Arafta Kalmaktansa


bir daha uyandırmayın beni,
uyuttuğunuz derin uykudan.
korktuğumu zannetmeyin sakın,
bir daha uyanamama korkusundan.

ne bu dünyadan bir tapum var,
ne de cennetin tapusundan.
cehenneme bile talip oldum,
mekansızlık korkusundan.

Öyle demeyin, demiyorlar mı?
"Ahrette iman, dünyada mekan" 
arafta kalmaktansa, 
cehennem olsun bana mekan...

biliyorum, kızacak birileri bana
bak, şu talip olduğun mekana!
cennet tapuları paylaşılırken,
sen nerelerdeydin, Allah aşkına?

Belki Bir Daha


bulutsuz gecelerde
cırcır böcekleri ile
gevezelik eder;
söyleşirdik hep birlikte.

bekçilik ederdik
kurda kuşa karşı,
yerlere serilmiş
bulgur sergisinde.

sırası mı şimdi,
tanrıyı konuşmanın?
tadını çıkartalım! 
dünyada kalmanın...

gecenin yer yatağında
yıldızları saymanın;
zevkine varırdık,
birlikte olmanın...

bir ateş yakardık
tütsü gibi dumanın;
kokusuna bayılırdık,
o dumanı solumanın...

ağırdır yükü, dünyada kalmanın.
tanrısı vardır, her bir duanın.
bedeli ağırdır, "elini tutmanın"
elinde fırsat varken tadını çıkart;
belki bir daha göremeyeceğin,
bu güzelim baharın...

Bir Virgül Yeter

Merhabalar.

Her yazımı kaleme alırken dilbilgisi, imla kuralları ile noktalama işaretlerine özen gösteririm. Bu özen gösterme, insanı kuralcı yapıyor ve içinden çıkamadığınız bir durumla karşılaşınca da onun doğrusunu öğrenip yazınıza yansıtmak için saatlerce uğraşıyorsunuz. Bazılarımız da önemsemez, olduğu kadar der ve bildiği gibi yazmaya devam eder. 

Yazımın başlığından anlayacağınızı anladınız sanıyorum. Noktalama işaretlerinden yanımda sadece virgül olsun bana yeter! Çünkü meramınızı doğru bir şekilde kaleme almada virgül, çok önemli bir noktalama işaretidir. Onu unutursanız ya da yanlış yere koyarsanız, meramınızı asla doğru anlatamazsınız, yanlış anlaşılırsınız. 

Nokta için bir boşluk verirsiniz olur. Soru işareti yerine, soru eklerini zaten kuralı gereği ayrı yazarsınız olur. Şu yaşadığımız ortamda ünleme zaten gerek yok,  çünkü anlattığımız her şey, vurguladığımız her konu ünlemlik!.. O halde geriye tek bir noktalama işareti kalıyor o da virgüldür. Sakın, virgül değil mi ya, ne olacak diye virgülü yabana atmayın; virgül bizim her şeyimiz, baş tacımızdır. İnsan farkında olmadan; bir virgülle koca cihanı kazanabildiği gibi, onu kaybedebilir de...

Selam ve saygılarımla.

Arıza Giderildi

Merhabalar.

Eskiden günlerce, geceli gündüzlü uğraşır; ürettiğim yazıları büyük bir heyecanla, keyifle ve zevkle paylaşırdım. Dört aydır uğraşıyorum, içinde tek kelime geçen ne bir cümle kurabildim, ne de tek dizeli bir şiir yazabildim. Ne yaptıysam değirmenin taşlarını bir türlü döndüremedim. Hatta geçenlerde buğday kanalları körelen taşları tamir de ettim, ama değirmenin taşlarını yine döndüremedim. Rüzgar var, kanatlar, çarklar tüm mekanik kısımların hepsi sağlam; ama buna rağmen, değirmenin taşlarını yine döndüremedim. 

Değirmenin bir kusuru olmadığına göre; anladım ki bu kusur, değirmenci dayıda var. Çünkü bu değirmenin sahibi değirmenci dayı, yıllardır hastanelerde revizyonda. Bir tarafını iyileştirirken diğer tarafını bozuyorlar. Sizin anlayacağınız tedavi tek taraflı olmuyor. Diğer bir anlatımla, hasta olan organ tedavi edilirken, gördüğünüz tedavi esnasında diğer organlarınız zarar görüyor. İçtiğiniz çok basit bir ağrı kesici tabletin kutusunu açın ve içinden çıkan prospektüsüne bir göz atın; bu ağrı kesicinin önce böbreklerinize ve daha sonra da karaciğerinize yan etkilerini okuyacaksınız. 

Sizin anlayacağınız, değirmenci dayının pili bitmişe benziyor. Bu tükenmişlik karşısında değirmenci dayı ne yapacağını bilmiyor; bir bakıyorsunuz değirmeni bakıma alıyor, bir bakıyorsunuz değirmeni tamamen kapatıyor. Ama böyle de olmaz ki milletin una ihtiyacı var! Millet; ekmeğini, böreğini, pastasını, mantısını yapacak ama un lazım. Un olmayınca bunların hiç birini yapamazsınız. Milleti de düşünmek lazım, yoksa millet açlıktan kırılır. 

Ha bir gayret, vira bismillah dedim ve değirmende öğütülmek üzere bekleyen buğday çuvalının birinden buğdayı tekneye doldurdum. Çarkların arasındaki fren takozunu çektim ve değirmenin taşlarının dönmesini bekledim. Bir de baktım ki taşlar dönüyor ve altındaki un teknesine unlar dökülmeye başladı. Ne kadar sevindim bilemezsiniz. Tekneye un döküldüğüne göre, değirmen artık çalışmaya başladı demektir. Una ihtiyacı olan varsa getirsin buğdayını; buğdayınız, canla başla değirmenimizde itina ile öğütülür.

Selam ve saygılarımla. 

Ters Köşe

Fuhuş, Uyuşturucu, Marka ve Lüks Tutkusu Derken, Bizim ‘Modern Muhafazakarların' Geldiği Nokta, Dudaklarınızı Uçuklatacak Hale Geldi; 

▪︎Su geçiren Oje, 
▪︎Abdeste mani olmayan Rujlarımız var artık. 
▪︎Helâl Likör, Bira, Helâl Şampanyalarımız var. Yakında Helâl Etiketli Rakı da Çıkar. 

Hani Biz başkalarına Benzemeyecektik Siyasilerimiz, Bürokrasimiz ahlak zafiyeti içinde. 

▪︎Bebeğin Cinsiyetini Tahmin Partisi diye bir parti duydunuz mu siz? 
▪︎'After Umre Party' var. 
▪︎Eskiden Hac ve Umreden dönenlerin evinde tebrik ziyaretleri olurdu, tebriğe gelenlere Tesbih ve Seccade hediye edilirdi, ama bu işin bir adabı olurdu.. 

▪︎Rock Müzik eşliğinde Zikir Party'si bile var artık. 
▪︎Yatlarda 'Happy Birthday Party' gibi rezaletler de yok değil. 
▪︎Hepsi Tesettürlü tabii! 

▪︎Ramazan İftarını Party'e dönüştürenler var. Şatafat, müzik, Kadınlı, Erkekli rengarenk giysiler içinde Semazenlerle başlıyor. 

▪︎'Baby Shower Party' çıkmış. 
▪︎Bekarlığa Veda Partisi adı altında fuhuşa özendirenler bile var. Tesettürlü ama, lüks, israf, ne istersen var. Artık bu işler için Ajanslar var, Altın Kaplamalı Pasta sunumlarına kadar, Körfez Ülkelerindeki rezillikleri aratmayacak her şey var;
 
▪︎Haram Para cüzdanda durduğu gibi durmuyor. 
▪︎Bu işlerin içinde Siyasiler, Bürokratların yakınları var. Bunlar biliniyor. 

▪︎Yat Partilerinde Konken oynayan Tesettürlü Hanımlar var. 
▪︎Başörtüsü, başörtüsü olmaktan çıktı, aksesuara dönüştü. 
▪︎Namazı Spora, Orucu Diyete dönüştürürlerse, şaşmayın.
 
▪︎Hac da Turizm olur. Zaten adı şimdiden belli, Hac ve Umre Turizmi.. 
▪︎Kurban da Kebap Bayramı olunca, bu iş tamam. 

▪︎Sakal bırak, Başörtüsü tak, sonra Onlar ne yapıyorsa aynısını yap. 
▪︎Seremoni, Rituel, İkonalar hepsi aynı. Gay Dergahlarına az kaldı. 

Aşağılık Kompleksi Bizi mahvediyor. Sadece Makam Sahiplerinin değil, her seviyenin ayağı kayıyor; 

▪︎Yakında Piercingli, Tattolu İmamlar görürsünüz. 
▪︎Kimileri Lale Devri Sosyetesinin yaptıklarını Osmanlı zannediyor, 
▪︎Kimileri Mevlidleri bile Party'lere dönüştürüyor. Artık İlahiyatlarda bile Namaz kılanlar % 50.. 

İnandığımız Gibi Yaşamayınca, Yaşadığımız Gibi İnanmaya Başladık. Bunun Sorumlusu Kim.? 

▪︎Kırk günlük Bebeğe Tek Taş Yüzük takan Tesettür Sosyetesi var. 
▪︎Ascot Yarışlarındaki Düşeslere, Baroneslere özeniyorlar, türbanın üstüne tüylü şapka takarak, Lale Devri Saraylarında, şatafatlı sofralarla Mevlüt yapıyorlar. 

▪︎Mutaassıp Yaşam Biçiminden, Gösteriş Tüketimine sürüklendiler. 
▪︎Mahremiyet Duygusunun yerini, abartılı görgüsüzlük aldı, para döküp saçarak var olmaya çalışıyorlar, Bedevi Kültürüyle yarışıyorlar. 

▪︎Maneviyattan Maddiyata öylesine hızlı geçtiler, Dünyevi Zevklere kendilerini öylesine kaptırdılar ki, kulaklarından Altınlar, Pırlantalar fışkırdığını herkese seyrettirmek istiyorlar.. 

▪︎Nasıl bir açlıksa artık, Helal Etiketli Şampanya satılıyor. 
▪︎Alkolsüz Mojito var. Sodalı Limonata derse, havalı durmuyor, illâ ki Mojito diyecek. 

▪︎Alkolsüz Bellini var. Alkolsüz Aperol var. Chia Tohumu eşliğinde Ejder Meyveli Smoothie'lerin kaçınılmaz yansımasıdır bu. Demirhindi Şerbetiyle İktidara geldiler, Mojitoya dönüştüler.. 

“İslami Eğlence” adı altında “Helâl Organizasyon” yapan Şirketlerin sayısında patlama yaşanıyor. 

▪︎Beş Yıldızlı Otellerde tahtırevanla düğün yapan var. 
▪︎Salona tavandan sarkıtılan Gondola binerek giren var. 
▪︎İlahi Ekipleri var, Helâl Müzik yapıyorlar; “Düğün Gecenizi Helâl Çerçevesinde Şenlendiriyoruz” diye Reklam veriyorlar. 

▪︎Sunucusuyla beraber Semazen Ekipleri var. 
▪︎Helal Suşili Düğün Yemekleri, Osmanlı Köşklerindeki varaklı dekorlarda, Swarovski Kristalleriyle süslü Padişah Koltuklarında, Altın Kaplamalı Pastalarla bitiyor, cümle alem görsün diye, videolarını internette yayınlıyorlar. 

▪︎Dini Düğün Palyaçosu var Kardeşim, İslami Animatör var. 
▪︎Helal Selülit Kremiyle İslami esaslara uygun Masaj Salonu var. 
▪︎Taylandlı Masözlere Türban taktırıyorsun, İslami Esaslara uygun olmuş oluyor.. 

Bu Çürüme Sürecinde, Taaa Singapur'lardaki Casinolarda Rulet Masasında yakalanan Bakan Çocuğunu görmüştük. 

En son, ... Parti Genel Merkezinde çalışan, Lise Mezunu ve henüz 27 yaşında olmasına rağmen;

▪︎Lüks Otomobil Koleksiyonu olan, 
▪︎Kumar Fişleriyle, 
▪︎Revü Kızlarıyla, 
▪︎Elinde Kadehle Jakuzide poz veren, 
▪︎Çankaya'da Lüks Sitede oturan, 
▪︎Rabia Tweetleri atan Arkadaşı k..ain çekerken gördük. 

17/25 Aralık Lağımı patladığında, inanın; 
▪︎Ne yakalandılar diye sevinmiştim, 
▪︎Ne de öfkelenmiştim, Hissettiğim sadece üzüntüydü; 
▪︎Ait olduğum Milletin başına gelenlere 
▪︎Koskoca Türkiye'nin düşürüldüğü hale, 
▪︎Demokrasimize Gerçekten çok üzülmüştüm.. 

Rabiacı Arkadaşı k..ain çekerken gördüğümde de, inanın, aynı duyguları hissettim.

'ALLAH İle Aldatma' İkliminin, Türkiye'mizi Ne Hale Getirdiğini Gördüğüm İçin, Gerçekten Çok Üzgünüm. 

Ama, Mütedeyyin (!) İktidardan medet uman Sayın Ahalimiz bir defa daha lâyığını bulduğu için, doğrusu bu defa memnunum... 

Abdurrahman DİLİPAK 05.04.2023