Ramazan Sevinci

Şırnak'ın Cizre İlçesinde Görülen İlk Hilalin Fotoğraf Karesi. (Kaynak: Abit DÜNDAR-İLKHA)
Merhabalar.

Gelişine belki en çok ben sevinmişimdir. Benim kadar kimse sevinemez ve sevemez derken, diğer sevenlerine haksızlık ve bencillik etmiş olabilirim. Ama gerçekten çok seviyorum. Hatta hiç bitmesin istiyorum. Keşke bir ay değil de koca bir yıl, hatta bir ömür boyu sürse katlanırım sanıyorum. O kadar çok seviyorum ki; 62 yaşımda olmama rağmen, hala bir çocuk gibi sevinirim Ramazan geldi diye. Aslında ben bayramı, o bitince değil de gelince yaparım. Ve bu bayram sevinci, benim için Ramazan ayı bitene kadar devam eder.

Ne zaman başlayacağı kameri aylara göre tespit edilen Ramazan ayının başlaması, Ramazan hilalinin görülmesine bağlıdır. Ay üzerindeki kraterlerin sebep olduğu pürüzlü yüzey, güneşten eğik gelen ışınları yuttuğundan, ayın içtimadan ayrılma açısı yaklaşık 7 derece olana dek güneş ışınları dünyaya ulaşamamaktadır. Danjon tarafından 1932 yılında tespit edilen bu olguya göre, ru'yetin gerçekleşmesi için, hilalin ufuk çizgisinden ayrılma açısının 7 dereceden büyük olması şarttır. Yapılan gözlemler; hilalin dürbün, teleskop gibi yardımcı bir aletle görülebilmesi için ufuk çizgisine göre en az 8 derecelik bir açının, çıplak gözle görülebilmesi için ise, 10-11 derecelik bir açının gerekli olduğunu ortaya koymaktadır.

En çok da bu zamana kadar Ramazan hilalini hiç göremediğim için üzülürüm. İkinci günü bile gördüğümü hatırlamıyorum. Hep üçüncü gününden itibaren görmek nasip olmuştur. Oysa ben, o akşamın ezan vaktinden sonra, güneşin battığı yerdeki ufuk çizgisindeki incecik Ramazan hilalini görmek için neler feda etmezdim.

İnsanlarımızın hali ve ülkemizin içinde bulunduğu durum, artık bendeki bu Ramazan sevincini, heyecanını ve şevkini azalttı, hem de yıllardır... Sevincimizi, yaşama şevkimizi, azmimizi ve umutlarımızı kaybettik. Şu anda hayattayız, yaşıyoruz ama; hayatımız, bir kolu ve bir bacağı olmayan kötürüm bir beden gibi. İşte hayati uzuvları eksik böyle bir bedenle nasıl ve nereye kadar yaşanırsa, bizler de öyle yaşıyoruz.

Her şeye rağmen, Yüce Yaratıcımıza karşı nankör olmamak için, yine de şükretmeliyiz. Çünkü, beterin beteri var. Cenab-ı Hakk, bu günlerimizi elimizden almasın ve bu günlerimizi aratmasın inşAllah!

Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun. Hayırlı bayramlar dilerim.


Magazinleşen Acılarımız


Şırnak'ta 13 vatan evladının elim bir helikopter kazasında şehadete erdikleri haberi yüreklerimizi dağladı. Bu derin ve büyük acıyı yüreklerinde hisseden ailesi  ile birlikte necip milletimizin acısını bırakın dindirmeyi hafifletmek bile mümkün değil.

Bu acı haber üzerine gazeteler ve televizyonlar farklı hikayeler çıkararak basındaki farklılığı elde etmek için adeta birbirleriyle yarıştılar. Bir gazete magazin sayfasına iri puntolarla üç satır halinde "Yarbay Songül'ü rüyasında gördü" şeklinde başlık attı. Rüyayı kim görmüş biliyor musunuz? Şarkıcı Demet Akalın görmüş. Malum gazete üstelik bu haberi Demet Akalın'ı dekolteli kıyafetiyle vermiş.  

Vatandaş olarak ben bundan rahatsız oldum ve soruyorum: Toplumun yüreğini yakan bir olay hakkında doğrudan olayın içinde değillerse, bana ne Demet Akalın'ın, Gülben Ergen'in, Hadise'nin, Burcu Esmersoy'un, Okyat Kaynarca'nın ne düşündüğünden?

Acı haberlerden bile magazin çıkarma yarışında olan tüm yayın ve basın kuruluşlarını esefle kınıyorum.  

Gözünü kırpmadan, korkusuzca, vatan savunmasında şehadete eren tüm aziz şehitlerimize, Cenab-ı Hakk'tan rahmetiyle, merhametiyle, mağfiretiyle ve cennetiyle muamele eylemesini niyaz ediyorum.