Merhabalar.

Nasreddin Hoca sıcak bir günde bir ceviz ağacının altına uzanmış dinlenirken gözü ağacın dallarındaki cevizlere takılmış. Ardından bahçedeki kabakları incelemiş. Kendi kendine söylenmiş: "Allah'ım Sen'in hikmetinden sual olunmaz ama bu küçücük cevizler kalın dallarda dururken kocaman kabakları incecik dalların tutmasının hikmeti nedir? Cevizler yerde, kabaklar ağaçta olsaydı daha iyi olmaz mıydı?" Bu esnada ağaçtan düşen bir ceviz Hoca'nın kafasına tak diye vurmuş. Telaşla yattığı yerden doğrulan Hoca ellerini açmış: "Tövbe Allah'ım! En iyisini Sen bilirisin. Ya başıma ceviz değil de kabak düşseydi halim ne olurdu!" demiş.

Nasreddin Hoca'nın bu fıkrasından sonra düşünüyorum da... Cevize mi razı olsak, yoksa birilerinin işine karışıp kabağın tadına mı baksak...

NOT: Aslında Nasreddin Hoca bu fıkrada insanlara bilmedikleri konuda ahkam kesmemelerini öğütlemektedir. Ben de bu fıkrayı, bu tarafını düşünerek paylaşmak istedim. Aksi halde hiç kimsenin Allah'ü Teala'nın yarattıklarının yaratılışına karşı değişik bir fikir ileri sürmek haddine değildir.

Selam ve dualarımla.