(Orhan Pamuk, Benim Adım Kırmızı, s.30)
Cümlede "taş" sözcüğünden sonra virgül konmalıydı; çünkü bu sözcük, kendisinden sonra gelen adla bir tamlama kurma eğiliminde. "Taş kafasına" tamlamasını düşündürmenin, başka yolu yok.
Cümledeki "acıdım" yükleminden önce "ona" tümlecinin kullanılmaması da tümleç eksikliğine bir örnektir.
Cümlenin doğrusu şöyle olmalıydı: "Taş, kafasına öyle hızla ve sert bir şekilde indi ki bir an sanki kendi kafama inmiş gibi irkildim, ona acıdım hatta..."
14 Yorumlar
Evet, ilk okurken direkt "taş kafa" diye okudum, cümleyi tamamlayınca taşın kafaya düştüğünü anladım. Virgül önemli. :)
YanıtlaSilMerhabalar Kayıp Fısıltı.
SilZiyaretinize ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim. Hadi yazılı metinlerde bu tür anlatım bozukluklarını görüyor ve telafi edebiliyoruz. Peki seslendirmelerde bunu nasıl fark edebiliriz? Seslendirme de çok önemli. "Taş" sözcüğünden sonra bir nefeslik es yapmamız gerekir, yoksa okurken de aynı hata yapılabilir ve telafisi yazılı metinden çok zordur.
Selam ve saygılarımla.
Orhan Pamuk'un ya kendisi dil bilgisi bilmiyor; ya yayıncısının editörü çok kötü. Taş kafasına ahahaha. Taş kafa deriz ya öyle bir şey sandım. Virgül çok önemli. Acıdım sözcüğü de çok tuhaf olmuş. Orhan Pamuk sizin bu paylaşımlarınızı görse iyi olur. :)
YanıtlaSilSelamlar, saygılar.
Merhabalar bücürükveben.
SilZiyaretiniz ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. Efendim, Orhan Pamuk'un dilbilgisinin, bizden daha iyi olduğu muhakkaktır. Ama kitap basımında bu hatalar nasıl oluyor bunu ben de bilmiyorum. Kitap basıma hazırlandıktan sonra bir uzman tarafından kitabın, dilbilgisi ve imla kurallarına göre tetkik edilmesi ve gerekli düzeltme ve düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
Burada, kendi aramızda dilbilgisi ve imla kurallarının ne kadar önemli olduğunu vurgulamak üzere, yazarların kitaplarından anlatım bozukluklarını tespit ederek ele alınmasının daha gerçekçi olacağını düşünerek böyle bir yol izliyorum. Katkı ve desteğiniz için ayrıca teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.
Yazmak kadar cümlenin öğelerine de dikkat etmek gerekir. Bunun için de yazarların kitapları basılmadan editörlerin elinden geçer.
YanıtlaSilMerhabalar Cafe Tigris.
SilZiyaretinizle birlikte paylaşıma katkı ve destek sağlayan değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Günlük gazete yazılarında, köşelerde yer alan makalelerde ve diğer haber yazıları hazırlanırken; farkına varılmadan yapılan yanlışlar, anında, okurun karşısına çıkabiliyor. Bu da Türkçemizin kirlenmesine, yanlış kullanılmasına ve yanlışların yaygınlaşmasına yol açıyor.
Yazarlarımız, yazılarını bitirdikten sonra, kitaplarını bir de dil açısından ele alabilirler. Buna zamanları yoksa, ya da kendilerini bu konuda yeterli görmüyorlarsa, bu işi yaptırabilecekleri yetkin insanlardan yararlanabilirler. Bütün bu çalışmalar ve emek; Türkçemizi, geleceğe daha sağlıklı taşımak içindir.
Selam ve saygılarımla.
Tekrar Merhaba,
YanıtlaSilBence sizin dil bilginiz Orhan Pamuk'tan daha iyi. Neden derseniz? Editörler kitaplar basılmadan önce, yazara e-maille son halini gönderiyorlar ve " Kontrol edin, tamamsa, onay verin, basalım" diyorlar.
2020'de, naçizane, romanım basılmıştı. Basılmadan önce yayınevi, romanın son halini kontrol etmem için beş, altı kez gönderdi; çünkü her seferinde düzelttiğim imlâ hataları ya düzelmemiş oluyor; ya da onlar düzeltilse de başka hatalar yapıyorlardı. Hiç unutmuyorum romanda karakterlerin söylediği cümleleri tırnak içinde yazmıştım. Kitap basıldı. Bir de ne göreyim diyaloglar tırnak içinde değil! Kız kardeşim sınıf öğretmenidir onun da dil bilgisi sizin gibi çok iyidir. İnanı yüze yakın hata buldu. Kitap basılmış yapacak bir şey de yok. O kadar üzüldüm ki, bir daha editörlere güvenmeyeceğimi anladım. Dahası, ben "Şurası yanlış olmuş, burada şöyle yapmışsınız, bu kalkacak, şu hatalı..." dedikçe galiba gıcık oldular. Sonra bir imza gününde, tesadüfen yaşlı bir kadınla tanıştım, yayınevindekilerin akrabasıymış galiba. Bana "Sizin kitabınızı ben editledim" demez mi? Başımdan aşağı kaynar sular döküldü ama bozuntuya vermedim. Kitabımın bilgi kısmında ise editör olarak başka isim gözüküyor! Hadi ben, ünlü olmayan, kimsenin tanımadığı, etmediği bir yazarım. Adam, koskoca Orhan Pamuk! Nobel ödülü almış insan. Onun editörünün çok dikkatli, çok iyi olması lâzım. Bana yapıldığı gibi gıcıklık da edemezler diye tahmin ediyorum. Dolayısıyla ya editörü hiçbir şey bilmiyor ve kendisi basılmadan önce kontrol etmiyor ya da kendisi de bir şey bilmiyor.
Selamlar, saygılar.
Merhabalar.
SilHoca damdan düşünce, ahali "size kim yardım edebilir, kimi getirelim? " deyince. Hoca "bana damdan düşeni getirin" demiş. İşte kitap basım işlerini kim bilir? Kitap yayımlayan bilir. Bakın siz bu işin nasıl olacağını, başınızdan geçtiği için, ne güzel anlatmışsınız.
Görüyor musunuz bakın, yayınevlerinde ne dolaplar dönüyormuş. Siz de kitabınızı editleyeni tesadüfen öğrenmiş oldunuz. Kadın onu da size gururlanarak, böbürlenerek söylemiştir. Bırakın sayfamdaki paylaştığım yazıları; yorumları bile yazarken, dil, imla, biçim ve sözcük yazılışlarında tereddüt etiğim zaman, yorumu orada bırakıp hemen işin doğrusunu öğrenir, ondan sonra yorumu yazmaya devam ederim.
Orhan Pamuk'a gelince, onun kitapları basılırken hangi aşamalardan geçiyor, biz bilemeyiz. Elimde sadece Kar" isimli romanı var. Bu romandaki anlatım bozukluklarını buradan tespit ediyorum, diğer kitaplarındaki anlatım bozukluklarını ise, internetten araştırıp buluyorum. Tabi benim maksadım, bağcıyı dövmek değil, üzüm yemektir.
Ziyaretiniz ve paylaşıma değerli yorumunuzla sağladığınız katkı ve destek için çok teşekkür ederim. Klavyemde sıkıntılar var, kimi harf basıyor, kimi basmıyor, bir taraftan da onunla cebelleşiyorum.
Selam ve saygılarımla.
Not: Editörler sözcüğünden sonra galiba virgül olacaktı.
YanıtlaSil"Editörler, kitaplar basılmadan önce...." 😂
Merhabalar bücürükveben.
SilDikkatiniz için çok teşekkür ederim. Evet editörlerden sonra virgül olsaydıdahaiyi olurdu. Tekrar teşekkür ederim. Sağolun.
Selam ve saygılar.
hızla yerine hızlı olsa daha iyi :)
YanıtlaSilMerhabalar deeptone.
SilArtık o kadar derine inmiyorum. Sadece dilbilgisi, imla ve cümlenin öğelerine vs. bakıyorum. Şimdi sizin önerdiğiniz sözcüğü, cümledeki yerine koydum ve okudum.
"Hızla" sözcüğüne, genellikle hikayelerde, haberlerde vs. sıkça rastlanır. 3. kişi görünümüyle söylenir. Betimlemeye yardımcı olur. "hızlı" sözcüğü ise, 1. kişi anlatımında kullanılır.
Taş, burada adamın kafasına, ne çarpıyor, ne de düşüyor. Yazar, taşın, adamın kafasına indiğinden bahsediyor. Burada inme yüklemine, hızla mı? hızlı mı? daha uygun düşüyor, ben de tam bir kanaat oluşmadı.
Biraz daha araştırdım:
"Hızlı" sadece bir işin yavaş olmadığını anlatıyor. Başka bir bilgi içermiyor.
"Hızla" ise, işin sadece yavaş olmadığını değil; taşın sert bir şekilde indiğinden bahsediyor.
Benim bu konuyu da, D.T.C.Fak.de görevli hocama danışmam gerekiyor. İçinden çıkamadığım şeyleri, e_mail ile ona yazıyorum, sağolsun o da aynı yolla bana cevap yazıyor.
Selam ve saygılarımla.
Şimdi bloğumun okuma listesine tıkladım da, sizin blog yazılarınız akışa düşmüyor. Haberiniz olsun dedim. Sizi takipteyim neden yok oldu yazılarınız anlamadım.
YanıtlaSilSelamlar, saygılar.
Merhabalar bücürükveben.
SilOkuma listesindeki karşılaştığınız durumla ilgili verdiğiniz bilgi için çok teşekkür ederim. Evet, okuma listesinde ben de bazı arkadaşlarımın paylaşımlarını göremiyorum. Acaba, bunun nedeni şu durum olabilir mi? Şimdi okuma listesinde daha önce bakıp göz gezdirdiğiniz paylaşımlar, bir sonraki okuma listesine tekrar girdiğiniz de, o daha önce gördüğünüz paylaşımlar yer almıyor olabilir. Çünkü onlara daha önce baktınız ya, ikinci kez girdiğinizde ise, eğer o paylaşımlarını göremediğiniz kişi yeni bir şey paylaşmışsa belki o zaman görünüme giriyor olabilir mi? Yoksa, o kişinin paylaşımları okuma listesinde yer almıyordur.
Şimdi okuma listesinin yazılımında hangi mantık uygulanarak yazılım kodlanmış, bu konuda bizim bir bilgimiz yok. Yani okuma listesinin çalışma prensibi konusunda tam bir bilgi sahibi değiliz. Blogger'in tüm bu proğram ayarlarını, deneme yanılma yoluyla öğreniyoruz.
Ben sizin tüm son paylaşımlarınızı daha önce görüp baktığım ve incelediğim için, bir daha bana o incelediğim paylaşımlarınız listelenmiyor herhalde. Yeni bir yayın yoksa, hiçbirini göremiyoruz. Eğer yeni bir yayın listeye girmişse, o zaman o yeni yayınla birlikte diğerleri de ardı sıra listede yer alıyor gibi sanıyorum. Ama tam emin değilim. Tekrar okuma listesini ciddi bir şekilde gözlemleyerek bu işin doğrusuna ulaşabiliriz.
Selam ve saygılarımla.
*YORUMLARINIZ HEMEN YAYINLANIR*