Merhabalar.
Şimdiki radyolar gibi düğmesini açar açmaz hemen ses vermezdi. Bir müddet içinde bulunan triyot lambalarının flamalarının ısınmasını beklerdik. Hele istasyonlarını gösteren dikdörtgen cam panelin tam ortasında anahtar deliğini andıran şekilde tatlı yeşil bir neon lambası daha vardı ki, en çok ilgimi bu lamba çekerdi. Bu neon lambanın ışık vermeye başlaması ile birlikte ses de gelmeye başlardı. O an hangi dalganın istasyonuna ayarlı kalmışsa o istasyon yayınına bir müddet kulak verdikten sonra en sağdaki istasyon arama düğmesiyle diğer istasyonları aramaya başlardık. Tabi burası uzun dalga dediğimiz kanaldı. Orta dalgayı pek kullanmazdık. Uzun dalgadan sonra en sık kullandığımız dalga ise kısa dalgaydı. Kısa dalga üzerinden yapılan yayınlar dünyanın neresinden yapılırsa yapılsın her radyo alıcısının çekim alanına kadar ulaşabilen bir dalga modülüydü.
Fotoğraf karesinde Philips marka, 1950'li yılların kısa, orta ve uzun dalga istasyonları olan lambalı bir radyoyu görmektesiniz. Eskiler bilir; o zamanlar, memleketimizde sinema ve radyonun dışında başka bir sosyal medya aracı yoktu. İnsanların tek eğlencesi dışarıda sinema ve evlerde radyo idi. Fotoğrafını gördüğünüz radyonun aynısından bizim de vardı. Ama ne yazık ki çocukluk dönemimizde bir arızası yüzünden pabucu dama atılan bu radyonun içindeki hoparlörünü aldıktan sonra parçalayarak çöpe atmıştık. Yıllardır internet üzerinden eski lambalı radyomuzun benzerini aradım ve bulduğum fotoğrafını anılarıyla birlikte sizlerle paylaşmak üzere blog sayfamda yazmaya devam edeceğim.
İleride radyo yayınları ve hatıralarıyla ilgili paylaşımlarda buluşmak üzere, şimdilik hoçakalın.
Selam ve dualarımla
Recep Altun
8 Yorumlar
Benzer bir radyo kayınpederin evinde vitrinlik olarak yer alıyor. Hatırlattığınız için ve bu güzel yazı için teşekkürler recep Bey.
YanıtlaSilRahmetli dedemin evinde de dışı ceviz kaplama eski bir radyo vardı.Hatırladığım kadarı ile evin en değerli eşyasıydı,bizlerin dokunması yasaktı uzaktan bakardık sadece.Sizin yazınızı okuyunca birden öyle eskilere gittim ki.Paylaşımınıza sağlık hayırlı geceleriniz olsun.
YanıtlaSilEskiden buna benzer bir radyo bizde de vardı ben küçüktüm az biraz hatırlıyorum babam gözü gibi bakardı biraz fazla meraklıydım o zamanlar o yüzden tornavidayı elime alıp içini sökmüştüm içinde ne var ne yok diye sonra babam geri toplamıştı sonrada çalışmamıştı , güzel bir yazıydı eski anılarımı hatırlattınız bana çok teşekkür ederim
YanıtlaSilMerhabalar Hüseyin Güzel, Hoş Geldiniz.
YanıtlaSilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve konuyla ilgili değerli yorumunuza çok teşekkür ederim. O yıllarda radyonun hayatımızdaki yeri ve önemi gerçekten bir başkaydı.
Selam ve dualarımla.
Merhabalar Vişnap Macide, Hoş Geldiniz.
YanıtlaSilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve konuyla ilgili değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
O yıllardan günümüze taşıdığı hatıraların anısına bu nostalji radyolara sahip olmak gerekir diye düşünüyorum.
Selam ve dualarımla.
Merhabalar Gökhan Tekin, Hoş Geldiniz.
YanıtlaSilBlog sayfama yaptığınız ziyarete ve konuyla ilgili değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Çocuklarda bu merak hep vardır. Ben de çok radyo, teyp ve televizyon bozdum. Ama maalesef iyi bir elektronikçi olamadım.
Selam ve dualarımla.
Çocukluğumun radyosu.radyo 1 den futbol mac yayınlarını hep bu radyoyla dinlerdim. Halen gözüm gibi saklarım. Çalışır vaziyette ancak kanal bulamıyorum gürültü çok fazla oluyor.
YanıtlaSilMerhabalar Adsız, Hoş Geldiniz.
YanıtlaSilBlog sayfama yapmış olduğunuz ziyarete ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Şu anda elinizde bulunan radyo, fotoğraf karesinde paylaştığım radyonun aynısı mı? Aynı model mi? Gerçekten aynı model ise, bir fotoğrafını "yazblogcu@gmail.com" elektronik posta adresime göndermenizi istirham edeceğim. Aslında ufak bir bakım ile o radyodan FM hariç diğer kanallar çalışabilir. Tekrar çok teşekkür ederim. Selam ve dualarımla.
*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*