Arafta Kalmaktansa
Belki Bir Daha
Bir Virgül Yeter
Merhabalar.
Her yazımı kaleme alırken dilbilgisi, imla kuralları ile noktalama işaretlerine özen gösteririm. Bu özen gösterme, insanı kuralcı yapıyor ve içinden çıkamadığınız bir durumla karşılaşınca da onun doğrusunu öğrenip yazınıza yansıtmak için saatlerce uğraşıyorsunuz. Bazılarımız da önemsemez, olduğu kadar der ve bildiği gibi yazmaya devam eder.
Yazımın başlığından anlayacağınızı anladınız sanıyorum. Noktalama işaretlerinden yanımda sadece virgül olsun bana yeter! Çünkü meramınızı doğru bir şekilde kaleme almada virgül, çok önemli bir noktalama işaretidir. Onu unutursanız ya da yanlış yere koyarsanız, meramınızı asla doğru anlatamazsınız, yanlış anlaşılırsınız.
Nokta için bir boşluk verirsiniz olur. Soru işareti yerine, soru eklerini zaten kuralı gereği ayrı yazarsınız olur. Şu yaşadığımız ortamda ünleme zaten gerek yok, çünkü anlattığımız her şey, vurguladığımız her konu ünlemlik!.. O halde geriye tek bir noktalama işareti kalıyor o da virgüldür. Sakın, virgül değil mi ya, ne olacak diye virgülü yabana atmayın; virgül bizim her şeyimiz, baş tacımızdır. İnsan farkında olmadan; bir virgülle koca cihanı kazanabildiği gibi, onu kaybedebilir de...
Selam ve saygılarımla.
Arıza Giderildi
Merhabalar.
Eskiden günlerce, geceli gündüzlü uğraşır; ürettiğim yazıları büyük bir heyecanla, keyifle ve zevkle paylaşırdım. Dört aydır uğraşıyorum, içinde tek kelime geçen ne bir cümle kurabildim, ne de tek dizeli bir şiir yazabildim. Ne yaptıysam değirmenin taşlarını bir türlü döndüremedim. Hatta geçenlerde buğday kanalları körelen taşları tamir de ettim, ama değirmenin taşlarını yine döndüremedim. Rüzgar var, kanatlar, çarklar tüm mekanik kısımların hepsi sağlam; ama buna rağmen, değirmenin taşlarını yine döndüremedim.
Değirmenin bir kusuru olmadığına göre; anladım ki bu kusur, değirmenci dayıda var. Çünkü bu değirmenin sahibi değirmenci dayı, yıllardır hastanelerde revizyonda. Bir tarafını iyileştirirken diğer tarafını bozuyorlar. Sizin anlayacağınız tedavi tek taraflı olmuyor. Diğer bir anlatımla, hasta olan organ tedavi edilirken, gördüğünüz tedavi esnasında diğer organlarınız zarar görüyor. İçtiğiniz çok basit bir ağrı kesici tabletin kutusunu açın ve içinden çıkan prospektüsüne bir göz atın; bu ağrı kesicinin önce böbreklerinize ve daha sonra da karaciğerinize yan etkilerini okuyacaksınız.
Sizin anlayacağınız, değirmenci dayının pili bitmişe benziyor. Bu tükenmişlik karşısında değirmenci dayı ne yapacağını bilmiyor; bir bakıyorsunuz değirmeni bakıma alıyor, bir bakıyorsunuz değirmeni tamamen kapatıyor. Ama böyle de olmaz ki milletin una ihtiyacı var! Millet; ekmeğini, böreğini, pastasını, mantısını yapacak ama un lazım. Un olmayınca bunların hiç birini yapamazsınız. Milleti de düşünmek lazım, yoksa millet açlıktan kırılır.
Ha bir gayret, vira bismillah dedim ve değirmende öğütülmek üzere bekleyen buğday çuvalının birinden buğdayı tekneye doldurdum. Çarkların arasındaki fren takozunu çektim ve değirmenin taşlarının dönmesini bekledim. Bir de baktım ki taşlar dönüyor ve altındaki un teknesine unlar dökülmeye başladı. Ne kadar sevindim bilemezsiniz. Tekneye un döküldüğüne göre, değirmen artık çalışmaya başladı demektir. Una ihtiyacı olan varsa getirsin buğdayını; buğdayınız, canla başla değirmenimizde itina ile öğütülür.
Selam ve saygılarımla.
Ters Köşe
