Virgülün Mahareti



"...Kalabalık karakoldan çıkıp, hiç konuşmadan, ortak bir suçu paylaşıyormuş gibi sessizce dağıldı. ..."

(Ahmet Altan, Aldatmak, s.232)

Sessizce dağılan kim? "kalabalık". Bu ad, niteleme sıfatı göreviyle de kullanılabilmektedir; kalabalık sokaklar, kalabalık bir kent, gibi. Niteleme sıfatları, tamladığı adı düşürünce adlaşır. Adlaşan bu sıfattan sonra, başka bir ad geldiğinde bunu virgülle ayırmak gerekir. Bu durumda virgülün kullanılmaması, anlam karışıklığına yol açar. "Kalabalık" sözcüğü, adlaşmış sıfattır. Bunun arkasından da "karakol" adı gelmekte. Öyleyse "kalabalık" öznesinden sonra virgül kullanılmalıydı; kullanılmaması "kalabalık karakol" gibi bir tamlamanın oluşmasına, sonuçta da anlam karışıklığına yol açmış. 

Cümlede "çıkıp" sözcüğünden sonraki virgül de gereksiz kullanılmıştır. Sözcükteki 
"-ıp" eki, bağeylem (ulaç) yapan eklerdendir. Ek, "ve" bağlacının yerini tutmaktadır. Bu yüzden, bu ekten sonra virgül kullanılmaz. O virgül, "kalabalık" sözcüğünden sonra kullanılsaydı, iki yanlış da ortadan kalkmış olurdu.

Yorum Gönder

2 Yorumlar

  1. Bağ eylem, ulaç deniyor şimdi. Biz ise zarf fiil olarak öğrendik. Alışmayınca garipsiyorum TDK'nin ürettiği bu kelimeleri.

    YanıtlaSil
  2. Merhaba Recep Bey. Noktalama işaretleri, düşüncelerimizi yazarak ifade etmede çok önemli. Siz de yazınızda bu işaretlerden virgülü seçmeniz isabet olmuş. Hatta şöyle bir atasözü de var: "Oku adam ol baban gibi, eşek olma." Emeğinize sağlık. Esenlik dileğimle.

    YanıtlaSil

YORUMLAR DOĞRUDAN YAYIMLANIR