Merhabalar.

Bloggerin kumanda panelinden yeni yayın komutuna kaç kez tıklayıp yeni sayfa açıp bir şeyler yazmadan hep geri çıktım. Söz konusu paylaşacağım yazının pek kimsenin de ilgisini çekeceğini zannetmiyorum ama, bu konuyu da paylaşmadan yapamadım. Sanki bu durumu kimse bilmiyor mu? Biliyor. Hem de herkes biliyor. Peki burada herkesin bildiği bu konuyu gündeme almanın veya tekrar etmenin ne faydası olacak? İlaç mı olacak? Sorun düzelecek mi? Hayır! Hiçbiri olmayacak. Sadece bu konuyu burada paylaştığımla kalacağım ve Hz. İbrahim'i yakmak üzere Nemrut emriyle hazırlanan ateşi söndürmek için su taşıyan karınca misali bu yazıyı burada paylaşmakla haksızlığa ve kötü gidişe dur demenin vicdanı rahatlığını yaşayacağım.
 
Türkiye tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birini yaşıyoruz. Yaşadığımız büyük krizi basitçe kur artışı olarak adlandırmak ve sebebini de dış güçlere bağlamak doğru değildir. Enflasyondan işsizliğe, yoksullaşmadan ekonomik durgunluğa kadar hayatlarımızı her alanda kabusa çeviren kapsamlı bir ekonomik krizle karşı karşıya bulunuyoruz.


"Nass'lar neyi emrediyorsa onu yapacağız" diyerek ekonomiyi kendi dini yorumuyla yöneten iktidar, uzmanların tüm uyarılarına rağmen 2 yılı aşkın süre faizleri indirmişti. Ancak ekonomik kriz giderek derinleşti. "Nass" unutulup rafa kaldırıldı,  bu kez faizin önü açıldı ve zirveye taşındı. İhtiyaç kredisi faizleri yüzde 60'a dayandı. Olan yine vatandaşa oldu. 

Eğer siz de ekonomik krizi yaşadığına inanan, bundan etkilenen ve rahatsızlık duyan biriyseniz; lütfen vicdanınızın sesini dinleyin ve bu yazıyı içinizden geldiği gibi ve çekinmeden yorumlarınızla destekleyiniz. 

Selam ve saygılarımla.