini ben yaparım. Kalan zamanımı kitaplarıma ve bilgisayarıma ayırırım. Eğer o gün evde kalmayacaksam en az 15, en çok 22 km. yol yürürüm.
İkinci soru: Hakkımda 20 gerçek
Olduğum gibi görünmem gerekiyorsa, önce hakkımdaki gerçekleri sıralayacak kadar cesur olmadığımı itiraf ederim. Gerçekten cevaplaması çok zor bir soru. Hele de bu sorunun en az 20 adet gerçeği talep ediyor olması, olduğu gibi göründüğünü iddia edenleri bayağı bir zorlar diye düşünüyorum. Neyse lafı fazla uzatmadan gerçekleri sıralamaya başlasam iyi olacak.
- "Hayır" demesini bilmiyorum.
- Her konuda cesur değilim.
- Yalandan nefret ederim, ancak sonucu hayır getirecekse söylerim.
- Kendimi çalışkan biri sanıyordum, aslında çalışkanlara göre çok tembel biriymişim.
- Doymak için yiyen, örtünmek için giyinen biriyim.
- Aksi ve inat bir adamım
- Her zaman güler yüzlü biri değilim.
- Paylaşmayı ve yardım etmeyi severim.
- Maymun iştahlıyım.
- Allah'tan korkar, kuldan utanırım.
- Elimdeki ekmeğimi başkasına kaptıracak kadar yardım sever biriyim.
- Ölümden asla korkmam, sevdiği birinin yerine canını feda edecek kadar gözü kara ve cesur biriyim.
- Bilerek harama asla el uzatmam.
- Sıcaklarda çalışmak suretiyle oruç tutan insanların hakkı geçmesin diye, o sıcakların altında saatlerce yürüyüş yapmak suretiyle susuz ve halsiz kalırım. Ancak o zaman iftarımı büyük bir sevinç ve huzur içinde yaparım.
- Sevgimi asla dışarı vuramam. Eşime, çocuklarıma ve tüm sevdiklerime olan sevgimi içimde hapsederim.
- Yerine getiremeyeceğim sözü asla veremem. Çok üstüme düşerlerse, "inşAllah kısmet olursa" diyerek ikna etmeye çalışırım. Aksi halde verdiğim sözü yerine getirmem gerekir, getiremediğim zaman çok büyük acılar içinde kıvranırım. Dolayısıyla verdiğim sözü yerine getirememenin ezikliği bende büyük bir vicdani travma yaratır.
- Kimseye yük olmayı asla sevmem. İşim görülsün diye kimsenin karşısında eğilmem. Acımdan ölürüm ama kimseden bir lokma olsun ekmek isteyemem.
- Her ne olursa olsun, kolay kolay kalp kıramam. Haksızlığa ben de dayanamam, ama haksızlığın karşısında haykırabilmem için, bıçağın kemiğe dayanmış olması lazım.
- Aslında çok sabırlı bir insanımdır. Son zamanlarda çabuk sinirleniyor ve öfkeleniyorum. Öfkem geçtikten sonra da kendi kendime kızıyorum.
- Daha önceleri hem sigara, hem de alkol kullanan biriydim. Alkolü, sevmediğim için; sigarayı da parası için terk ettim.
- Duvarda eğri duran çerçeve beni rahatsız eder. Onun mutlaka birilerince düzeltilmesi gerekir. Bu ben de olabilirim, çerçevenin sahibi de olabilir. Önemli olan onun duvarda düzgün durmasıdır.
- "Mum dibini ışıtmaz" Benim için söylenmiş bir sözdür.
Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun efendim, saygılarımla.
Recep Altun
Emekli Eleman
Merhabalar.
İlanları yüzünden her gün bir Hürriyet gazetesi alıyorum. Hem iş ilanlarına, hem de satılık konut ilanlarına bakarım. Ekranda fotoğrafını gördüğünüz ilan daha sabah vakti dikkatimi çekti ve hemen telefon ettim. Aldığım cevap "Eleman alındı." Demek ki, bu gazeteyi sabahın köründe alıp hemen iş ilanlarına bakıyorlar, telefon ediyorlar ve hemencecik de işe alınıyorlar. Benim bildiğim iş için müracaat edenleri görüşmek üzere bürolarına çağırırlar ve orada yüz yüze görüşmek suretiyle bir mülakat yaparlar ve içlerinden işin şartlarını taşıyan beğendikleri birini de işe alırlar. İnsanlarımız bu kadar hızlı. Tabi sen yavaş yaşarsan, hiç bir şeye yetişemezsin. Otobüsü kaçırırsın, muayene sıranı kaçırırsın, bankadaki işlem sıranı kaçırırsın, işini kaçırırsın dolayısıyla her şeyi kaçırırsın. Bu devirde elini çabuk tutup hızlı olacaksın. Yavaş adamlara iş de yok, aş da yok vesselam!
Bundan yıllar önce emekli kardeşim de bir anketör şirketine başvurarak anket işine başlamıştı. Kardeşimle birlikte 30'a yakın emekliyi iki aya yakın anketör olarak çalıştırdılar daha sonra kimseye hiç beş kuruş ücret ödemeden ortadan kayboldular. Aynı işe kardeşimle birlikte ben de başvurmuştum. Ben, ta o zaman bunların üçkağıtçı olduklarını anladığım için başvurumu geri çekmiştim. Kardeşimi de uyarmıştım. Ama o benim uyarılarıma rağmen işe devam etmişti. Sonuç tabi hepimizi üzmüştü.
Hem bir işe yaramak, hem de üç beş kuruş harçlık çıkarmak için bu tür iş arayışlarıma devam edeceğim. Cenab-ı Hakk, hayırlısıysa nasip etsin, hayırsızsa nasip etmesin.
Selam ve dualarımla.
Recep Altun
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)