Merhabalar.

Malumunuz olduğu üzere bir yılın daha sonuna doğru yaklaşırken, önce aklımıza hemen günümüz yaklaşımıyla bir yıl daha yaş alma'nın hüznü ile yeni bir yıla da girmenin sevinci gelir. Konu yaşlanmaktan ya da yaş almaktan açılmışken, rahmetli babamın hep söylediği ancak, kime ya da nereye ait olduğunu bimediğim "Yaşlılık kapıya konulacak meslek değil" söylemiyle başlamak istedim. Bu söylemde yaşlılığın bir meslek kategorisine neden alındığına da bir anlam verebilmiş değilim. 

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) 1998’de yaşlılıkla ilgili olarak yayınladığı sağlık raporuna göre yaşlılık; özürlülüklerin artması ve başkalarına daha çok bağımlı olma şeklinde tanımlanmış ve yaşlılık sınırı 65 yaş olarak belirlenmiştir. Hal böyle olunca, ben de 67 yaşımı ikmal etmiş biri olarak bu yazının tarafımdan ele alınarak blogcu arkadaşlarım arasında paylaşmamın isabetli olacağını düşündüm. 

Burada tekrar Dünya Sağlık Örgütü'nün demografik açıdan yaşlılığın evrelerine göre nasıl sınıflandırıldığından bahsetmemin de yararlı olacağı kanaatindeyim. 

Dünya Sağlık Örgütü'ne göre demografik açıdan yaşlılık şu şekilde sınıflandırılmaktadır 

Genç (Erken) Yaşlılık: 65-74 yaş arasını kapsar. Bu dönem sıklıkla emeklilik sonrası dönemdir. 

Orta Yaşlılık: 75-84 yaş arasını kapsar. Bu dönemde sıklıkla işlevsel kayıplar görülmeye başlanır, ancak kişi çoğunlukla tek başına yaşamını sürdürebilir. 

İleri Yaşlılık: 85 yaş ve üzerini kapsar. Bu dönemde kişiler, ailelerinin veya özel bakım veren kurumların yardıma ihtiyaç duyarlar. Yaşlanma süreci birçok faktöre bağlı olarak, aşağıdaki başlıklar şeklinde tanımlanabilir: 

Kronolojik Yaşlanma: Bireyin doğumundan itibaren geçen yaşını tanımlar. Takvim yaşı büyük olanlar, küçük olanlara göre daha yaşlı sayılırlar. 

Biyolojik Yaşlanma: Zigotun oluşumuyla başlayıp yaşla birlikte bireyin geçirdiği fizyolojik, anatomik ve morfolojik değişimlerdir. 

Patolojik Yaşlanma: Normal biyolojik yaşlanma süreci ile etkileşen olaylara ve hastalıklara bağlı yaşlanmadır. 

• Psikolojik Yaşlanma: Bireylerin yaşlılık döneminde geçirdikleri davranış, uyum ve mental fonksiyonlarındaki değişimleri kapsar. 

• Sosyal Yaşlanma: Bireylerin, toplumun sosyal yapısı içindeki rollerinin, konumlarının ve sosyal ilişkilerinin yaşlanmasıyla birlikte değişmesiyle oluşur. 

 Ekonomik Yaşlanma: Yaşlılık döneminde özellikle emekliliğin etkisiyle azalan gelir düzeyinin bireyin yaşam şeklinde ve koşullarında meydana getirdiği değişikliklerdir.

Herkese hayırlı ve sağlıklı yaşlar diler; gençlerimizin de bir gün yaşlanacaklarını hatırlatmak isterim. 

Selam ve saygılarımla.