Merhabalar.
Bu videoyu daha önce Bücürükveben sayfasında paylaşmıştı. Ancak söz konusu videoyu yayınlandığı yerlerden kaldırdılar. Ben bu videoyu yayında iken bir örneğini kendime indirmiştim. Konunun önemine ve hassasiyetine bağlı olarak sayfamda tekrar paylaşmaya karar verdim.
Efendim ben, 9.5.1977 tarihinde Kaman İmam-Hatip Lisesinin katibi olarak göreve başladım. O günlerden İmam-Hatip okulunu, öğretmenleri ve öğrencileri iyi tanırım. Okulumuz orta kısmı da dahil 7 yıllık bir eğitim ve öğretim süresine tabiydi. Benim okulda görevli olduğum 13 yıl içinde öğrencilerimiz çok iyi ve başarılıydılar. İçlerinde üniversite sınavlarına girerek başka fakültelerde öğrenim hayatına devam edenler olduğu gibi, İmam-Hatip Lisesinden mezun olduktan sonra imam ve müezzin olarak görev alanlar da oldu.
Asıl konumuza dönecek olursak. Memleketimde aynı İmam-Hatip Lisesi, orta kısmıyla birlikte eğitim ve öğretime devam etmektedir. Ancak öğrencileri, hele de kız öğrencilerinin ele alınacak yanları yoktur. Bir erkek gibi küfrediyorlar, sigara içiyorlar ve yine erkekler gibi kavga ediyorlar.
İşte size zahmet, videoyu tekrar izleyin ve İmam-Hatip Liseleri öğrencilerinin nereye geldiklerine bir bakın. Ben bu konuda daha fazla bir şeyler yazmadan paylaşımı sonlandırmak ve bu konuyu sizlerin takdirine bırakmak istiyorum.
Selam ve saygılarımla.
6 YORUM:
imamlara da güvenilmez artık yani :)
YanıtlaSilMerhabalar Deeptone, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Evet, geçmişte imamlara ne kadar güvendiysek, bundan sonra da o kadar güveniriz. Çünkü imamlar kendilerini hiç yetiştirmediler. Hep Diyanet'in doğrultusunda ve Diyanet'in talimatlarına göre imamlık yaptılar. Kendilerini hiç geliştirmediler. Geliştiren olduysa da Diyanet'in korkusundan hep sessiz kaldılar. Oysa, söylenecek ve haykıracak o kadar çok doğru ve o kadar çok yanlış şeyler vardı ki, anlatamam!
İşte şimdi bir de deist imamlar yetişiyor ki, yarın onlar namaz da kıldırmazlar. Sadece nikah duasına giderler, mevlit okurlar, mezarlık ziyaretine giderler, kabirlere defin işlerine giderler, cenaze evlerine taziye merasimine giderler. Çünkü bunların hepsi bahşişli işler.
Görevini layıkıyla ve samimi bir şekilde yapan ve takva sahibi imamları tenzih ederim, onlar tüm bu işlerden müstesnadır.
Selam ve saygılarımla.
Hatırladım bu videoyu. Hiç ağlamasınlar, olacağı buydu. Dinler insanların ve dolayısıyla toplumların, ülkelerin, dünyanın iyi olması için gönderilmiştir denir. Yüz değil binlerce yıldır dünya iyiye değil kötüye gittiğine göre dinler zaten bir işe yaramıyor demektir. Hele insanlar dincilerin neler yaptığını görünce tabii ki inanmazlar. Hani Cübbeli Ahmet Hoca diye bir şarlatan var hela taşının Allah ile sohbet ettiğini anlatıyor YouTube'da videosu var, sayfamda da. E, bunları izleyen, gören normal zekaya sahip bir birey tabii ki, deist olur. Milyon yıl sonra mı olur bilemiyorum dünya dinlerin bir tür akıl hastalığı olduğunu anlayacak, ben psikoloji öğrencilerinin ruh ve sinir hastalıklarında staj yaparken bir dolu peygamberle (! ) konuştuklarını bizzat onlardan dinledim. Kendini Allah sanan bile varmış.
YanıtlaSilYani, kısaca hastaneler peygamber dolu. Şimdi kimse inanmıyor onların peygamber olduklarına çünkü tıp ilerledi, şizofreninin, halüsinasyonun (hayaller görmek sonra gördüğü hayallere inanmak, sesler duymak duyduğu seslere inanmak vs.) paranoyaklığın tedavisi var. İlaçlar var.
İnsanlar çaresizken, depresyon içindeyken, bunalımdayken, dertliyken sığınacak bir insan, bir topluluk, bir grup ararlar. Bu çok doğaldır. Boşanma sonrası, ailedeki bir kayıp (yani ölüm)sonrası, deprem sonrası, içki sorunu olan, vs. bunlar dertlerinden dincilere, iyi insan olduklarını sandıklarına, tarikatlara sığınırlar ancak bir de bakarlar ki, orada bir tür esir olmuşlar, kendi beyinlerini kiraya vermişler, benliklerini kaybetmişler.
Halbuki böyle sorunları olunca insanın gitmesi gereken yer psikolog, psikiyatrist, terapist, aile terapisti, psikolojik danışman filandır.
Mesela Amerikan filmlerinde görüyoruz, adsız alkolikler derneği var, oraya gidiliyor, ücretsiz, herkes takma isim kullanıyor, sandalyelere oturuyorlar herkes derdini anlatıyor, nasıl içkiye veya uyuşturucuya başladığını vs. böyle böyle uzmanlar onlara yardım ediyor, onlara iyi geliyor, kurtuluyorlar, kendilerine yeni ve temiz bir hayat çiziyorlar.
Bizde böyle yerler olmayınca tarikatlarda kurtuluş arıyorlar orada da Jim Jones gibi, insanları hipnotize edip tecavüz, dayak her şeyi yapıyorlar, bizde de dayak, tecavüz haberlerde duyuyor, sosyal medyada okuyoruz, yani çaresiz insanların çaresizlikten sığındıkları dinsel mekanlar, yerler tam tersi o insanların çaresizliklerini istismar eden yerler. Kiliseler de böyleydi, Kuran kursları, yatılı okulları, vakıflar, tarikat filanlar da.
Akıllı olmak lâzım.
İnsan bir yaratıcıya inanınca içi rahatlıyorsa, duasını etsin, namazını kılsın, işte istiyorsa orucunu tutsun ama o kadar. Araya kimseyi sokmasın. Jim Jones herkese ibret olmalı. 900 kadar insanı intihar ettirdi adam!
Ay, uzun yazdım Recep abi, kusura bakmayın.
Bu ibretlik video ve yazınız için elinize sağlık.
Sağlıcakla kalın, selamlar, saygılar.
Merhabalar Bücürükveben. Hoş geldiniz.
SilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete, değerli yorumunuzla paylaşıma yapmış olduğunuz katkı ve desteğe çok teşekkür ederim. Bir ara blog sayfanıza girip söz konusu videoyu tekrar izlemek istediğim de çalışmadığını görünce, herhalde yayından kaldırmışlar dedim ve daha önce her ihtimale karşı çalışır halde iken bir örneğini indirmiştim. Ben de yazımda da izah ettiğim şekilde tekrar yayınlamak ihtiyacı hissettim.
Bu yazımdan sonra tekrar sayfanızı kontrol ettiğim de söz konusu videonun çalıştığını gördüm. Ne olduğunu da tam anlayamadım.
Yorumda da belirttiğiniz gibi İslam dini suiistimal edile edile bu hale geldi. Bu suistimal yeni bir şey değil. İslam'ın ilk suiistimalcileri Emevilerdir. Onları daha sonra Abbasiler taklit ederek devam etmişler. Ne olacak, Türkiye boş mu duracak, elbette ülkemizden de İslam dinini suistimal ederek saltanatlarını koruyacaklar.
Yozlaşmamış İslam, Kur'an-ı Kerim'de mevcuttur. Ancak bizler Kur'an Arapçasını bilmediğimiz için meallere ve tefsirlere ve tevillere bakıyoruz. İşte hem meallerde, hem de tefsirlerde hatalı ve yanlış anlamlar ve hükümlerle karşılaşıyoruz. Bunun doğrusunu bilen ve söyleyenleri de eleştiriyorlar. İşte vatandaş da neye ve kime inanacağını şaşırdığı için bin yıllık dini ritüel ve uygulamaya tabi olmaya devam ediyor.
Sizin de dediğiniz gibi hızını alamayan ve kendini yenemeyenler de tarikatlara ve şeyhlere gidiyorlar ve oralarda şifa arıyorlar. Oysa, şifa bizzat Kur'an'ı Kerim'in içindedir. Birazcık çalışma ve gayretle Kur'an'ın ne demek istediğini anlayacaklardır.
Tanrı ile aramıza hiçbir aracı koymadan doğrudan ona başvurarak tüm sorunlarımızı çözebiliriz. Kur'an bu konuda bizim en büyük rehberimiz ve yol göstericimizdir. Yeter ki, o Kur'an'ı bize doğru tercüme eden, güvenilir bir Kur'an mümininin tercümesine başvuralım. Hadislerle İslam dinini yozlaştırdılar. Emeviler ve Abbasiler zaten ta o yıllarda İslam dinini ekseninden rayından çıkartarak kendi saltanatları uğruna her şeyi ayaklar altına aldılar.
Yeter ki siz yazın, sizin yorumlarınızı seviyoruz ve bıkmadan usanmadan okuyoruz; çünkü, siz bu konuda hakikatleri dile getiriyorsunuz, siz insanların inançlarını suiistimal etmiyorsunuz, sizin öyle bir amacınız yok. Siz aslında insanlara faydalı olmaya gayret ediyorsunuz ve bu konudaki mücadelenizde samimisiniz.
Selam ve saygılarımla birlikte sağlıklı ve huzurlu günler dilerim.
Merhaba Recep Bey...
YanıtlaSilBu videoyu izlemiştim daha önce. Şimdi yine dinledim.
Niye deist imamlar yetişiyormuş, bir zahmet nedenini de açıklayaydı beyefendi.
Şimdiki gençler farkında, din adı altında yozlaşmış toplumun neler yaptığını. Din, Allah ile kul arasındadır. Bir üçüncüye gerek yoktur bana göre.
Kişi, ister dinin gerektiğini yerine getirsin ister getirmesin. Bu onu ilgilendirir. Bir kere güzel ahlak olmadıktan sonra hangi din olursa olsun temizlemez kötü ahlakı.
Paylaşım için teşekkür ediyorum size.
Selamlar, saygılar...
Merhabalar Nazlı Toaç.
SilHala memleketteki eve internet bağlantım sağlanamadı. Bu nedenle cevab-i yorumum sadece sizin ziyaretinize ve değerli yorumunuza teşekkür etmekten ibaret olacaktır.
Selam ve saygılar.
Yorum Gönder