Toplumsal yapının ve sosyal hayatın değişime uğraması, önceleri yapılan birçok gelenek ve göreneklerimizin de kaybolmasına sebep olmakla birlikte hala yaşatılmasına devam edilen gelenek ve göreneklerimiz de vardır. Nişan, düğün gibi merasimlere davet edilenler, kendi durumlarını dikkate almak suretiyle örf ve adete de uygun olarak hiçbir karşılık beklemeden bir hediye alıp, nişan ya da düğün merasiminde takı olarak veriyorlar. Asıl hediye ise, kişinin davete uymak suretiyle, davet edilen yere gitmesidir.

Nişan ve düğün gibi merasimlerde, davetlilerin taktıkları takılar birer hediye değerindedir. Hediyenin karşılığı olmadığı gibi; ne bir karşılık beklenir, ne de geri istenir. Gelenek ve göreneklerimizden, hediyeden karşılık beklemenin veya verilen hediyeyi geri istemenin doğru olmadığını anlıyoruz. Nitekim, bu şekilde davranabilecek kişilerden de hediye kabul etmemek en doğru bir yoldur. 

Bu kadar açıklamadan sonra gelelim asıl meselemize. Nişan, düğün gibi merasimlere davet edilen eş, dost ve akrabalar maddi güçleri oranında bir hediye alarak davet edilen yerlere gitmektedirler. Söz konusu hediye, bir ev eşyası olabileceği gibi, altın ve para gibi değerli değişim araçlarından da olabiliyor. 

Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, yuva kuran genç çiftlere destek olmak için hiçbir karşılık beklemeden bu hediyeler veriliyor. Aradan zaman geçiyor, bu sefer de davet edilen eş, dost ve akrabanın nişan ya da düğün gibi bir merasimi zuhur ediyor. O da aynı daha önce kendini davet eden eşini, dostunu ya da akrabasını kendi merasimine davet ediyor. Davet edilen kişi, eğer bir aksilik olur da çağrıldığı davete icabet edemezse, ya da karşı tarafın nişan ya da düğün merasimine verdiği hediyenin tam karşılığında bir hediye veremezse ve örnek olarak bu takı da bir çeyrek altın ise, aradan fazla bir zaman geçmeden hemen karşı tarafa “ALTINIM VAR GETİR” deniyor, ya da haber gönderiliyor. Bu bizim örf ve adetlerimize göre, ne kadar ayıp ve ne kadar büyük bir terbiyesizliktir. 

Hani düğün davetiyelerine notlar düşülür ya “Silah atılmaması, ya da Çocuk getirilmemesi rica olunur” gibi; bir tanıdığımdan duydum, yakında düğün yapacakmış ve düğün davetiyesine de “NOT:Takı getirilmemesi rica olunur” diye şerh verdirecekmiş. Bu şerh, yaşadığımız toplumun içindeki çürük cevizlere ne büyük bir ders olur doğrusu.