Hadi İyisiniz

 
"Ne kadar yoksulsan, Allah'a o kadar yakınsın." beyanatı; şüphesiz ki işsizlikten, yoksulluktan, açlıktan şikayet edenlerin kulak vermesi gereken bir beyanat. Adamlar, sırf halkımız Allah'a yakın olsun diye büyük bir fedakarlık yaparak bütün zenginliği kendileri paylaşıyor. Yoksul da Allah'a daha yakın olmanın verdiği şevk ve heyecanıyla adeta yoksulluğun tadını çıkarıyor. Hadi iyisiniz sizi miskin fakirler, Allah'a en yakın kullar zümresine ulaşmakla müjdelendiniz, elinizdeki fakirliğin kıymetini bilin. 

Şükretmeyi, tevekküllü olmayı yoksul kalmakla eşdeğerde ele alan bu anlayış, olsa olsa sömürünün, yoksulluğun, meşrulaştırma çabasından başka bir anlam taşımaz. İnsanların Allah’a olan sevgisi, saygısı ve bağlılığını bu kadar açıkça ve bu kadar sorumsuzca kullanan sapkın bir dalalet daha görülmemiştir. Allah, insanları yokluk ve yoksulluk içinde yaşamaya mahkûm etmek için yaratmamıştır. Bilakis Allah’ın indinde insanlar, onun yarattığı tüm nimetlerden faydalanması için yaratılmıştır.

Sermayenin sömürüsüne çanak tutan, iktidarın yoksullaştırma programlarına sahip çıkan bu sözleri sarf edenler, aynı zamanda İslam’a da aykırı bir tutum içindeler. “fakir olmak Allah’a yakın olmak” sözü, irade-i cüziyeyi inkara giden, yoksulluğu külli iradeye bağlayan bir sözdür. Kaldı ki bu sözün, ne Kuran’da, ne de sahih hadislerde yerinin olduğunu kimse iddia edemez.

Tarih boyunca bizim softalar, egemenlere şirin görünmek için yoksul halka hep “Bu dünya imtihan dünyasıdır, sizlerde fakirliklerinizle imtihan edilmektesiniz, bu nedenle sabırla şükredin” diyerek sermayenin, egemenlik sisteminin sürdürülmesine ve yoksulların daha çok sömürülmesine en büyük desteği vermişlerdir.

Kul hakkını “affedilmeyen günahlardan” kabul eden, çalıştırdığı emekçinin alın teri kurumadan hakkının verilmesini emreden İslam dininin, bazılarının elinde sömürünün meşru aracı haline getirilmesi, öncelikle İslam dinine yapılan, sonra da yeterince beslenemeyen, temel sağlık ve eğitim hizmetlerinden yararlanamayan, ancak sesleri pek duyulmayan milyonlarca yoksul insana yapılan en büyük haksızlıktır.

İzinler


Merhabalar.

Blogger'in kontrol panelinde bulunan "İzinler" ile ilgili bir seçeneğini deneme amaçlı uygulamaya koyarak sonuçlarını izlemek istiyorum. Bu konuda bana yardımcı olabilecek elektronik posta adreslerini bildiğim üç Blogger arkadaşımdan da yardım isteyeceğim. 

Malumunuz olduğu üzere Blogger'in kontrol paneline girdiğimizde bizi karşılayan ekranın sol bölümünde yer alan "Ayarlar" komut sekmesini tıklayarak açılan pencerede "İzinler" bölümünde yer alan ve daha önce "herkese açık" olan "okuyucu erişimi" seçeneğini "özel okuyucular" seçeneğiyle değiştirdikten sonra artık sayfama sadece girmesine izin vereceğim özel okuyucular girebilecek. Özel okuyucuların dışında kalan diğer Blogger arkadaşlarımın hiçbiri sayfama erişemeyecek. Teoride olan bu uygulamayı bizzat sayfama uygulayarak sonuçlarını görmek istiyorum. 

Bu bilgilendirme ve uygulama yazsını sizlerle paylaşarak, "değirmenci dayı, sayfasını yine neden böyle bir uygulamaya tabi tuttu" diye kafalarınızda oluşacak sorulara açıklık getirmek suretiyle sizleri bilgilendirmek istedim. 

Sayfamın okuyucu erişimi seçeneğini sadece özel okuyucular seçeneğine aldıktan sonra, Bücürükveben, Momentos ve Nazlı'nın Gezi Dünyası blog sayfası sahiplerinin elektronik posta adreslerine birer e_mail aracılığıyla sayfamı ziyaret edebileceklerine dair bir davetiye göndereceğim. Elektronik posta hesaplarında davetiyeyi alan Blogger arkadaşlarım davetiyeyi kabul edecekler ben de yine kontrol paneline gelen davetiyeleri gördükten sonra, sayfama sadece bu üç arkadaşım erişebilecekler. 


Şu anda bu paylaşımı yorumlara kapalı tutacağım. Söz konusu uygulamayı devreye aldığım da paylaşımı yorumlara açtıktan sonra bu üç arkadaşım sayfama erişecekler ve sadece içeriği "merhabalar" olan kısa bir yorum yazarak gönderecekler. Tabi isteyen destansı bir yorumda yazabilir. Çünkü bu yorumlar da sadece uygulamaya yönelik deneme amaçlı bir yorum olacağı için ben öyle basit düşündüm. 

Söz konusu okuyucu erişimi ile ilgili değişik seçeneklerin çalışıp çalışmadığını bizzat uygulamaya alarak kontrol etmek isteğimin dışında başka bir amacım ve düşüncem yoktur. Uygulamanın sonuçlarını aldıktan sonra sayfamın erişimini eskisi gibi "herkese açık" hale getireceğim.

Bu konuda bana yardımcı olacak ve anlayış gösterecek tüm blogcu arkadaşlarıma şimdiden teşekkür ederim. 

NOT: Uygulamayı 12 Mart 2025 Çarşamba günü başlatacağım.

Selam ve saygılarımla. 

Uyan RamaZAM Geldi

Kaynak: Ergin Asyalı Karikatürü, Sözcü Gazetesinden Alıntıdır. 

BUGÜN, mübarek Ramazan ayının ilk günü... "Tüm ulusumuzun HAYRINA VESİLE OLSUNHAYIRLI RAMAZANLAR DİLERİM," derken bir burukluk kaplıyor içimizi... 
artan fiyatlar VE DERİNLEŞEN YOKSULLUK İÇİNDE MİLYONLARCA VATANDAŞIMIZ BU RAMAZAN'I NASIL GEÇİRECEK? İFTAR SOFRALARINI NASIL KURACAK?

Ben yıllar önce Ramazan ayı geliyor diye düğün bayram eder; çocuklar gibi sevinirdim. Şimdilerde artık bu Ramazan sevincimi VE HEYECANIMI kaybettim. 
gönlünde gerçek ramazan sevinci tecelli etmiş, DİNDAR BİR MÜSLÜMAN GÖREMEZSİN ARTIK. 

GÜNÜMÜZÜN EN BÜYÜK PROBLEMİ OLAN BU HAYAT PAHALILIĞINDA, RAMAZAN'IN SEVİNÇ VE HEYECANINI NASIL YAŞAYALIM? BU MÜMKÜN MÜ? MAALESEF ÜLKEDE DAR VE SABİT GELİRLİLERİN YOKSULLAŞMA SÜRECİ HIZLANIYOR. DAR VE SABİT GELİRLİLERİNİN ÜCRETLERİNDEKİ ARTIŞLAR, GIDA FİYATLARININ ARTIŞI Karşısında KOMİK KALIYOR. 

NE ENFLASYON DÜŞER, NE DE BU HAYAT PAHALILIĞI PROBLEMİ ÇÖZÜLÜR. OLAN BİZLERE OLUYOR. YILDA BİR KEZ OLSUN, ŞU MÜBAREK RAMAZAN AYININ SEVİNCİNİ BİLE BİZE ÇOK GÖRENLERİ, RAMAZAN AYININ SAHİBİ OLAN YÜCE MEVLA'YA HAVALE ETMEKTEN BAŞKA BİR ŞEY GELMİYOR ELİMDEN.