Kaman Kabir Ehli


Merhabalar. 

Haftada en az iki kez bisikletimle kabristanı ziyaret ederim. Akrabalarımın kabirlerinin bakımını yapar, kabirlerine çiçek vs. diker ve kabirlerini sularım. Bu arada bir de kabristanla ilgili bir blog sayfası yaptım. "Kaman Kabir Ehli" isimli blog sayfamda şu ana kadar 3 binin üzerinde mezarın fotoğraflı paylaşımında bulundum. İlçe dışında ikamet eden gurbetçilerimiz, Kaman Kabir Ehli blog sayfama girmek suretiyle akrabalarının kabirlerini ziyaret ederek bir Fatiha okurlar.

Şehidin Mezarının Ayakucu Taşı

Şehidin Mezarının Başucu Taşı

Bu arada ben de mezar taşlarına yazılmış çok ilginç kitabe ve yazılarla karşılaşıyorum. Bunlardan biri her gün yanından geçtiğim bir kabrin mezar taşına şiir formatında yazılmış bir kıtayı sizlerle paylaşmak istedim. Son satırı şiirsel okumayı  tamamlamak üzere burada ben tekrarladım. 

Türbesi yakışmış bulutlu tepeye
Yattığı toprak belli, tuttuğu bayrak belli 
Kim demiş bu şehit meçhul asker diye 
Yattığı toprak belli, tuttuğu bayrak belli

Bu bir kıtalık şiirden burada yatan mevtanın bir şehit olduğunu anlıyoruz. Her ne kadar kabristanda şehitlerimiz için ayrılmış özel bir alan olsa da; herhalde bu şehit, söz konusu alan ayrılmazdan önce buraya defnedilmiş olsa gerek. Mezar taşına yazılmış bu şiirle adı sanı belli olmayan şehitlerimizin yattıkları toprak ve tuttukları bayraktan dolayı, isimleri bilinmese de meçhul asker olmadıkları vurgulanmak istenmiş.  

Aslında bu kıtanın doğru şekli Arif Nihat Asya'nın "Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor" şiirinde şöyle yer almış: 

Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye 
Yattığı toprak belli, 
Tuttuğu bayrak belli, 
Kim demiş meçhul asker diye?..




Bir tane daha bir kabir var ki, burada yatan mevtanın mezar taşına da Yahya Kemal Beyatlı'nın "Sessiz Gemi" isimli şiirinden  ilk iki ve son iki satır yazılmış. 

Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.

Her ne kadar Yahya Kemal Beyatlı'nın bu şiirinden dolayı dar-ı faniden dar-ı bekaya irtihal eden mevtalara yönelik kaleme alınmış bir şiir gibi anlaşılsa da, bir çoğumuz bu şiirin şairi tarafından başka bir gaye ile kaleme alındığını biliyoruz. 

Bunların dışında daha o kadar çok ilginç yazılmış mezar taşı yazıları var ki, zaman zaman onları da burada paylaşmaya devam edeceğim. Şimdilik kabir ehlinden sizleri sıkmamak adına bu kadar paylaşımın yeterli olduğu kanaatindeyim. 

Selam ve saygılarımla.

Yorum Gönder

16 Yorumlar

  1. Mezar taşlarını çok okurdum ta ki -unutkanlığa sebep olur yazısını görene kadar. Biraz korktum sanıyorum artık pek okumamaya çalışıyorum. Ne kadar gerçek onu da bilmiyorum ama bilinçaltıma yerleşti bir kere

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar LerzanKaradan.com
      Ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
      Gerçek olduğunu sanmıyorum, ancak bilinçaltına "mezar taşlarını okumak unutkanlığa sebep olur" gibi bir kanı yerleşmiş ise, ondan kurtulmak biraz zordur. Bir kabir ziyareti gerçekleştirecekseniz, illa ki taşların üzerindekilerini okumak zorunda kalıyorsunuz,ta ki aradığınız kabri buluncaya kadar.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  2. Merhaba Recep Bey;

    Diğer blog sayfanızı ziyaret edip, Fatihamı okudum. Farklı düşünülmüş ve hayata geçirilmiş bir blog olmuş, insana ölümün gerçekliğini hatırlatması nedeniyle güzel bir blog olmuş:) Saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar SzgnBsl.
      Blog ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
      Kaman Kabir Ehli isimli blog sayfamı ziyaret edip, geçenlere bir Fatiha okuduğunuz ve blog sayfasını beğendiğiniz çin ayrıca teşekkür ederim.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  3. Selam aleyküm hocam blogunuzu takipe aldım sizde bloğumu takip edermisiniz
    https://bilgidayi.blogspot.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Dayı Yazar.
      Ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. Sayfanızı ziyaret etmek için linki tıkladım ama, "profil uygun değil" mesajı alıyorum. Bu mesaj, sayfanızın ziyaretçilere kapalı olduğunu göstermekte.. Ayarlardan -İzinler- okuyucu erişimini, "herkese açık" seçeneği ile aktif hale getirmelisiniz. Aksi takdirde hiçbir okuyucu ya da takipçi sayfanıza erişemez.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  4. hımmm demek sık sık mezarlığa gidiyorsunuz, yani bir mahalle gibi öğrenmişsiniz orayı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Deeptone.
      Ziyaretinize ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
      Evet efendim, 2019 yılından beri sık sık mezarlığa gidiyorum. Kaldığım ev ile kabristanın arası tahminen 2 kilometreden biraz fazla. Bir diğer mezarlık da 3 kilometre mesafededir. Her iki mezarlığın içini avcumun içi gibi bilirim. Geçenlerde bir cuma günü geç kaldığım için gitmekten vazgeçmiştim. O gece bir erkek annesinin mezarı başındaki çam ağacına kendini asmış. Gitmiş olsaydım, ben karşılaşacaktım, o gün ben gitmediğim için bir başka biri görmüş. Allah kimseyi bunaltmasın.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  5. Şu anda evimin balkonundan Karacaahmet Mezarlığına bakıyorum. Babam orada, anneannem, dayılarım.. Mezarlığı ziyarete giderken tam girişte aile mezarı var. Can Ailesi yazıyor taşında. Can Ailesi olarak onun önünden geçerken bir durup kendimizi görmüş gibi oluruz hep. Mezarlıklar kimilerine korkutucu gelir, ben severim orada olmayı, insana hatırlattığı çok şey var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Handan.
      Ziyaretinize ve paylaşıma katkı sağlayan değerli yorumunuza çok teşekkür ederim. Sizin konumunuz çok iyiymiş, evinizin balkonundan Karacaahmet mezarlığını görebiliyorsunuz, ne güzel! Ben ilçemdeki kabristanı görebilmek için pedal çevirmek zorunda kalıyorum. Şikayetlenmek için söylemiyorum, pedalı zevkle çeviriyorum, kabristan olmasa, başka yerlere çevireceğim o pedalı.

      Kabir ziyaretini, dini esaslarına değinmeden sosyal ve felsefi konumuyla değerlendirecek olursak, benim huzur bulduğum bir yer. Orada dedi kodu yok, yalan yok, dolan yok, haksızlık yok, dövüş yok, kavga yok, gıybet yok, hasetlik yok!.. Bir de en çok tanıdık orada. Gerçekten ilçedeki eş, dost, akrabadan sayı olarak daha fazlası kabristanda. Ziyaretlerim esnasında en pratik şekilde tanıdık kabirleri dolaşmam üç saatimi alıyor. Bir de diğer türlü yeni mezarlar, fotoğraf çekimi vs. olunca bayağı bir zaman ve efor harcıyorum. Şikayetçi değilim. İsteyerek ve severek yapıyorum. İçimden geliyor.

      Ben de kabristanda huzur bulurum, üzülürüm, bazen ağlarım. Ama ben kabristanda iken daha mutlu oluyorum. Genç yaşlarda, hayatının baharında kaybettiklerimiz, bizleri daha çok üzer. Cenab-ı Allah, hiçbir kulunu ele ayağa düşürmesin, kapılara baktırmasın. Azıcık ağrı asan-ı ölüm nasip eylesin. Bir arkadaşım beynine pıhtı atması sonucu sekiz yıldır yatalaktır. Sekiz yıldır ona bakan eşi ve çocukları çok zor durumdalar. Allah, bu arkadaşıma iki iyilikten bir iyilik versin diyeceğim ama, diğer iyiliğin beklenmesi mümkün değil, o zaman herkes diğer iyiliğin vuku bulmasını hem istiyor, hem de bekliyorlar. Çok üzücü bir durum.
      Selam ve saygılarımla birlikte sağlık, sıhhat ve afiyetler dilerim.

      Sil
  6. Arif Nihat Asya'nın şiirinden etkilenmemek mümkün değil...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Entlovin.
      Ziyaretinize ve paylaşıma yaptığınız katkıya çok teşekkür ederim. Kulağıma asla yabancı gelmeyen ancak kime ait olduğunu bir türlü kestiremediğim mezar taşına alıntı yapılan bu şiirin Arif Nihat Asya'ya ait olduğunu bilmiyordum. Tekrar teşekkür ederim.
      Selam ve muhabbetle.

      Sil
  7. Anladığım kadarıyla mezarlık yakın bir yerde, bisikletle bile gidebiliyormuşsunuz, bu avantaj, ben Ankara'dayım, anne ve babamın mezarları çok uzakta, Karşıyaka denen bir yerde. Bayağı dağ, tepe gibi yerler özel arabası olanlar kıvrımlı yamaçlardan o tepelere çıkıyorlar, benim arabam olmadığı için çok zor oluyor bu yaşta:( istediğim sıklıkta ziyaretlerine gidemiyorum ve içim buruk oluyor. :( Bir bayram günü minibüsle gittim ama tepeyi çıkarken (hava da çok sıcaktı) çok zorlandım neyse ki, (annem başka tepede, babam başka tepede) iki tepeyi çıkarken de aileler arabalarını durdurup beni aldılar. Çok teşekkür ederek kabul ettim ve korkmadan bindim. Allah razı olsun hora geçti çünkü tepeyi inmek zor değil, çıkmak zordu.

    Mezarlar taşlarına yazılan şiirler çok duygulandırıcı. Bir gün hepimizin gideceği yeri hatırlatıyorlar. :(
    Sağlıcakla kalın

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Bücürükveben.
      Blog ziyaretinize ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim. Evet doğru anlamışsınız. İkamet ettiğim ev ile mezarlık bisikletle 15 dakikalık, yürüyerek 35 dakikalık uzaklıkta. Karşıyaka mezarlığını da çok iyi biliyorum. Karşıyaka'ya sınır yerleşim alanları hariç diğer yerleşim birimlerinin uzak olduğu bir yer. Ve her zaman ha demeye gidilemez.
      Efendim kabir ziyaretlerine mevtaların değil, kendimizin ihtiyacı olduğu için gidiyoruz. Ama bunu birçok kişi bilmez. Çünkü mevtaların bu alemle ilgili herşeyi kesildi. İslam dinine göre de mevtalarımız için sadece Allah'tan rahmet dileyebiliriz. Zaten bir mevtaya yapılacak en güzel dua "Allah rahmetiyle muamele eylesin" gerisi hikaye.
      Evet Karşıyaka mezarlığının bir de tepeler sorunu var, düz ayak olmuş olsa, yine yürünerek kabirler dolaşılır, ancak gerçekten çok dik yokuşları var.
      Anne vebabanızla birlikte tüm geçenlerinize Allah'tan rahmet dilerim.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
  8. Çok teşekkür ediyorum. Ben de sizin tüm rahmetli akrabalarınıza Allah'tan rahmet dilerim. Aminnnn. Selamlar, saygılar

    YanıtlaSil

*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*