Merhabalar.
Geçenlerde Hürriyet gazetesinde okuduğum bir araştırma yazısından çok etkilenmiştim. Söz konusu yazının olduğu kısmı makaslayarak bir gün blog sayfamda paylaşırım belki diyerek arşivime kaldırmıştım. Geçenlerde aklıma düştü, yazıyı bugün tekrar okudum ve inceledim. Paylaşmaya değer mi değmez mi diye tekrar düşünmeye başladım ve o zaman da paylaşmaya bir türlü karar veremediğim yazıyı nihayet paylaşmaya karar verdim.
Cansu Coşkun tarafından hazırlanan ve Hürriyet gazetesinde yayınlanan araştırma yazısının konusu eğitim üzerine olup, “İsveçli Çocuklar Neden Mutlu?” başlığını taşıyordu.
Sayıın araştırmacı yazar, Türkiye’de son 11 yılda 4 kez sınav sisteminin, 5 kez de bakanın değiştiği eğitim sisteminin çocuklarımızı bir hayli zorladığına işaret ettikten sonra sadece üç zorunlu dersin bulunduğu İsveç modeli eğitim sisteminin İsveçli çocuklar için cennet gibi olduğunu vurgulayarak yazısına başlamış. Türkiye’de öğrenci olmanın zorluğuna değinen yazar, Türkiye’deki ilk ve ortaöğrenim sisteminde son 11 yılda 13 köklü değişiklik yapıldığını, sınav sisteminin 4 kez, Milli Eğitim Bakanı’nın ise 5 kez değiştiğine işaret ediyor. Daha sonra üyesi olmaya çalıştığımız Avrupa Birliği’nde bir modelin ise çocuklar için eğitim cenneti kabul edildiğini ve söz konusu modelin de İsveç’e ait olduğunu belirtiyor.
İsveç eğitim sisteminin dayandığı iki temelin olduğunu belirten yazar, bu iki temelin :Ahlaki çoğulculuk ve bireysel gelişimden ibaret olduğunu vurguluyor. Ülkedeki her okulun müfredatında olması gereken 3 zorunlu derslerin: İsveççe, İngilizce ve Matematik olduğunu belirtiyor. Bu dersler dışında kalan müfredatın ise, her okulun kendi sistemince belirlendiğini söylüyor.
İsveç eğitim sisteminin tamamen laik olduğunu belirten yazar, İsveçli öğrencilerin birinci sınıftan dokuzuncu sınıfa kadar dini, ders olarak alabildiklerini söylüyor. Bu derste; dünya dinlerini, özelliklerini ve inançlarını öğrendiklerinden bahsediyor. Genel okul sitemine göre; öğrenciler ve öğretmenlerin Hıristiyanlık propagandası yapmasına izin verilmediğini belirtiyor. İsveç’te dinin kişisel bir olay olduğundan bahseden yazar, Hıristiyan dünyası tarafından yönetilen okulların da olmadığını işaret ediyor.
Lisede öğrenim gören öğrencilerin okudukları derslerin kredi puanları ve çarpanları olduğundan bahseden yazar, 3 yıllık toplam puan ortalamasının üniversitede istedikleri bölüme müracaat ederken önemli olduğunu vurguluyor ve bu sistemi bir örnekle şöyle özetliyor: Düşük matematik ortalamasıyla matematik ağırlıklı bölüme giremiyorsunuz. Diyelim ki puanınız üniversitede hiçbir bölüme devam etmek için yeterli değil, o zaman okullar kapandıktan sonra Yüksekokul Yeterlilik Sınavı’na (Högskole Provet) girebilir ve puanınızı yükseltebilirsiniz. Bu sınavda dil, genel kültür ve analitik çözüm yeteneğinin sınandığı sorular soruluyor.
Araştırmacı yazar Cansu Coşkun, İsveç’te çok fazla bireysel haklar ve özgürlüklerden bahsedilmesinin bazen okullarda saygı sınırının aşılmasına neden olduğunu, burada öğrencilerin öğretmenlere ismiyle hitap ettiğini ve dolayısıyla İsveç’te öğrenci olmanın çok rahat olduğunu vurgulamakla birlikte Türkiye’deki öğrencilerin üniversiteye girerken çektiği sıkıntıları, İsveç’teki öğrencilerin hiçbirinin yaşamadığını ve bilmediğini söyleyerek yazısını tamamlıyor.
Osmanlı’nın küllerinden yeniden doğan Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı 1923 yılından bu yana tam 91 yılı geride bırakmamış olmamıza rağmen, bir türlü rayına oturtulamamış, istikrarı sağlanamamış ve adeta bir yaz boz tahtasına çevrilen eğitim sistemimizin mutsuz çocukları ile İsveçli çocukların neden mutlu olduklarının arasındaki farkı görün. Bizim çocuklarımız mutlu olmayı haketmiyorlar mı?.. Onların da İsveçli çocuklar gibi mutlu olmaya hakları yok mudur?..
Selam ve dualarımla
Recep Altun
26 Yorumlar
Sadece çocuklar değil biz velilerde mutlu değiliz.Benim 11. sınıfa giden ikizlerim var bu değişiklikleri birebir yaşadık şimdi de acaba üniversite sınavları nasıl değişecek endişesindeyiz.Eğitim den ziyade okul forması konusu bile arap saçı, 1 yıl önce kıyafet serbest olan oğlumun okulunda
YanıtlaSil2. dönem formaya geçilme ihtimali belirdi! Şaşkınız, belirsiz kararsız yöneticilerden bıktık. Paylaşımınız için teşekkürler..
Merhabalar Mehtap, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Evet, çok haklısınız. Aslında yazının bitimini "ülkemizde kim mutlu ki" diye bağlamayı da düşünmüştüm.
Selam ve dualarımla.
Recep Bey güzel bir konuya değinmişsiniz.
YanıtlaSilEğitim bir ülkenin geleceğini belirler.
Eğitim ve Öğretim çocukları sıkmadan gerçekleştirilmelidir.
Ezbere dayalı sistem ortadan kaldırılmalıdır.
Başka ülkelerin eğitim sistemlerinin uygulanabilir ve gerçekçi yönlerini kendi eğitim sistemimize adapte edebiliriz.
Geçen yıl kabul edilip uygulanan 4+4+4 eğitim sistemi ile başarıyı yakalamak olanaksızdır.
Eğitim sisteminde öğrenciye forma ve türban gibi görsel giysileri belirlenen şekilde seçmesi başta öğrenciyi eğitimden uzaklaştırmaktır.
Öğrenci rahat olmalı.
Rahat derken elbette kural ve kaidelere uymalıdır.
Bu konu da söylenecek o kadar şey var ki.
Kaleminize sağlık.
Gerçekten güzel bir konuyu köşenize almışsınız.
Saygı ve selamlarımla.
Merhabalar Hüseyin Hocam, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
Aynı yazıyı esefle ben de okudum.
YanıtlaSiltekrar gündeme gelmesi vesilesi ile selamlar.
Bilgili anne
Merhabalar Oğlak Kızları, Hoş geldiniz.
SilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
Merhaba Recep Bey,
YanıtlaSilBu konunun içerisinden biri olarak, yıllardır Atatürk'ün başlattığı milli eğitimin temel felsefesi ve ruhu, neden uygulanmıyor da hep bir arayış içerisinde debelenip duruyoruz? Örnek mi? Finlandiya Atatürk döneminin matematik programını aynen uyguluyor ve yanılmıyorsam 1.ler.. Demek ki Cumhuriyetimizin kurulduğu yıllardaki uygulanan (kısa sürede olsa) programın sağlamlığı bizi bu vakte kadar taşıdı.. Neden o programdan vazgeçildi?!.. Saygılarımla,
Merhabalar Tülay Öğretmenim, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim. Verdiğiniz Finlandiya örneğini ben de duymuştum.
Selam ve dualarımla.
Eğitim konusunda benim de kendime göre şikayetlerim var aslında. Gerçi benim okulla alakam yok fakat yeni yetişen nesiller için endişe duyuyorum. Bir ilkokul öğrencisi yabancı dil dersi alıyor ama din dersi yok.
YanıtlaSilMerhabalar Yolcu, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Efendim, ülkemizin kanayan bir yarası haline gelen mevcut eğitim sistemi ile ilgili daha o kadar çok konuşulacak mevzu var ki, sayfalarımız yetmez.
Selam ve dualarımla.
Mevcut eğitim sistemiyle ilgili dediğiniz gibi konuşulacak çok şey var Recep Bey. Ülkenin kanayan büyük yaralarından biri...
SilDin dersine gelince, bildiğim kadarıyla ilkokulda da, orta öğrenimde de din dersi var. Diğer yanda inanç ve ibadet bütünü olan din/dini öğretilerin, en iyi sunulduğu yer bilinçli ebeveynlerin olduğu ailelerdir. Öğretilmekten ziyade, çocuğun daim izlediği,gördüğü, işittiği ve uygulamasına şahit olduğu bir öğretinin yerini, hiç bir okul eğitimi veremez diye düşünüyorum sevgili yolcu.
Merhabalar Destiny, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve konuyla ilgili değerli açıklamalarınızı içeren güzel yorumunuza çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
Bir toplumun neredeyse can damarı Milli Eğitim... Lakin bu güne kadar görünen o ki, bu kadar önemli olan bir konuda hükümetler her şeyi olduğu gibi bunu da siyasete alet ettiler. Biri gelir kafasına yatmaz olmadı sil baştan, diğeri gelir sil baştan. O mu? bu mu? deneme tahtası.. Bizim toplumsal sosyal yapımıza uymayan istikrarsız basiretsiz yöneticilerin elinde oyuncak oluyor geleceğimiz dediğimiz evlatlarımız ve onların da geleceği kararıyor. Batının deneyip çöpe attığı sistemleri biz alıp uyguluyoruz. Hal böyle iken kalitesiz sistemler, kalitesiz eğitimi oluşturuyor. Ünv. bitiren çocuklarımız o sınav senin bu sınav benim ömürleri sınavla geçiyor. Recep Bey emeğinize sağlık ne güzel bir konu işlemişsiniz. Selam ve saygılarımla,
YanıtlaSilSağlıcakla kalın.
Merhabalar Hanife Mert, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
Biz pedofiliye çocuk gelin adının takıldığı bir ülkede yaşıyoruz. Eğitimimizde bu kadar çarpıklık olmuş çok mu!!
YanıtlaSilUmarım Atatürk zamanındaki gibi laik ve eğitimli bir ülke olmayı yeniden başarırız.
Sevgilerimle
:)
Merhabalar Pe Hito, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza inşAllah diyerek çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
Günaydın Recep Bey, oysa en çok mutluluğu hak eden çocuklarımızken ülkemizde en çok üzülen, en çok yara alan yine çocuklarımız maalesef.
YanıtlaSilYararlı bir yazıydı, duyarlılığınızdan dolayı teşekkür ederim.
Saygılarımla...
Merhabalar Hamiyet Akan, Hoş Geldiniz.
SilSayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
Önce çocuklarımızın düşünülmesi gereken bir ortam da en çok çocuklarımız eziliyor derslerle sınavlarla çocukluklarını dahi doğru yaşayamadan okul koşturmacaları için de çok güzel olan çocukluk yılları geçiveriyor.Bizler şanslı çocuklardık böylesi bir yarışın içinde değildik.Faydalı paylaşımınız için çok teşekkürler.
YanıtlaSilMerhabalar Vişnap Macide, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
Merhaba Recep bey çok önemli bir konuya işaret ettiğiniz bu yazınızdan çok dersler çıkarılmalı. Çok beğendim. Selam ve saygılarımla.
YanıtlaSilMerhabalar Vuslat, Hoş Geldiniz.
SilSayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
Recep Bey Merhaba;
YanıtlaSilSize bir şey danışacağım.
Bloğumla ilgili.
Daha önce yazdığım tüm yazılar bloığ sayfasına beni ekleyen arkadaşların bloğunda gözüküyordu. Lakin son üç bloğum sizde dahil olmak üzere arkadaşların sayfasında gözükmüyor.
Bunu nasıl değiştirebilirim ya da düzenleyebilirim tekrardan sizlerin bloğunda yazılarımın gözükmesi için. Bilginiz varsa açıklarsanız memnun olurum.
Saygılar.
Merhabalar Hüseyin Hocam, Hoş Geldiniz.
SilSorununuzun kaynağına inebilmek için tarafımdan yapılabilecekleri aynen şöyle uyguladım:
Kendi blog sayfamdaki blogger takip listemde sizi yeniledim olmadı. Tekrar sizin sayfanıza döndüm ve kendimi yeniden sizin izleyiciler eklentinize üye yaptım yine olmadı.
Ben de dahil olmak üzere söz konusu yazılarınız, size üye arkadaşlarınızın hiçbirinin blog sayfasında görünmüyorsa sorun sizin blog sayfanızdan kaynaklanıyor demektir.
Bu aralar hiç panele girip ayarlarınızı karıştırdınız mı? Panelden ayarlara girin, ve burada "Diğer" komut linkini tıklayın, açılan pencerede "Blog İçerik Takiplerine İzin Ver?" satırının karşısındaki seçeneğin "evet" seçili olup olmadığını kontrol edin. Eğer "hayır" ise, onu "evet" yapın, ama zaten "evet" ise benim şu anda önerebileceğim başka bir şey aklıma gelmiyor. Ama eğer bir şey bulursam yine sizi haberdar ederim.
Selam ve dualarımla.
çok güzel tespitlerde bulunmuşsunuz elinize sağlık..eğitim sisteminin özelliklede ilk ve orta öğretim sisteminindeki müfredatların böle zırt pırt değiştrilmesi,doğal olarak öğrencilerinde morallerini sıfıra indirmiş durumda..ilk başlarda öss kaldırılacak diye herkes sevinmişti,ama öss kaldırıldıktan sonra işler iyice çorbaya döndü..öss,den daha beteri sınav ve müfredat sistemlerini getirdiler..işleri iyice karman çorman yaptılar..haliyle hem öğrencilerin hemde ailelerin düzenleri bozuldu..şimdi de işin içinden çıkamıyolar..
YanıtlaSilMerhabalar Bilge Dünyamız, Hoş Geldiniz.
SilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Selam ve dualarımla.
*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*