Yunanistan kendi sınırları içindeki göçmenleri çırılçıplak soyarak zorla Türkiye'ye sürüyor. Biz de Edirne sınırında bulunan bu yasa dışı düzensiz göçmenleri ülkemize kabul etmek, onlara ilk yardımı yapmak ve insani ihtiyaçlarını karşılamakla gurur duyuyoruz. Tabi bizim halimiz vaktimiz yerinde, yardım yapacak yer bulamıyoruz. Ülkemiz güllük gülistanlık ya!..

Yasa dışı bu düzensiz göçmenleri neden biz kabul ediyoruz? Bize madalya mı verecekler? Yoksa, bu göçmenlerin her türlü insani ihtiyaçlarının karşılanması için para mı verecekler? Her ikisini de vermeyecekler. Kim ne derse desin. Ne Suriye'den, ne Yunanistan'dan, ne Irak'tan ve ne de Afganistan göçmen kabul edilmesine şiddetle karşıyım. Atalarımızın bir sözü vardır, "acıma, acınacak hale düşersin" diye!.. 

Hele de Yunanistan'ın yaptığı bu zorbalık kabul edilebilir bir şey değil. Yunanistan'ın sınırımıza sürdüğü göçmenleri biz de geri onların sınırına sürelim ve bu göçmenleri asla ülkemize kabul etmeyelim. Tarih boyunca, hep mazlum milletlere ve devletlere kucak açmak zorunda mıyız? yeter artık! Açlıktan nefesimiz kokuyor, haberimiz yok. Ahır sekisinde oturup, İstanbul türküsü çağırmaya bir son verelim artık!..

Bu öfkeli ve isyankar çıkışımı ne olur bağışlayın. Benim isyanım ve öfkem göçmenlere değil; Yunanistan ile Türkiye'dir.