Merhabalar.
Bu yazımı Şubat ayına girmemize rağmen, hepimizin özlediği kış mevsiminin kar yağışlarının hala görülmemesi üzerine iklim değişikliği ve küresel ısınma konusu üzerine hazırladım. İklim değişikliği ve küresel ısınma konusu, bugün iklim bilimcilerin (klimatolog) hemen hemen hepsinin üzerinde ittifak ettikleri bir sorundur.
Küresel ısınma, insan kaynaklı faaliyetler nedeniyle atmosfere salınan sera ve benzeri gaz dağılımının bozulması nedeniyle yapılan ölçümler neticesinde dünya üzerinde yıl genelinde kara, deniz ve havadaki ortalama sıcaklıkların arttığı tespitine dayanmaktadır. Bunun doğal bir sonucu olarak da birtakım iklim değişiklikleri, kavurucu sıcaklar, artan orman yangınları, yangınlara bağlı olarak azalan nem oranı, yağmurlardaki değişiklikler ve bu yağmurların ani sellere sebep olması, küresel ısınmanın insan yaşamını ve yeryüzündeki doğal nizamı tehdit eden ciddi bir sorun olduğunu göstermektedir. Bu durum, sadece bir bölge halkını değil, tüm insanlığı ilgilendirmektedir.
İklim değişikliği ve küresel ısınmanın sorumlusu olarak tabiata hoyrat bir tüketici tavrıyla yaklaşan insanı gösterebiliriz. Dolayısıyla iklim değişikliğinin asıl sorumlusu doğa değil, insanın ta kendisidir. Hal böyle iken ne acıdır ki; insanlar yeryüzünü imar değil, istismar ederek imha etmeye devam etmektedir.
Selam ve saygılarımla.
18 YORUM:
Selam güzel bir konu seçmişsiniz. Ankara'da ne kar ne yağmur var. Kış kışlığını yapmalı. Evet insan sorumlu iklim değişikliğinden. Bir önceki yazınızda bahsetmişsiniz. geçmiş olsun. hem eşinize hem size.
YanıtlaSilMerhabalar Parıldayan Çiçek.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete, geçmiş olsun dileğinize ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Şu anda her ikimizin de sağlık durumu iyidir. Cenab-ı Hakk, sağlık, sıhhat ve afiyet bekleyen tüm kullarına şafi sıfatıyla acil şifalar, iyilik ve güzellikler ihsan eylesin.
Selam ve saygılarımla.
Merhaba Recep Bey...
YanıtlaSilSon cümlelerinize yürekten katılıyorum. Doğayı katleden bizleriz, başka bir varlık değil. İnsan denilen varlık, doğayı hoyratça kullanmaya devam ettiği sürece ne içilecek su ne de ekecek toprak kalacak. Çok değil yakın bir zamanda çölleşmeye de başlayacak dünya. Yanlış hatırlamıyorsam ya 90'lı ya da 2000'li yıllardı sanıyorum, kutuplardaki eriyen buzullara bilim insanları dikkati çekmişti. Bu gidişatın durması gerektiğini aksi takdirde küresel ısınmanın kaçınılmaz olacağı denmişti. Bilim insanları boşuna mı araştırma yapıyorlar, boşuna mı uyarı da bulunuyorlar...Görünen o ki, hepsi boşuna. Kimsenin bu çok önemli konuyu taktığı da yok. Küresel ısınmaymış, iklim değişikliğiymiş kimin umurunda ki.
Bu konu hakkında söylenecek çok söz var da, dinleyen yok maalesef.
Can-ı gönülden tebrik ediyorum Recep Bey. Çok önemli bir konuyu ele almışsınız. Umarım akıllanırız, yaşadığımız dünyaya sahip çıkarız.
Sağlıcakla kalın, selam ve saygılarımı gönderiyorum.
Merhabalar Nazlı Toaç.
SilZiyaretinize ve paylaşıma katkı sağlayan değerli yorumunuza çok teşekkür ederim. İklim değişikliği ve küresel ısınma konusundaki zihniyet aynen şöyle: "Şu anda biz idare ediyoruz, gelecek nesil de ne halt ederse etsin!.."
Bu dünyanın iklim değişikliği ve küresel ısınma sorunu bencil ve egoist zihniyetlere kalınca maalesef ortaya böyle bir sonuç çıkıyor.
Selam ve saygılarımla.
Merhaba Recep Abi,
YanıtlaSilGerçekten kar yok, soğuk yok. Çocukken yani 1960'lı yılların başlarında Ankara'ya yarım metre kar yağdığını hatırlıyorum, 15 gün okul tatili tamamen karlı geçerdi, kocaman kardan adamlar yapardık.
Dediğiniz gibi insanlar doğayı, havayı, her şeyi mahvediyorlar. Dünyanın ilk yaratıldığında denizler, göller, nehirler tertemiz, mis gibiydi mutlaka; şimdi plastik çöplerle çöp yığınları oluşmuş, zavallı balıklar, deniz kuşları bu çöpleri, poşetleri yanlışlıkla yutuyorlarmış, ölüyorlarmış. Toplu yunus ölümleri de belki bu yüzden. İnsan hiç yaratılmasaymış daha iyi olacakmış.
Selamlar, saygılar.
Merhabalar Bücürükveben.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyaret ve paylaşıma katkı ve destek sağlayan değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Yorumunuzdaki en son cümlenize yürekten iştirak ettiğimi itiraf etmek istiyorum. Gerçekten de öyle, keşke insan hiç yaratılmamış olsaydı. Hayvanlar alemi bu dünyayı bizden daha iyi, güzel ve iktisatlı kullanıyor olacaktı.
Selam ve saygılarımla.
evet yaa öyle deniyor hep, iklimler de şaşmış artık bizim yüzümüzden :)
YanıtlaSilMerhabalar Deeptone.
SilHoş Geldiniz. Ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Maalesef iklimleri de şaşırttık. Biz insanoğlu nelere kadir değiliz ki?!.
Selam ve saygılarımla.
Merhabalar Recep Bey,
YanıtlaSilKızılderililerin ne güzel bilgece söylenmiş sözleri vardır. "Doğayı çocuklarımızdan ödünç aldık, gelecekte gene çocuklarımıza bırakacağız."
Yüzyıllık ağaçlara kıydık, kestik, denizleri kirlettik, dereleri kuruttuk, doğal bitki örtüsünü, canlıları mahvettik.
Belki de doğa da bir güç gösterisi yapıyor, intikam alıyor.
Selam-saygılar.
Merhabalar Değerli Öğretmenim Makbule Abalı Hanımefendi, hoş geldiniz.
SilZiyaretiniz ve değerli yorumunuz için müteşekkirim. İyi ki varsınız.
Elbette bizler doğamızı katledersek, doğa da bu kötülüğün altında kalmayacak ve intikamını bizlerden çok kötü bir şekilde alacak. Daha bu ne ki? Bizler göremeyeceğiz ama, ilerleyen yıllarda daha büyük ve bundan daha kötü felaketlerle karşılaşacak insanlar. Biz bu felaketi doğanın intikamı olarak bileceğiz.
Selam ve saygılarımla birlikte sağlıklı, huzurlu ve mutlu günler dilerim.
Doğanın insandan çok daha güçlü olduğuna inanıyorum . Evet iklimler farklılaşıyor gibi ama belki de bu gezegenin kendi döngüsüdür, biz insanlar ancak birbirimize ve diğer canlılara zarar veriyoruz. İklimleri değiştirecek kadar güçlü müyüz bilemiyorum, öyle diyorlar. Neyse ben bu konularda bazen tersten düşünüyorum, bu yorum da böyle olsun.
YanıtlaSilSelamlar.
Merhabalar *mehtap.
SilHoş geldiniz. Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyaret ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Elbette doğamız insandan çok daha güçlüdür. Ama doğayı bu hale getiren fiziksel güç değil biliyorsunuz. İnsan kaynaklı faaliyetler nedeniyle atmosfere salınan sera ve benzeri gazların yüzünden iklimler değişiyor ve ortaya küresel ısınma çıkıyor.
Daha bu akşam Now Tv. kanalının haberlerinde Kanada firması ve Türk ortağının Erzincan'da işlettiği altın madeninde bir göçük oluyor ve göçük altında kalan ve ulaşılamayan işçilerimiz varmış. Malumunuz olduğu üzere toprağın içinden altını çıkarabilmek için zehirli kimyasal maddeler kullanılıyor örneğin: sülfürik asit ve siyanür gibi. Doğu Anadolu'nun tüm topraklarını zehirleyecek hacimde orada zehirli kimyasallar birikmiş. Kanada kendi topraklarında siyanür ve sülfürik asit gibi kimyasallar ile maden işletilmesine karşı çıktığı için, Kanada gibi ülkeler işte bizim gibi, gariban ülkelerin topraklarını zehirleyerek kıymetli madenleri çıkarıyorlar. Buna bile bile ruhsat verenlerin gözü kör olsun. Bunlar vatan hainidirler.
Selam ve saygılarımla.
Çok üzücü bir olay oldu yine. İhmalkarlık, aymazlık, çıkarcılık,para hırsı herşey bir arada sonuç masum can kaybı. Demek istediğim evet insan her türlü zararı vermeye çalışsa da görüldüğü gibi toprak kayması yoluyla yaptığı işler bir anda yok olup gidiyor. Evet zararı olmaz mı suya karışsa o siyanürlü sular bir çok insan ziyan zebil olacak. Ama yine kime zararı sonunda doğadan çok insanın kendisine:/
SilZiyaretinize ve Erzincan'da meydana gelen üzücü olayı gündeme alarak paylaşıma katkıda bulunduğunuz için çok teşekkür ederim. Aslında insan doğayı tüketerek, kendini tüketiyor...
Sil"İnsanlar yeryüzünü imar değil, istismar ederek imha etmeye devam etmektedir."
YanıtlaSilDoğru söze ne denir ki... insanlar aslında yavaş yavaş kendilerini yok ettiklerini fark ettiklerinde çok geç olacak.
Maalesef öyle. Şimdi bu konuyu dile getirseniz; onlar, yaptıklarıyla "biz istismar değil, imar edicileriz" diyeceklerdir. Ne imar ama!..
SilÇok korkutucu durumlar. Kaleminize sağlık Recep Bey.
YanıtlaSilMerhabalar Klio'nun Şarkısı.
SilEvet aynen söylediğiniz gibi çok korkutucu bir durum. İktidar da bu konuyu ne kadar önemsemiş olmalı ki, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın sonuna "iklim değişikliği" ibaresini de ekledi. Ne işe yaradığı ve iklim değişikliği ile ilgili ülkede neler yaptıklarını, Erzincan'da meydana gelen olaydan anlayabiliriz.
Selam ve saygılarımla.
Yorum Gönder