![]() |
Ağlama Duvarı, İnternetten Alıntıdır. |
Güya bu blog sayfasını "Değirmenden Mektup Var" ismiyle taçlandırdım ama bu zamana kadar değirmenden, doğru dürüst bir mektup yazamadım. Malumunuz olduğu üzere değirmenler, içinde öğütme işlerinin yapıldığı yapılardır. Benim değirmenimin içinde ise fikirler, düşünceler ve duygular öğütülecekti. Ama en çok dertler, sıkıntılar, sorunlar öğütüldü. Temsilde hata olmasın ama benim değirmenim adeta benim için bir ağlama duvarına dönüştü. Değirmenimin bu halinden hiç memnun değilim. Belki değirmenin takipçileri olarak sizler de memnun değilsinizdir.
Zaman zaman değirmene bir ayar yapıyorum ve dönen o taşların arasından güzel şeyler öğütülsün istiyorum ama değirmen yine bildiğini öğütüyor ve adeta bir ağlama duvarına dönüşüyor. Ağlama duvarı hakkında da kısa bir açıklama bilgisine yer vermek isterdim, ama çoğunuzun bahsettiğim bu ağlama duvarının ne olduğunu bildiğinizi varsayarak açıklama gereği duymadım. Eğer aranızda ağlama duvarı hakkında gerçekten bilgi sahibi olmayanınız varsa internete bakmalarını öneririm. Ya da yorum marifetiyle bana soranlara, yine cevab-i yorum marifetyle açıklama yapabilirim.
Blogger platformunun çok sevgili ve kıymetli blogcuları. Hepimiz bir şeyler yazarak çizerek hazırladığımız blogları paylaşmanın gayreti içindeyiz. Yazarak önce kendimizi, yazdıklarımızı paylaşmak suretiyle de takipçilerimizi memnun ve mutlu etmeye çalışıyoruz. Eğer blog sayfalarını okumak bir işkenceye dönüşmüşse, yazmanın da paylaşmanın da bir anlamı kalmamış demektir.
Bu durumu değerlendirerek blogculara yön verecek olanlar, yine sizlersiniz. Yine her zaman olduğu gibi iş size düşüyor. Bu konuda herkesin en samimi bir şekilde duygu ve düşünceleri ile birlikte yol gösterici fikirlerine ihtiyacım var. Bu bağlamda bana yardımcı olacağınıza inancım ile birlikte hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyor; sağlıklı, huzurlu ve mutlu günler diliyorum.
17 Yorumlar
Yazılarınızı zevkle okuyorum Recep Bey işkence ne demek yapmayın. Hepimizin ağlama zamanları oluyor hele ki şu aralar inşallah düzelecek daha mutlu eğlenceli yazılarda gelecek lütfen devam edin. Hülya
YanıtlaSilMerhabalar Hülya Hanım Kardeşim.
SilZiyaretinize, paylaşıma katkı ve destek sağlayan değerli yorumunuza çok teşekkür ederim. Çok memnun oldum. Sağ olun. Emin olun ne zamandır bir yazı yazıp paylaşamadım. Elime kalemi aldıkça hep dertler, sıkıntılar, sorunlar kalemin ucunda uzayıp gitti. İyi ve güzel paylaşımlarda buluşmak üzere sağlıcakla ve esen kalın.
Merhabalar Hülya Hanım.
SilSizin kullanıcı adınız ve blog sayfanız olmadığı için size ulaşamıyorum.
Selam ve saygılarımla.
Günaydın Recep Abi,
YanıtlaSilÖncelikle Ağlama Duvarı hakkında İsrail'de olduğundan başka hiçbir şey bilmiyorum, onların dinlerindeki bir gelenek sanırım. Tüm dinler gibi psikolojik hastalık.
Yazılarınıza gelince, tabii ki güllük gülistanlık şeyler yazamayacak bir ülkedeyiz. Ben mesela sadece takip eden okurlara ayıp olmasın (hikayeyi yarım bıraktı gitti, okura saygısızlık) diye hikayemi paylaşıyorum yoksa benim de başka şey yazdığım yok.
Ama sizin yazılarınızı ilgiyle, merakla ve beğenerek, hak vererek okuyorum. Hatta bloğa ara verdim dediğinizde üzülüyorum. Ülkemizin hali tabii ki yazılarımıza yansıyacak; zil takıp oynayacak halde değiliz. Yani rahat olun. Ben kendi adıma sizi çok iyi anlıyorum. Her zaman da yazılarınızın takipçisiyim. Kaleminize sağlık.
Selamlar, saygılar.
Merhabalar Bücürüklerin Annesi, Hoş Geldiniz.
SilZiyaretinizle birlikte paylaşıma katkı ve destek sağlayan değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Ağlama duvarı hakkında yaptığınız açıklama doğru. İşte bende blog sayfamı kendim için bir ağlama duvarına benzettim. İyi ve güzel şeyler yaşansa, emin olun onlara da yer vereceğim. Ama maalesef yok!
Her şey için çok teşekkür ederim. Sağ olun.
Selam ve saygılarımla birlikte sağlık, sıhhat ve afiyetler dilerim.
Recep Bey merhabalar,
YanıtlaSilNe zamandır blog okuma listesinde sizden bir yazı görmemiştim ve bugün kontrol ettiğimde yazınızı gördüm, sevindim.
Şahsen ben, sizin yazdığınız her satırdan bilgileniyorum, memnuniyet duyuyorum. Kimi zaman memleket meseleleri, kimi zaman yaşam zorlukları, kimi zaman sağlıkla ilgili yazılar, burda hepimizin paylaşımıyla-yorumuyla- çoğalıyor fikrimce. Ben edebildiğimiz kadar devam etmekten yanayım. :)
Bir üstteki yorumunuzda "maalesef iyi şeyler yok" demişsiniz. Eminim vardır Recep bey, saksıda ya da toprakta yetiştirdiğiniz bir bitkinin canlanması, bir ağacın meyva vermesi ya da o anda baktığınız dala bir kuş ya da kelebek konması bile iyi bir şeydir. Bunu bile yazabiliriz, çünkü birbirimize umut ve neşe verecek olan bizleriz artık, bizlerin bakış açısı.
Sağlığınıza duacıyım,
Saygılarımla,
Merhabalar Momentos.
SilHoş Geldiniz.
Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyaretinizle birlikte paylaşıma katkı ve destek sağlayan o güzel yorumunuza çok teşekkür ederim.
Evet iyi şeyler var ama bir tarafı topal! Neden mi? Bahçemizin ihata duvarının önünden 380 volt ve 220 volt elektrik iletim hatları geçmektedir. Bizim yöremizde ve bahçemizde kumru oldukça fazladır. İletim hattı tellerinin üzerinde iki kumru birbirleri ile cilveleşirken, birinin ayakları alt telde ve her iki kuşun da kanatları açık çırpınırken zevkle seyrediyordum, nasıl olduysa, üstteki kuşun kanatları bir üst tele değince büyük bir patlama ile birlikte iki kumru da yere düştü. Elektriğimiz kesildi. Bu olaydan neden bahsettim. İşte iki kuş bir telde cilveleşirken ne kadar iyidi ve bizlere iyi şeyler de oluyor mesajı vermekte iken arkası kötü geldi ve iki kumru da elektriğe çarpıldılar ve canlarından oldular. Hadi bakalım bir tarafı topal olan iyi ve güzel şey diye ben buna diyorum. Kısacası, her yerden nasibimiz kesik geliyor. Allah'tan hayırlısı diyelim ve iyi ve güzel paylaşımlarda bulunmak üzere sağlıcakla ve esen kalın.
Haklısınız Recep bey, bir tarafı topal kalan şeyler de var ki bu aktardığınız olay da bunlardan bir tanesi. Ancak bana çok ilginç geldi bu olay, çünkü bizler tellerdeki kuşların nasıl o voltajda çarpılmadan durduğunu merak etmişizdir hep çocukluğumuzdan beri. Bu çok ender yaşanan bir örnek olmuş, tam da siz kendinizi güzel bir doğa olayı izlemeye hazırlamışken. O bölgede, gözünüzün önünde sürekli kuşlar patır patır ölüyorsa o zaman bunu ilgili kurumlara iletmekte fayda görürüm ben.
SilDemem o ki, bu olayı bile incelenecek bir durum olarak yazabilirsiniz.
Ve son söz; Sevgili Zeugma' nın yorumunda yazdığı "iz bırakanlar" başlığıyla bizlere ve gençlere anlatacak çok değerli an ve anılarınız olduğu düşüncesindeyim.
Selamlar, Saygılar,
Merhabalar Momentos.
SilKumruların elektriğe çarpılmalarından sonra hemen 186 elektrik arızayı arayarak olayı aynen onlara da aktardık. Fakat şu anda yapacak bir şey yok. Yalnız bu kuş çarpılmaları sürekli olan bir olay değil. Örneğin ben ilk defa karşılaştım. Gerçekten iki tel arasında kısa devre oluşturacak kadar büyük kuşlar dğiller ama birinin biraz havada kanat çırpması, diğerinin ayakları zaten en alttaki iletim hattında her ikisinin kanatları birbirine değince biraz üstteki kuşun kanadı da bir üst tele temas edince oldu bu olay. Leylekler zaten buralarda barınamaz, kuşların içinde de en görkemlisi ala karga, ancak ala kargalar böyle kumrular gibi tel üzerinde oynaşmadıkları için elektriğe çarpılma gibi bir olay duymadım da görmedim de. Bazen de kuşlar, aynı elektrik iletim hattı direkleri üzerinde bulunan trafolara takılarak elektriğe çarpılıp yangın çıkarabiliyorlar. Bu kazaları elektrik dağıtım ve iletim hat şirketleri çok iyi biliyorlar, ama maalesef bir önlem almıyorlar.
Başımdan o kadar çok olaylar geçti ki onları hikaye edebilmem için çok uğraşmam gerekiyor. O gücü, enerjiyi ve hevesi bulabilirsem neden olmasın?
Önerilerinizi dikkate alacağımı belirtir, öneriler için çok teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.
Merhaba Recep Bey,
YanıtlaSilDaha bir iki gün önce gelip baktım blogunuza ve içimden umarım kendisi de eşi de iyidir, sağlıklıdır diye geçirdim. Yazılarınızı severek okuduğum gibi sizi de 40 yıllık dostmuşuz gibi seviyorum hiç yüzyüze tanışmadığımız halde. Yani demem o ki sadece yazdıklarınızın değil sizin de iyi olmanızı temenni ediyorum, ediyoruz.
İçinizden geçeni, içinizden geldiği gibi yazmaya devam edin lütfen. Hayat her zaman şen şakrak, güllük gülistanlık değil. Zor anları da paylaşmak gerek.
Size ve eşinize sağlık, sıhhat, esenlik diliyorum.
Selamlar, saygılar...
Merhabalar, Manxcat / KuyruksuzKedi.
SilBlog sayfama hoş geldiniz. Paylaşıma katkı ve destek sağlayan değerli yorumunuza çok teşekkür ederim. Şükürler olsun iyiyiz. Sağlığımız ve sıhhatimiz yerindedir.
Benim için de siz dahil tüm blog arkadaşlarım 40 yıllık dost mesabesindedir. Ben de onları çok seviyor ve saygı duyuyorum.
Bilmukabele ben de size ve ailenize sağlık, sıhhat ve esenlikler diliyorum.
Selam ve saygılarımla.
Merhaba Recep Bey,
YanıtlaSilÖncelikle belirtmeliyim ki blogu günlerdir gerçek anlamda ''ağlama duvarı'' olan biri varsa benim.
Blog yazarken zaman zaman tıkanmalar olması çok normal. Kaldı ki hava sıcaklıklarının hiç olmadığı kadar yüksek seyrediyor olması, memleketin durumu, pahalılık gibi etkenlerin de ruh hallerimize, tıkanmamıza etkisi büyük. Sadece blog yazmak da değil, yemek yeme, uyku düzeni benzeri ne varsa eskisi gibi değil.
Kısa keseyim. Almanya öykünüzü ve detayları çok severek okumuştuk. Naçizane önerim ''iz bırakanlar'' etiketi altında geçmişten yazın bence. Çocukluğunuza, gençliğinize, iş hayatınıza doğru yolculuğa çıkın. Etkileyici anılarınızı mutlaka hatırlayacaksınız. Onları öykü halinde bize aktarın. Yazın gücünüzle birleşince eminim ki hepimiz çok severek okuyacağız. Bu fikre onay vermeniz dileğimle...
Selamlar, saygılar.
Merhabalar ZEUGMA.
SilHoş Geldiniz.
Ziyaretinize, paylaşıma katkı ve destek sağlayan değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Evet, maalesef dertlerimizi, sıkıntılarımızı ve sorunlarımızı ne kadar paylaşmak istemesek de ister istemez kalemin ucu geliyor oraya dayanıyor.
İşte benimkisi biraz öz eleştiridir. Herkesten önce olumsuz yönlerimi bir başkasına bırakmadan kendim ele alarak eleştirme alışkanlığım vardır.
"Bir Diploma Bir Hikaye" başlıklı kısa anılarla ilgili anlatıyı beğenerek okudu8ğunuzdan bahsetmişsiniz, çok teşekkür ederim. "Ablam ve Kumbarası" başlıklı çocukluğumla ilgili bir anımı çok önce kaleme almıştım. Elbette gençlik yıllarımızdan kaleme alınacak çok anılarımız var elbette. Önerileriniz doğrultusunda zaman zaman bu anılarımı da hikaye ederek paylaşmaya gayret ederim.
Tekrar çok teşekkür eder; sağlık, sıhhat ve afiyetler dilerim.
Selam ve saygılarımla esen kalın.
Merhabalar,
YanıtlaSilNe demek sıkıldınız mı, yazılar tekrar ediyor diye telaş etmeyin. Biz blogcu arkadaşlar herkes kendi sayfasında kendi özelliklerine, ilgi ve alakalarına göre yazıyor. Hayatın zor kısımlarını böyle de eritiyoruz bence. Her birimizin dolu sıkıntısı var, bazen bunlar da yansıyor ki gayet doğal bunlar.
Sevgili Zeugma'nın dediği gibi o Almanya yazılarına ve köyden haberlere bayılmıştım bende. Yoksa ülke de şu şu olmuş diyerek tekrardan burada şişmek hiç istemiyorum. Bence geçmişe yolculuk yapıp bizlere o güzel anılarınızı paylaşırsanız çok mutlu olacağız.
Selamlar...
Merhabalar Pelinpembesi.
SilHoş Geldiniz.
Blog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Önerileriniz için çok teşekkür ederim. Becerebilirsem, önerileriniz doğrultusunda bazı anıları kaleme almaya gayret edeceğim.
Selam ve saygılarımla, sağlıcakla ve esen kalın.
Bence eski yazılardan yayınlar yapabilirsiniz , biz okuyamayanlar da okumuş oluruz,
YanıtlaSilSelam ve saygılar
Merhabalar Yüreğimin İklimi
SilHoş Geldiniz.
Ziyaretinizle birlikte değerli yorumunuza çok teşekkür ederim. Kayda değer öneriniz için ayrıca teşekkür ederim. Arada sırada eski şiirlerimi yayıma alıyordum, tabi neden olmasın?
Selam ve saygılarımla.
YORUMLARINIZ HEMEN YAYIMLANIR