![]() |
Ağlama Duvarı, İnternetten Alıntıdır. |
Güya bu blog sayfasını "Değirmenden Mektup Var" ismiyle taçlandırdım ama bu zamana kadar değirmenden, doğru dürüst bir mektup yazamadım. Malumunuz olduğu üzere değirmenler, içinde öğütme işlerinin yapıldığı yapılardır. Benim değirmenimin içinde ise fikirler, düşünceler ve duygular öğütülecekti. Ama en çok dertler, sıkıntılar, sorunlar öğütüldü. Temsilde hata olmasın ama benim değirmenim adeta benim için bir ağlama duvarına dönüştü. Değirmenimin bu halinden hiç memnun değilim. Belki değirmenin takipçileri olarak sizler de memnun değilsinizdir.
Zaman zaman değirmene bir ayar yapıyorum ve dönen o taşların arasından güzel şeyler öğütülsün istiyorum ama değirmen yine bildiğini öğütüyor ve adeta bir ağlama duvarına dönüşüyor. Ağlama duvarı hakkında da kısa bir açıklama bilgisine yer vermek isterdim ama çoğunuzun, bahsettiğim bu ağlama duvarının ne olduğunu bildiğinizi varsayarak açıklama gereği duymadım. Eğer aranızda ağlama duvarı hakkında gerçekten bilgi sahibi olmayanınız varsa internete bakmalarını öneririm. Ya da yorum marifetiyle bana soranlara, yine bir cevab-i yorum marifetyle açıklama yapabilirim.
Blogger platformunun çok sevgili ve kıymetli blogcuları. Hepimiz bir şeyler yazarak çizerek hazırladığımız blogları paylaşmanın gayreti içindeyiz. Yazarak önce kendimizi, yazdıklarımızı paylaşmak suretiyle de takipçilerimizi memnun ve mutlu etmeye çalışıyoruz. Eğer blog sayfalarını okumak bir işkenceye dönüşmüşse, yazmanın da paylaşmanın da bir anlamı kalmamış demektir.
Bu durumu değerlendirerek blogculara yön verecek olanlar, yine sizlersiniz. Yine her zaman olduğu gibi iş size düşüyor. Bu konuda herkesin en samimi bir şekilde duygu ve düşünceleri ile birlikte yol gösterici fikirlerine ihtiyacım var. Bu bağlamda bana yardımcı olacağınıza inancım ile birlikte hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyor; sağlıklı, huzurlu ve mutlu günler diliyorum.
2 Yorumlar
Yazılarınızı zevkle okuyorum Recep Bey işkence ne demek yapmayın. Hepimizin ağlama zamanları oluyor hele ki şu aralar inşallah düzelecek daha mutlu eğlenceli yazılarda gelecek lütfen devam edin. Hülya
YanıtlaSilGünaydın Recep Abi,
YanıtlaSilÖncelikle Ağlama Duvarı hakkında İsrail'de olduğundan başka hiçbir şey bilmiyorum, onların dinlerindeki bir gelenek sanırım. Tüm dinler gibi psikolojik hastalık.
Yazılarınıza gelince, tabii ki güllük gülistanlık şeyler yazamayacak bir ülkedeyiz. Ben mesela sadece takip eden okurlara ayıp olmasın (hikayeyi yarım bıraktı gitti, okura saygısızlık) diye hikayemi paylaşıyorum yoksa benim de başka şey yazdığım yok.
Ama sizin yazılarınızı ilgiyle, merakla ve beğenerek, hak vererek okuyorum. Hatta bloğa ara verdim dediğinizde üzülüyorum. Ülkemizin hali tabii ki yazılarımıza yansıyacak; zil takıp oynayacak halde değiliz. Yani rahat olun. Ben kendi adıma sizi çok iyi anlıyorum. Her zaman da yazılarınızın takipçisiyim. Kaleminize sağlık.
Selamlar, saygılar.
YORUMLARINIZ HEMEN YAYIMLANIR