Keşke

Önce keşke kelimesinin anlamına bakalım. Keşke: Dilek anlatan cümlelerin başına getirilerek "Ne Olurdu" anlamında "özlem veya pişmanlık" bildiren bir söz; bari, keşkem, keşkelerim, keşki. Keşke kelimesini sizlerle; açıklayıcı, betimleyici, tartışmalı ve öyküleyici anlatım biçimlerinin her birinden biraz katarak paylaşmayı planladım. Yazıma, teknik olarak kelimenin anlamı ve anlatım biçimlerine giriş yaparak başlamış olmam, herhalde sizleri sıkmamıştır. Ben, aynı zamanda her şeyi okumakla birlikte en iyi yazarak öğrenen ve yazarak öğrenmeyi de tercih edenlerden biriyim. 

Keşke kelimesini biraz daha sonuç açısından etkisini ele alarak, kelimeyi daha iyi tanıtmak istiyorum. Keşke, daha çok bir pişmanlığın ifadesidir. Yani gereksiz ve faydasız bir kelimedir. Ama her nedense sanki çok faydalı ve gerekli bir kelimeymiş gibi hayatımızda o kadar çok sık kullanma ihtiyacı duyuyoruz ki, pişmanlığın ötesinde neye faydası oluyor bir anlam vermek mümkün değil. Herhalde pişmanlık duyduğumuz ve geri dönülmesi mümkün olmayan işlerden dolayı kendimizi teselli etmek zorunda kaldığımız için bu kelimeye başvuruyoruz. İşte hiçbir yaptırım gücü ve faydası olmayan bu kelimeyi sırf kendimizi avutmak ve teselli etmek için kullanıyoruz.

Sizlerin de keşke kelimesini çok sık kullanmış olmaktan dolayı kendinizden şikayetçi olduğunuzu duyar gibiyim. Evet maalesef hepimiz; hem sonuç getirmeyen ve hem de geriye dönülmesi mümkün olmayan işlerden dolayı bu kelimeyi çok sık kullanıyoruz. 

Bir önceki dairemi, müteahhit ve ortaklarının apartman binasının yapı kullanma izin belgesini (iskan raporu) alacaklarına dair söz verip, sözlerini tutmayıp iskan raporunu almadıkları için sattım. Daireyi satın alandan üç ay müsaade istedim. O da bana bu kolaylığı tanıdı. Ben üç ay daire satın almak için koşturdum. Maalesef sattığım daire parasına, sattığım daire ayarında bile daire bulamadım ve "keşke satmasaydım." diyerek pişman oldum. 

Üç ayın sonunda biraz üzerine bankadan ihtiyaç kredisi çekerek bir daire alabildim. Bu dairenin de sorunları, sattığım dairenin sorunlarından daha ağır geldi. Sabrettim ve 7 yıl bu dairede ikamet ettim. Ancak, bıçak kemiğe dayandı ve bu daireyi de sattım. Yine daire aramaya başladım ama sattığım paraya daire almak ne mümkün! Ben yine "keşke satmasaydım." diyerek pişman oldum. Bu sefer ev arama iznim bir ay olduğu için çok sıkı bir çalışma sonucu yine biraz üzerine ilave ederek ancak, masraflı bir daire alabildim. 

Şimdi ikamet ettiğim daireden memnun muyum? Hayır yine memnun değilim. Buranın da diğer dairelere göre çok farklı sorunları var. Ama artık ev satıp, ev alma işi geçtiği için aklımı başıma aldım oturdum oturduğum yerde. Bu sefer de evi satmaya kalksam, sittin sene daha ev alamam ve ortalık yerde kalırım... 

İşte benim keşkelerimin hikayelerinden bazıları bunlar. Bende keşkelerin hikayeleri bitmez. Başınızı ağrıttım, bağışlayın. İçinde keşkeleri olmayan sağlıklı, huzurlu ve mutlu günler dilerim. Her şey gönlünüzce olsun. 

Selam ve saygılarımla.

Yorum Gönder

36 Yorumlar

  1. Ev satmak yerine yenisini almak bütçeniz geniş değilse bu devirde mümkün değil. Kızım için kiralık ev ararken gördük ki yeni yapılan apartman daireleri hem kullanışsız, biçimsiz, küçük ve aşırı pahalı. Sizde şansızlık olmuş evet keşke kelimesini kullanıyoruz çünkü pişmanlıklarımız oluyor ama dönüşü de olmuyor.Bir yerde kendimizden af dilemiş oluyoruz sanırım keşkelerle. Hatamızı anladığımızı kabulleniyoruz. Çok fazla düşünmemek lazım öyle olması gerekiyormuş, demek daha doğru geliyor bana. Selamlar. (Bu arada yazı imzanız değişmiş, güzel değişiklik)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar *mehtap.
      Ev satıp, ev almak eskidendi. Şimdi ne alıp satmak, ne de yenisini almak mümkün değil. Keşkelere düşmemek için bir de acele edilmesi gereken işleri iyi belirlemek gerekiyor. Acele edilmesi gereken işlerde acele etmek, acele edilmemesi gereken işlerde de sabredip beklemek gerekiyor.

      Hayat bu, tek düze değil. Bu nedenle hatalarımız ve yanlış işlerimiz de oluyor maalesef.

      Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete, paylaşıma yapmış olduğunuz katkı ve desteğe çok teşekkür ederim.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  2. Merhabalar...
    Bağışlanacak bir şey yok Recep Bey. Bilakis, kendi adıma derim ki, anlatımlarınızla aydınlanıyorum.
    Pişmanlığın göstergesi keşkenin tanımını şimdi yazınızdan okuyunca epey düşündüm durdum. Bazen hayatın akışında olan durumlara zincir vurmak elimizde olmuyor. Bir şekilde istediğimiz gibi suyun akışının yönünü değiştirmeyi başaramayabiliyoruz. Zaman ilerledikçe geriye dönüp baktığımızda olmasını isteyip de olamayanlar için ya da tam tersi durumlar gönüllerimizde ukde kaldığında pişmanlık duymamız normal tepkilerdir diye düşünüyorum.
    Size ne kadar pişmanlık duymayın desem de hassas gönlünüz hatıranıza getirecektir. Şimdi oturduğunuz dairenin sorunlarını bilmiyorum ama kendinizi yıpratmayın demekten başka bir şey aklıma gelmiyor. Bazen işin içinden çıkamadığım zamanlarda her şer de vardır bir hayır diyerek teselli ediyorum kendimi. Üzmeyin kendinizi, yaşanması gerekiyormuş yaşadıklarınız. Sağlığınız her şeyden daha önemli.
    Saygı ve selamlarımı gönderiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Nazlı Toaç.
      Keşkeleri depreştiren gönüllerimizde kalan ukdelerdir.
      Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete, paylaşıma yapmış olduğunuz katkı ve desteğe çok teşekkür ederim.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  3. Merhaba Recep Abi,
    Yıllar önce kim hatırlamıyorum ama bir akraba ya da komşumuz ya da emlakçı "Evi alan kazanır, satan kaybeder" demişti. Çok üzüldüm; gerçekten bu zamanda artık oturduğu evi satıp yeni ev almak emekliler, sabit gelirliler için çok zor hatta imkansız oldu. Eskiden yani AKP öncesinde insanlar emekli ikramiyesi ile belki biraz da birikimlerini katıp, az biraz borçlanıp gayet güzel evler alabiliyordu. Şimdi o günler geçti. Ev değil araba bile alamıyoruz. Benim arabam yok mesela, kız kardeşimin keza. Oturduğunuz evden memnun olmamanıza da üzüldüm sorunsuz daire olmuyor maalesef. Ben de memnun değilim ama satsam bundan iyisini bıraktım, kötüsüne kalırım diye cesaret bile edemiyorum çünkü kredi çekmek de işime gelmez. Kredi demek borç demek biz kibarlaştırmışız. Borç ödemek de kolay değil.
    Ne diyeyim yine de güle güle oturun, umarım sorunlar bir şekilde çözülür.
    Ha, bu arada o kadar çok keşkelerim, pişmanlıklarım var ki....keşke olmasaydı. Hatırladıkça çok üzülüyorum. Ev konusunda da var o benim hatam değil ama yine de belki rahmetli annemi ikna etsem o hatayı yapmazdı, 80'li yılların sonuna doğru Aşağı Ayrancı'da Rus büyükelçiliğine çok yakın güzel bir dairemizi sattı. Kötü kiracı yüzünden satmıştı çünkü biz o zaman Üsküdar'daydık, ilgilenmek zor oluyordu, satınca o parayla anneme bir dolu ev buldum Üsküdar'da ama hepsine burun kıvırdı, birkaç sene sonra faize yatırdığı para eridi, yok oldu. Yıllar sonra otobüsle o evimizin önünden geçerken hep pencerelerine, balkonlarına bakıyorum; içim cız ediyor. Şimdi o kadar değerli ki....hepimiz hatalar yapıyoruz, tek değilsiniz bu konuda:)
    Selamlar, saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar bücürükveben.
      Bakın her birimizin bu konuda gönüllerde kalan ukdelerimiz varmış. Rahmetli anneniz de kötü kiracısı yüzünden evini satmak zorunda kalmış. İşte bizim gibi insanlara ne oluyorsa, bu kötülerden ve kötülüklerden dolayı oluyor. Benim de kaç kez ev satmalarım durup dururken olmadı. Kötülerden ve kötülüklerden dolayı oldu. Yoksa, ev satıp ev almak öyle eski zamanlarda da kolay bir şey değildi. Bu düzen, bu sistem böyle gittiği müddetçe, biz bu keşkelerden kurtulamayacağız.

      Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete, paylaşıma yapmış olduğunuz katkı ve desteğe çok teşekkür ederim.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  4. Ah, ah hem de ne kötü, avukat tuttuk ancak çıkarttık, her kiraladığı eve başka isim - soyadıyla kiralıyormuş! Dolandırıcıymış yani üstelik komşular şahit evde fuhuş yaptırıyormuş!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar bücürürkveben.
      Bir insan malıyla perişan olur mu? Olur!.. İşte rahmetli anneniz üçkağıtçı kiracısını çıkarmak için nelerle mücadele etmiş. En sonunda bir avukata vekalet vermek zorunda kalmış. "Dinsizin hakkından imansız gelir" diye bir söylem (atasözü) var ve ne kadar doğru ve yerinde söylenmiş bir deyim değil mi?

      Ben de memleketten Ankara'ya taşınırken, memleketteki merkezi ısıtmalı dairemi kiraya verecek kiracı bulamadım. Öğrencilere kiraya vermek zorunda kaldım. Onlar da evin içine etmişler. Daha sonra sadece yakıt ve site aidatları karşılığında daireye de temiz bakması şartıyla kirasız kiracı aradım yine bulamadım ve daireyi satmak zorunda kaldım.
      Ev açısından yüzüm hiç gülmedi. Evlerle ilgili hep sorunlar yaşadım. Hal böyle olunca da işte keşkeler beni hiç terk etmedi. Kara sakız gibi sırtıma yapıştı ve bir kene gibi de kanımı emdi.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  5. Bence bu biraz da minnetsizliğimizden kaynaklıyorum.
    Mesela bir önceki işimden önceki işimde of bir iş için bu kadar yol gidilir mi mahvoluyorum diye şikayet ediyordum. Evime yakın bir ev buldum bu sefer de işler aşırı yoğundu patron kaprisli bir müdür aldı, kadın bir gram huzur bırakmadı. Bu sefer de aman keşke diğer işime devam etseydim en azından huzurum vardı demeye başladım.
    Sonra şimdi çalıştığım yere başladım bu sefer de aman bu iş yerinde de hiç sosyal hak yok ben ne güzel diğer iş yerimde bayram primleri yılbaşı ikramiyeleri falan alıyordum diyorum.
    Demem o ki insan oğlu doyumsuz bir varlıktır.
    Mesela evi barkı olmayan hatta bir emekli maaşı dahi olmayan insanları hiç düşünmüyoruz.
    Bizim şikayet ettiğimiz hayatı yaşayabilmek için dualar eden insanlar var.
    Elbette çok daha iyi şartlarda refah düzeyi yüksek bir ülkede yaşamayı hepimiz hakediyoruz. Ama sürekli de istediğim gibi yaşayamıyorum hangi işe başlasam sarpa sarıyor ya da hangi evi alsam bir öncekinden kötü oluyor. Benim de hiç şansım yok yüzüm hiç gülmeyecek mi vs. dediğimiz sürece ne yazık ki mutlu olamayız.

    O yüzden bence biraz da minnet duymayı öğrenmeli. hayata verdikleri için teşekkür etmeli elbette daha iyilerinin olması için de istekli ve inançlı olmalıyız.

    Biraz uzun yazdım yanlışım olduysa kusuruma bakmayın lütfen.
    Sevgiler ~~

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar.
      Yorumunuz hem uzun değil, hem de yazdıklarınız çok doğru tespitler. Evet, tüm mesele, sizin de iş örneğinde belirttiğiniz gibidir. Hiç farkı yoktur. Ben ilk evimde oturup kalsaydım, her şey daha iyi olacaktı. İnsanın olduğu her yerde sorun vardır ve olmaya da devam edecektir. Ben, bu dünyada olmayan ve bulamayacağım şeyi, yani hep cenneti aradım.

      Aslında benim tüm sorunlarımın ana kaynağı insandır. Yani bana bu sıkıntıları yaşatanlar insanlardır. Yoksa, ikamet ettiğim konutlarla ilgili hiçbir fiziki sorunum olmadı. Oturduğum mesken kümes olsun, dar olsun, küçük olsun, zor olsun, ama huzur olsun!

      İşte bu huzuru da bulmak ve yaratmak insanın kendi elindedir. Kafayı hiçbir soruna takmazsan, huzurlu olursun. Her şeyi kendine dert edersen, dertlerin girdabında boğulur gidersin. Yapılan haksızlıklar, adaletsizlikler, karşısında insanın bir kırılma noktası oluyor, işte ben o noktaya kadar sabrediyorum, ama o sınırı geçince akan sular duruyor ve olan oluyor. Bir anlık öfke gibi, işte o noktada sabredebilsem, her şey güzel olacak ama, işte yapı meselesi.
      Her şey gönlünüzce olsun, esen kalın.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  6. Ev alıp satmak kolay değildir. Hele ki bu evde oturmayı planlıyorsanız o daha zor olur. İnsanın içine sinmesi gerekiyor. İçine sinen eve paran yetmez iken paranın yettiği evde mutlu etmiyor ne yazık ki. Keşke bunlar olmasa diyorum bende. 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Peliş.
      Konuyu o kadar güzel özetlemişsiniz ki, çok teşekkür ederim. Kaleminize ve gönlünüze sağlıklar dilerim.
      Selam ve saygılarımla birlikte keşkesiz sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir ömür dilerim.

      Sil
    2. Maalesef hayat bunu bize uzun olarak artık sunmuyor. Özeti verip gönderiyor. Umarım bunlar ilerde bize sorun olmaz diyorum. Keşkesiz bir hayat çok güzel olurdu. İyi dilekleriniz için teşekkür ederim. Sağlık, huzur mutluluk dilerim bende size. Sevgiyle kalın. 😊

      Sil
    3. Merhabalar Peliş.
      Ziyaretiniz ve yorumlarınız için tekrar çok teşekkür ederim.
      Hayatımıza keşkeyi sokmadan, keşkeye yer vermeden ne kadar yapabilirsek yaşamaya devam edeceğiz. İleride bize sorun olacak şeyler içinde artık gereği ne ise yapacağız. Başka çıkar bir yolu yok!
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  7. Merhabalar,
    Önemli bir konuya değinmişsiniz. Her paylaşımda yazılmış olan yorumları da okurum. Karşılıklı görüş alışverişi iyi oluyor. Katılıyorum elbette ancak başka bir açıdan da konuya bakıyorum; Bazen keşke'leri başka anlamda da kullanıyoruz. Bir beklenti, içten bir dilek, gerçekleşmesini istediğimiz durumlar için de keşke diyebiliyoruz. Örneğin: Keşke insanlar birbirlerini anlamaya çalışsalar, önyargılı olmasalar. Ya da- gençleri anlamak için keşke kendi gençlik günlerimizi de unutmasak. Veya- Keşke tüm öğretmenler çocuklara sevgi ve anlayış ile yaklaşabilseler...
    Bitmiş bir olayın ardından söylediğimiz keşkeler ise olayı yeniden düşünüp üzülmeye yol açıyor. Atalarımızın dediği gibi; " Son pişmanlık fayda etmiyor." İnsanız, hatalarımız, yanılgılarımız elbette olacak. Öylece deneyim kazanıyoruz.
    Sağlıkla, huzur ve mutlulukla. Daha az keşke kullanılacak yarınlara umutla...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Makbule Abalı Öğretmenim.
      Ziyaretinize ve paylaşıma yaptığınız katkı ve desteğe çok teşekkür ederim. Kaleminize, emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim.
      Evet öğretmenim keşkenin kullanım alanı çok geniş; hem pişmanlıklarımız, hem de dilek ve temennilerimiz içinde yer bulur kendisine.
      Selam ve saygılarımla birlikte keşkesiz, sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir ömür diliyorum.

      Sil
  8. bundan sonra keşke demeyelim mademsi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar deeptone.
      Keşke dememek mümkün değil!..
      Ziyaretiniz, paylaşıma katkı ve destek sağlayan yorumunuz için çok teşekkür ederim.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  9. Bu yazınızı okurken, keşke kelimesinin içinde barındırdığı derin anlamı ve hayatımızdaki sıkça kullanımını düşündüm ben de. Fark etmemiştim ama son zamanlarda ben de sık kullanır hale geldim. Yaşamış olduğunuz talihsizliğe de üzüldüm.

    Keşkelerle dolu olmayan ve huzurlu günler geçirmeniz dileğiyle, size de sağlık ve mutluluk dolu günler dilerim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Zeynep C. Hoş Geldiniz.
      Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve "Keşke" başlıklı yazıma değerli yorumunuz ile yaptığınız katkı ve desteğe çok teşekkür ederim.
      Hayatında keşkesi olmayan bir insanla karşılaşmadım. Benim hayatımda hiç keşkem olmadı diyen birini de Guinness Rekorlar Kitabına taşımak lazım.

      İnsanın yaşadığı talihsizliklerden etkilenmemesi mümkün değil. Böyle talihsizlikler yaşayan insan kendini nasıl teselli edecek, nasıl avutacak? Keşkelerle... Ben başka bir yolunu biliyorum diyen varsa, işte yoruma açık bir yazı, buyursun yazsın.

      Yazımda da açıkladığım gibi hayatımızdaki pişmanlıklarımız ile dilek ve temennilerimizde kullanırız bize hiçbir faydası olmayan bu kelimeyi. Ama kullanırız.

      Tüm insanlığa, keşkesi olmayan sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir yaşam diliyorum.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  10. ben artık hayatımdan KEŞKE yi çıkardım
    olması gereken oldu diyorum
    böyle olması gerekiyormuş
    peki pişmansam ne olacak diye sorarsanız
    bir daha geri dönmek mümkün değilse bu hatadan ders çıkarıp önüme bakmayı yeğliyorum
    çünkü keşkelerin bize bir faydası yok değil mi?
    canınız sağolsun
    gönlünüze göre olsun her şey bundan sonra inşallah

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Mavianne.
      Evet keşkelerin kimseye bir faydası yok; sadece kendimizi avutmak ve bir nebze rahatlamak için söylenilen içi boş bir kelime. Kendine faydası olmayan kelimenin bize ne faydası olabilir ki? Adı üstünde "keşke"
      Sizin de her şey gönlünüze göre olsun. Gönlümüze göre olan şeylerin keşkeye minneti yoktur.
      Ziyaretinize ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  11. Yanıtlar
    1. Merhabalar gazetekazan.
      Hoş Geldiniz. Size de iyi bayramlar dilerim.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  12. Keşke hiç "keşke" diyeceğimiz olaylarla karşılaşmasaydık. Sağlık olsun Recep Bey. Belki şartlar değişir.
    İyi bayramlar diliyorum eşinize ve size...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Klio'nun şarkısı.
      Ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
      Bizlere keşkeyi söyleten olaylarla hiç karşılaşmamış olsaydık, elbette keşkeye başvurmuyor olacaktık. Planladığımız bir iş ya da eylem olumsuz şekilde vuku bulunca, attığımız taş yerini bulmayınca kendimizi avutmak ve teselli etmek için hemen keşkelere sarılıyoruz.

      İnşAllah sizin de dediğiniz gibi şartlar lehimize değişir de biz de artık o kelimeyi hiç kullanmayız.
      Eşim ve ben de sizlere (eşinizle birlikte) iyi bayramlar diliyoruz. Her şey gönlünüze göre olsun.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  13. Selamlar recep ağabey. Uzun zamandır bir bloga uğramıyordum. İlk defa senin bloga uğruyorum. Bence keşkesiz insan yeryüzünde yoktur ve gelmeyecektir ama keşkelerini en aza indirmeye uğraşan insanlardan olmak uğraşmaya değerdir diye düşünüyorum:) 👋

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar, myvslr-Kişisel Blog.
      Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
      Evet sizin de dediğiniz gibi, "keşkesiz" insan yok! Attığımız bir taş yerini bulmayınca hemen keşke silahına sarılıp kendimizi avutmaya ve teselli etmeye çalışıyoruz. Yoksa, içi boş ve anlamsız bu kelimeyi kim kullanır.
      Ne kadar az keşke, o kadar iyi ve güzel bir yaşam demektir.
      Selam ve saygılarımla birlikte keşkesi olmayan sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir yaşam dilerim.

      Sil
  14. Çok teşekkür ederim 🙂👋🙏

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar myvslr-Kişisel Blog.
      Bilmukabele ben teşekkür ederim.
      Selam ve saygılarımla birlikte hayırlı bayramlar dilerim.

      Sil
  15. Pişman olmayı sevmiyorum hayatta her yaşadığımız bize bir ders bir deneyim. O yüzden keşke kelimesi hayatımda az yer alıyor ☺️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Derya, Hoş Gelmişsiniz.
      Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
      Pişman olmayı sevmediğinizi belirtmişsiniz. Elbette kimse pişman olmayı sevmez ama, işte bu insanın elinde olan bir şey değil. Attığınız taş yerini bulmazsa, pişman olursunuz. Pişmanlık da ister istemez keşkeleri çağırır.
      Her şey gönlünüzce olsun. Selam ve saygılarımla birlikte hayırlı bayramlar dilerim.

      Sil
  16. Yazıyı okumaya başlayınca hemen aklıma şu cümle geldi "Eğerle meğer evlenmiş, keşke diye çocukları olmuş" Keşkeyi sık kullanmanızın sebebi zaman geçince ve olayın sonuçlarını görünce farklı düşünmeye başliyoruz ve şimdiki aklım olsaydı o zaman demek yerine keşke diyoruz :) Söylediğiniz gibi çok kullanıyoruz hepimiz ancak bir şeye çok takıp uzatmak yerine alacağımız tecrübeyi alıp önümüze bakmaktan başka çare olmadığı için pişmanlığı da kararında bırakıp fazla gönlümüzü yormamak en iyisi. Bir şeyler satıldığı anda maalesef değeri o anda düşüyor zaten ev ya da araba olsa da. Nihayetinde iş biraz da olacağına varıyor, nasip diye düşünüyorum. Allah kolaylık versin, selamlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Senay Bn. Hoş Geldiniz.
      Ziyaretinizle birlikte paylaşıma sağladığınız katkı ve desteğe çok teşekkür ederim. Keşke 'nin eğer ile meğer 'in evliliği sonucu oluşan çocukları olduğu saptamanız gerçekten çok ilginç ve mantıklı bir yaklaşım. Keşkeye duyulan ihtiyaç ile ilgili yaklaşımınız da çok anlamlı ve mantıklı bir yaklaşımdı, teşekkür ederim. Ben hep pirince gitmek isterken evdeki bulgurdan oldum ve bu olayı tam iki kez yaşadım. Bir üçüncü girişim ise, şu şartlarda mümkün görülmüyor. Hani "Vermeyince Mabud, neylesin Mahmut" olayından da ders çıkarmak gerekiyor.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  17. Yaşamımızın ilk yıllarında keşke kelimesine yatkınlığımız olmuştur hepimizin. Sanırım bu kelime kullanımını gerektirecek olayları minimuma indirmek hepimiz için daha keyifli bir yaşamı işaret eder.
    Keşkelerimiz "beyaz renk çorabı alsaydım keşke" ya da "meyveli pasta almasaydım diğeri daha güzeldi" gibi gibi basit şeyler üzerine olsun dilerim.
    Teşekkürler bu değerli paylaşımınız için.
    Saygılar,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar.
      Evet sizin de söylediğiniz gibi, keşkelerimiz sadece eften püften konular içinde yer alsın.
      Ziyaretinize, katkı ve destek sağlayan değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil

YORUMLAR ONAYA TABİDİR