Ben bugün ne yaptım biliyor musunuz? Milliyet Blog'da "yazmak" üzerine bir yazı yazarak paylaştım. İyi mi yaptım, kötü mü yaptım bilmiyorum, ama yazmak üzerine bir yazı yazarak paylaştım. Yazının dili biraz sivrice oldu, belki sürç-ü lisan bile etmişimdir. Ama ok yaydan çıktı bir kere, yazdım ve yayınladım. Söz konusu yazıyı merak edenler için link adresi verecektim ama, sizleri uğraştırmamak için, yazı metnini aynen buraya taşıdım.
"Merhabalar.
Şöyle bir Milliyet Blog sayfasını taradım, maşAllah, herkes yazıyor, yazıyor da yazıyor. Sonuç, hep aynı kalıyor. Yazdıklarımız, burada Milliyet Blog sayfasının köşelerinde kalıyor. Ses mi getiriyor? Hayır! O halde biz neye bu kadar emek verip, zamanımızı bu köşelerde israf ediyoruz. Yoksa, burası eli boşların mı yeri? Ya da "dostlar alış-verişte görsün" hesabıyla mı, ya da "adet yerini bulsun" babından mı yazıyoruz? Milliyet Blog'un editörleri kim bilir neler çekiyor bu yazdıklarımızdan? Aslında onlara da bir söz hakkı tanınmalı ve her editör tetkik ettiği yazı ya da şiire bir not düşebilmeli.
O halde, neden yazıyoruz?
İnsanoğlu varlığını belirtmek için, konuşma ya da yazma biçimlerinden birine başvurmak gereksinimini duyar. Bu gereksinim hangi etkenlerden doğar? Bir başka söyleyişle, yazmaya ve konuşmaya neden başvururuz?
Kişisel zorunluluk, toplumsal zorunluluk, ve uğraşsal zorunluluktan dolayı başvururuz. Demek ki, Milliyet Blog platformunda ki yazarlar çizerler bu üç zorunluluktan dolayı yazıyorlarmış. Herkes kendini kontrol etsin bakalım, hangi zorunluluktan dolayı yazıyormuş. Belki de her yazar, bu üç zorunluluktan biri nedeniyle yazılarını kaleme alıyordur. Nitekim benim yazılarım öyledir. Şu anda kaleme aldığım bu yazıyı uğraşsal bir zorunluluk gibi görebilirsiniz. Ancak, içerisinde birazcık da toplumsal bir zorunluluk da var. Belki yazarlarımızın paylaştıkları yazılarının içinde her üç zorunluluktan dolayı kaleme aldıkları yazıları da olabilir...
Konuyu özetlersek; Önce varlığımızı belirtmek için yazıyormuşuz. Yani "ben de varım" diyebilmek için. Daha sonra yazılarımız kişisel, toplumsal ve uğraşsal zorunluluklardan kaynaklanan gereksinimlerle biçimleniyormuş...
Herkese, yazdıklarıyla ses getirecek şekilde, iyi yazmalar diliyorum. Selam ve muhabbetlerimle"
Belki şimdi diyeceksiniz, ne var ki bu yazıda?.. Yazımdaki giriş, internetteki web sitelerinin haber portallarındaki manşetler gibi oldu değil mi? Okuyan da "kıyamet kopuyor" sanacak, öyle değil mi? İnternetteki haber manşetlerine mutlaka bakmışsınızdır. Okuyucu heyecanlandırmak ve haberi takip etmesini sağlamak için ilginç ve alakası olmayan adeta şişirilmiş manşetler ile insanları nasıl da gaza getiriyorlar! Benimkisi de öyle bir yazı oldu herhalde. Neyse, bu konudaki düşüncelerinizi hiç çekinmeden açıkça paylaşabilirsiniz, tıpkı benim yaptığım gibi...
41 Yorumlar
Çok sorguladım cevapları buldum mu bilemiyorum hala. En çok kendim için yazdığımı keşfettim sonra etrafımda dile getiremediğim konularda benim gibi düşünen insanlara ulaşabilmek için . Bir insan bile olsa çorbada bir katkı sağlamak için ufak minik bir kıvılcım. Çünkü beni ufak bir kelimesiyle aydınlatan varsa neden olmasın dedim. Paylaşmak için motivasyon için bende varım benimde düşüncelerim var diyebilmek için ama en çokta kendim için yazıyorum..Ve eklemek istiyorum durmadan yazmakta istemem bu durmadan konuşan boş bir insan tipine benzemez mi? Yada durmadan fotoğraflar atıp sosyal medyada paylaşmak durmadan yazmakla ayni değilmi? Bu konuda seçiciyim ve toplam 100 kitap okuyamamışımdır bu yüzden..Blog yazarlarından da takip ettiğim sizler gibi değerli insanlar var ve durmadan kitap çıkaran insanlardan daha kaliteliler..Buda tecavüze uğradığını farketmeyen ve durmadan doğuran kadın gibidir. Ne kendine ne çocuklarına faydalı olabilir sadece sisteme( erkeğe) yenik düşen bir beyindir. Kaleminize sağlık
YanıtlaSilMerhabalar Jale Kasap, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ediyorum.
Bu paylaşıma yaptığınız katkıdan dolayı ayrıca size müteşekkirim. Evet bir çoğumuz kendimiz için yazarmışız. Bu tespiti bir yerde daha okuduğumu çok iyi hatırlıyorum. Yorumda bulunduğunuz tespitlerinize de aynen katılıyorum. O kadar güzel anlatmışsınız ki, katkılarınız için tekrar teşekkür ederim. Kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
Sisteme yenik düşen beyinlerden olmamamız dileğimle birlikte selam ve saygılarımı sunarım.
Yazmak konusundan öte Milliyet, Hürriyet vb. gazetelerin bir zamanlar bana neler hissettirdiği, onları sayfa sayfa okumayı ne kadar sevdiğimi, bulmacalarını,magazin eklerini,manşet haberlerini,röportajlarını neleri neleri keyifle okuduğumu,evde gazeteyi kapış kapış paylaşım yaptığımız günler geldi aklıma. Şimdi azıcık gönlüm olsa bu gazetelere vermem.Konuyu dağıtmadan genelde kendim için yazarım.Sevdiğim için. Bence yazınız güzel bir yazı, başlığı dikkat çekici koyan haber sitelerinin haberleri genelde boş oluyor maalesef. Seçici olmak lazım.
YanıtlaSilMerhabalar *mehtAp, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Paylaşıma yaptığınız katkıdan dolayı tekrar teşekkür ederim. Evet gazeteler konusunda çok doğru söylüyorsunuz. Okunacak gazete bile kalmadı. Herkes zaten kendi için yazarmış. Bunu tüm yazarlar doğruluyor.
Selam ve saygılarımla.
Vallahi köşe yazısı gibi olmuş bu yayınınız Recep Bey. Ben mesela, kafamdaki fikirleri anlattığımda anlayacak kişileri bulabilmek için yazarım çoğunlukla. Malum, şu anda yaşadığım yerde, havadan sudan şeyler dışında yüz yüze sohbet edebileceğim kimse yok. Zaten olanlarla da salgın nedeniyle görüşemiyorum. Bu durumda yazmak ve cevapları okumak bir nevi sohbet oluyor benim için. Ha keza, yazan dostları okumak da aynı görevi görüyor. Selamlar ve saygılar efendim.
YanıtlaSilMerhabalar Dikiş Sevda'sı, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Yazılarıma yaptığınız katkılarınızdan dolayı çok teşekkür ederim. Evet sizin durumunuzu anlayabiliyorum. Çünkü, o gurbet hayatını ben de yaşadım. Fakat biz Türkiye'de yaşayanların da sizden pek bir farkı yok. Neden olduğunu siz de biliyorsunuz. Pandemi dönemi. İşte bizler de böyle bloglarda kendimizi ifade etmeye çalışıyoruz. Dileriz en kısa zamanda bu Korona illetinden kurtulur ve normal yaşama döneriz. Selam ve saygılarımla Allah'a emanet olun.
keyiften yazıyorum bir de insanları olumlu etkilemek ne güzel bir şey yazmakla :)
YanıtlaSilMerhabalar Deeptone, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim. Evet, hepimizin kendimize göre bir yazma gereksinimi var. İnsanları olumlu etkilemek ve onlara huzur vermek elbette yazmanın en keyifli tarafıdır. Yazıma yaptığınız katkılarınızdan dolayı tekrar teşekkür ederim. Selam ve saygılarımla.
Hocam ben mesela, yazdıkça yükümün hafiflediğine inanıyorum, gerçekten sancılı bir konuda yazdığımdan zaman, düşünün ki nasıl bir naifliktir bu, bazen birine karşı yazdığım yazı da bile ecel terleri dökebilirken... Ama insan yazının hafiflettiğini gördüğünde artık konuşmaya da ihtiyaç duymuyor aslında bir yönü yüceltirken, diğer yönleri köreltiyor... Dünya hali diyor geçiyorum...
YanıtlaSilMerhabalar Sokaktaki Asosyal, Hoş geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Yazma gereksinimlerinizden bahsederken yükünüzün hafiflediğine inandığınızı söylüyorsunuz ya. Bu cümlenin derinine inildiğinde sizin ne kadar yüce ruhlu biri olduğunuzu görmemek mümkün değil. Hele de sancılı bir konuda birine karşı yazdığınızda ecel terleri dökerken, hafiflediğiniz aşikardır. Yazarak bu durum telafi edildiğinde artık konuşmaya ihtiyaç duyulmaması sizin de tespit ettiğiniz gibi bir yönü yüceltirken, diğer yönü körelttiğimizin hepimiz farkındayız. Ancak her iki yönü de yücelteceğimiz günler yakındır inşAllah.
Yazılarımıza yaptığınız katkılarınızdan dolayı çok teşekkür ederim. Selam ve saygılarımla.
Kendimiz için yazdıklarımızın topluma katkı sağlıyor olması çifte kazanç olur. Dilerim o gruba dahilizdir Recep Bey.
YanıtlaSilHaber sitelerinin manşetleri konusunda da çok haklısınız. Haberin özüne gelinceye kadar bir çuval gereksiz, tekrara düşmüş ifadeler de cabası. Okura hürmet edilirse okur da hürmet eder. Selamlarımla 😊🤚
Merhabalar YILDIZ, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Yazılarımıza yapmış olduğunuz katkılarınızdan dolayı çok teşekkür ederim. Yazarlarımızın kendileri için yazdığı konusunda mutabık kaldık sayılır. Ancak, kendimiz için yazdıklarımızın topluma da katkı sağlıyor olması, sizin de dediğiniz gibi çifte kazançtır.
Haber sitelerinin manşetleri konusunda, söz konusu sitelerin okurlarına hürmetsizlik ettiği tespitinize aynen katılıyorum. Biz okurlar olarak da bu hürmetsizliğin karşısında kayıtsız kalamayız.
Selam ve saygılarımla.
İçimi döktüğüm için yazmaktan mutluyum, kaç kişiye ulaşabiliyoruz bilmiyorum ama emeklerimizin boşa gitmemesi dileğiyle... emeğinize sağlık..
YanıtlaSilMerhabalar Mavinindenizi, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Evet eli kalem tutan her yazar bir şekilde yazmaktan mutlu olmaktadır. Her yazar içini döksün ve paylaşsın, bir kişi bile okusa yeter. Emeklerimizin asla boşa gitmeyeceği konusunda inancım tamdır.
Yazılarımıza sağladığınız katkılarınızdan dolayı teşekkür ederim. Selam ve saygılarımla.
Merhabalar,
YanıtlaSilÖnce sizi kutlamak isterim. Bir girişimde bulunmak, farklı bir yerde kendimizi sınamak ve gene yazmaya devam etmek. Her zaman fikirlerinden yararlandığımız bir arkadaşımızsınız.
Nede yazıyoruz sorusuna içtenlikle cevap verdiğimizde: kendimizi ifade etmek için, rahatlamak için, fikir alışverişi için, paylaşım için... diyebiliriz.
Selam, saygılar.
Merhabalar Makbule Abalı, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Yazmak konusunda tüm yazarlarımızın gereksinimleri aynı kapıya çıkıyor. Önce kendimiz için yazarken, karşılıklı fikir ve düşünce alışverişi paylaşımları ile de yazmaktan dolayı çifte kazançlı çıktığımız konusunda hemfikiriz.
Yazılarımıza yaptığınız katkılarınızdan dolayı çok teşekkür ederim. Selam ve saygılarımla.
İyi yapmışsınız. Kaleminize sağlık!
YanıtlaSilMerhabalar Klio'nun Şarkısı, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Yaptığımı onaylayan ve beni motive eden katkınızdan dolayı ayrıca teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla birlikte sağlıklı ve hayırlı günler dilerim.
Merhaba Recep Bey; elbette yazılarımız okunsun bizimle aynı düşünceyi paylaşanlarla buluşmak, kendimizi rahatlatmak ve yazarak ben de varım ve duyarsız değilim mesajını vermek amaçlarım. Ama son zamanlarda kitaplarıma yoğunlaşmam bundan da öte bloggerlerin her bloğu okumaması gibi nedenler açıkçası beni biraz soğuttu. Pek çok kişinin blogdan ayrılması da cabası. Milliyet Bloğa ben de uzun zamandır giremiyorum. Haklısınız yazınızın ilgi çekmesi için uyguladığınız yöntemde sizin de belirttiğiniz gibi bir habere bir başlık atıyorlar o habere ulaşmak için hiç alakası olmayan pek çok şeyi okumak zorunda kalıyoruz.
YanıtlaSilMerhabalar Hanife Mert, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Paylaşılan blogların okunmaması, Blogger'den ayrılanların olması sizi de blog yazmaktan soğutmuş. Haklısınız. Kitap yazma ve ve kitaplarınızın basılması işiyle meşgul olduğunuzu, blog sayfalarınızdaki paylaşımlardan biliyorum. Kitap yazma ve basılması uğraşınızda size hem kolaylıklar hem de başarılar dilerim.
"Yazarak ben de varım, duyarsız değilim" mesajınızla yazıma yapmış olduğunuz katkınızdan dolayı ayrıca teşekkür ederim.
Haber sitelerinin haber paylaşma tuzaklarına yaptığınız eleştiri de çok anlamlıydı. Katkınız için teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.
Hayırlı, uğurlu olsun Recep Bey, güzel bir yazı olmuş, elinize sağlık. Herkesin mutlaka bir amacı, sebebi var yazmak için. Ben bir ara sırf hükümeti eleştirmek için yazardım. (Çok eski blog arkadaşlarım hatırlar:))yazmak da kötülerle savaşmaktır diyorum kalemle savaşmak tabii.:)
YanıtlaSilSelamlar, saygılar.
Merhabalar Bücürükveben, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Evet herkes mutlaka bir amaç uğruna yazar, çizer. Sizin de ne için yazdığınızı ve kimlerle mücadele ettiğinizi blog sayfanızdan biliyorum. Sizin kadar olmasa da, ara ara ben de hükumeti eleştiren yazı ve şiirler yazmıştım.
Selam ve saygılarımla.
Yazınız bir öz eleştiri niteliğinde oldu benim için. Şöyle bir baktım ne için yazıyorum diye . Aslında cevabı sizin yazınızın içindeki özet diye geçen paragrafta yazılı. Bazen varlığım için yazarım bazen sevdiklerim için yazarım . Bazen de sessizce çekildiğim köşemde dile getiremediğim durumları kalemimde buluyorum. Dediğiniz gibi paylaştığımda yazılar farklı biçimlere bürünüyor.
YanıtlaSilDeğerli bir yazı teşekkür ederim
Merhabalar Sanat Penceresinden, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Paylaşıma katkı niteliğinde olan yorumunuz için tekrar teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.
kesinlikle katılıyorum. ben buradayım demek için bunlar. yoksa yazarsın bir kenarda kalırdı aksi halde
YanıtlaSilMerhabalar Bir Başka Gezgin, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Paylaştığım konuya olan katkı ve desteğiniz için ayrıca teşekkür ederim. Fıtratımız gereği, varlığımızı hissettirmek için sesimizi duyurmaktan başka bir seçeneğimiz yoktur.
Selam ve saygılarımla.
Merhabalar
YanıtlaSilBen özellikle yazılarımda şairlere ve onların şiirlerine yer veriyorum onları unutturmamak tabii ki amacım ama onlar şiirleriyle bu kalıcılığı zaten yakalamış benim "asıl" amacım şiirlerini değil onların bize kazandırdıklarını unutturmamak. Kimlere ulaşabiliyorum bilmiyorum ama bu çokta önemli değil bir kişi bile okursa benim için kârdır. Selamlarımla :)
Merhabalar, Kendi Dünyasında Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Çok iyi yapıyorsunuz, gerçekten yaptıklarınız takdire değer. Size çalışmalarınızda başarılar dilerim. Katkınızdan dolayı teşekkür ederim. Selam ve saygılarımla.
"Konuyu özetlersek" diye başladığınız paragrafa tamamen katılıyorum. "Ben de varım" diyebilmek.
YanıtlaSilAmaç bu olduktan sonra yazınızın başlığı aldatıcı olmadıkça, en ilginç olanını, en ilgi ve dikkat çekici olanı seçmek gayet doğal ve olması gereken bence.
Yazdığınızın hakettiği değeri görebilmesi, insanlara geçmesini istediğiniz duyguyu verebilmek için olması gereken bir şey diye düşünüyorum:-)
Elinize sağlık.
Merhabalar SzgnBsl, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyaret ve yorumunuzda özetleyerek dile getirdiğiniz benim için son derece değerli olan düşünce ve katkılarınız için çok teşekkür ederim. Varlığımızın ve var olduğumuzun en iyi ifade biçiminin yazmak olduğuna inanıyoruz.
Selam ve saygılarımla.
Ben teşekkür ederim, saygılarımla.
Silmilliyet blogda görsel kullanılamaması bence en büyük dez avantaj
YanıtlaSilben sadece röportajlarım belki daha çok kişiye ulaşır diye oraya da ekliyorum
hiç bir albenisi kalmadı bence
Merhabalar MAVİANNE, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza ve paylaşıma verdiğiniz katkıya çok teşekkür ederim.
Milliyet Blog ayrı bir prosedür izliyor. Oysa bloglardaki tüm paylaşılanlardan ben değil, yazarlar sorumlu dese, sorun ortadan kalkacak. O zaman tıpkı burası gibi olacak ve orada paylaşım yapmanın da bir değeri olacak. "Hiçbir albenisi kalmadı" düşüncenize aynen katılıyorum.
Selam ve saygılarımla.
Yazmak önemlidir.İnsan yazarak çok şeyi açıklamış olur. Psikolojik açıdan rahatlayabilir,başkalarına önemli ve faydalı bilgiler verebilir vs vs.. Ama bunların tersi de olabilir.. Gazetede yazmanız iyi olmuş,emeğinize sağlık..
YanıtlaSilMerhabalar Ertuğrul Yıldırım, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Evet yazılanların içinde faydalısı da var, zararlısı da var. Bu tamamen kalemi tutan ele bağlıdır. Yazmak, yazan açısından varlığının bir işareti olmuş oluyor. Aynı zamanda yazana sayısız faydalar sağlıyor.
Tekrar teşekkür ederim. Selam ve saygılarımla.
Recep abi selamlar;
YanıtlaSilSiz bilgilisiniz maşallah ancak okuyanlar olabileceğini düşünerek biraz "amcaca" anlatayım. Milliyet yayılım itibariyle epey güçlü bir mecra yani burada paylaşılan bir içeriğin Google'da ilk sayfalarda olmasına şaşırmamak gerekiyor.
Yine de ben kalem sahiplerinin Milliyet blog yerine kendi blog sitelerinde yazmasını tercih ederim zira siz emek verip yazıyorsunuz ve Milliyet'in bu özgün içeriklerden çok daha fazla menfaati oluyor. Sitesine trafik çekiyor özetle.
Merhabalar, Görkem Can, Hoş Geldiniz.
SilAleykümselam. Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Milliyet Blog konusundaki tespitlerinize ve düşüncenize aynen katılıyorum. Ancak Milliyet Blog platformu da aynı burası gibi, çok büyük bir topluluk. İnternette kendi adınıza böyle bir sayfanız olması halinde okuyucu sayısı Milliyet Blog platformundaki kadar olması mümkün değil. Elbette bu durumu Milliyet Blog'da çıkarına iyi kullanıyor.
Selam ve saygılarımla.
Milliyet Blog'a yıllar evvel kaydolmuştum ama şu an giriş bilgilerimi hatırlayamadığım için hesaba erişemiyorum. Site editörlerine mesaj gönderdim ama dönüş yapmadılar.
YanıtlaSilMB türünde birçok siteye üyeliğim var. Bu sitelere kendi bloğumdaki içeriklerin aynısını yüklerken, artık sadece bloğuma üretim yapıyorum. Bunun bir sebebi var ama bana kalsın.
Neden yazıyorum?
Röportaj ağırlıklı içerik üreticisiyim. Yeni bir eser ortaya çıkaran, yeni bir işe veya faaliyete adım atan kişilerin tanıtımına katkı sağlamak, bir sıkıntısı olan insanların sesi olmak gibi bir uğraş edindim. Âcizane kalem gücüyle destek vermeye çalışıyorum. Böylece yazma enerjimi doğru bir yere harcadığımı düşünüyorum.
Birkaç gün önce biriyle sohbet ediyorduk. Kendisi emeklilik sonrası müziğe başlamış. Kendi söz ve bestelerini okuyor, klip çekiyor. Kısmetse önümüzdeki günlerde bir röportaj yapacağız zaten.
Dedi ki; "Meşhur olma derdinde değilim. Yaptıklarım kayda geçsin. Uzun bir süre sonra 'Böyle de bir çalışma yapmış" densin. İnsan yarına bir şeyler bırakmalı."
Ona verdiğim yanıt şuydu; Bu dünyada ben de varım, diyorum.
Sizin de söylediğiniz gibi: "İnsanoğlu varlığını belirtmek için, konuşma ya da yazma biçimlerinden birine başvurmak gereksinimini duyar."
Blogger arkadaşların yorumlarından anlıyoruz. Herkesin kendince bir nedeni ve amacı var. İnsanlar neye meyilliyse onunla ilgili üretim yapıyor.
Herkese blog yolculuğunda kolaylık ve başarı dilerim. Okurunuz bol olsun. Zihninize sağlık, kaleminize kuvvet...
Selâmlar...
Merhabalar Ali Demiral, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Bloğuma yapmış olduğunuz katkıdan ve güzel temennilerinizden dolayı dolayı ayrıca bilmukabele teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.
Blogculuğun özü zaten ilk önce kendin için yazmaktır. teşekkürler.
YanıtlaSilMerhabalar WebKenti, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.
*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*