Merhabalar.

Bu yıl Ankara'dan Kaman'daki baba evine 10 Mayıs Salı günü geldik. Bugün Mayıs ayının son günü, Kaman'a geleli tam 21 gün olmuş. 21 gündür kazma, kürek, çapa, bel, bahçede çalışıyorum. Son üç yıldır ağır işler yapmaktan kollarımda tenisçi dirseği ve sağ elimin yüzük parmağında tendon (tetik parmak) rahatsızlığı var. Sabahlara kadar kollarımın ve sağ elimin ağrısından doğru dürüst uyku bile uyuyamıyorum. 

Yine gün aşırı bisikletimle mezarlıklara gidip, kabirleri ziyaret edip bakımlarını yapıyorum. Ancak bu yoğun ve ağır işleri artık eskisi gibi yapmaya gücüm yetmiyor, zorlanıyorum. Ancak, her şeye rağmen, gördüğümden de geri kalmak istemediğim için canımı dişime takıp çalışmaya devam ediyorum.

Bu aralar yoğun bir çalışma temposu içinde olduğum için, ancak akşamları bilgisayarımı açıp blog sayfalarını ziyaret ederken, bilgisayarın karşısında aşırı yorgunluktan dolayı bayılıp kalıyorum. Geçen yıl belediyemiz ilçenin içme suyu isale hatlarını yenilemişti. Haliyle bizler de evlerimizin bahçe duvarının altından verilen yeni su şebekesi bağlantı vanasından itibaren evin girişine kadar olan bağlantı borusunu abonmanlar olarak yeniledik ve bahçe duvarından eve kadar olan 16 metre uzunluğunda en az 40 cm. derinliğinde yeni kanal kazı çalışması yaptım. Su sayacı ve bağlantının olduğu yere 50x70x60 cm. ebatlarında ahşaptan yeniden su sayacı sandığı yaptım. Bu işler beni bayağı bir yordu. Hala kendime gelemedim.

İlçemiz merkez çarşı cami avlusunda sabahları bağ, bahçe ve inşaat işlerinde çalışmak üzere işçiler bekleşir. Çok önce burada bekleşen işçilerin hepsi Türk vatandaşlarıydı. Şimdi ise Afganlı dolu. İşçi ihtiyacı olan vatandaşlar bu caminin önünden Afganlı işçiler ile pazarlık yaparak çalıştıracağı yere götürüler. 

Çarşı cami avlusunda çalışmak üzere bekleşen Afganlıları görünce şaşırmadım desem yalan olur. Bu tablo ile ilgili konuşulacak çok şey var. Ama ben burada noktayı koyuyor ve gerisini sizlere bırakıyorum. 

Selam ve saygılarımla.