Bizim yöremizde bu çiçeğe hem susam, hem de zambak denir ve en çok sevdiğimiz çiçek türlerinden biridir. Biz bu çiçeği istimlak edilerek yıkılan eski evimizin bahçesinden beri yeşertiriz. Hatta buradaki zambaklar da eski evimizin bahçesinden getirilen zambaklardır. (Fotoğraftaki: Eşim Kamer)

Susam ya da zambak olarak isimlendirdiğimiz bu çiçekleri çok severiz. Onlar Nisan ayının sonunda açar, Mayıs aynın sonunda da çiçekleri solarak kurur. Onların yanından gelip geçerken susamların yaydığı kokuyu almak bize yetiyor da artıyor bile. 
.

Evin doğu tarafına damla sulamalı sistem yaptık ardından domates, patlıcan, salatalık, kabak ve biber fideleri diktik. Pek bizim bu bahçede sebze olmuyor ama, sadece dalından koparmak amacıyla yapıyoruz.

Şu anda her ikimiz de iyi sayılırız. Yani bir sorun yok. Benim sadece ayda bir kez kan vermek suretiyle PSA değerim takip altında tutulacak; PSA yükselmediği sürece bir sorun olmayacak. Eşime de fototerapi tedavisi için izin aldık. Memlekete gidip geliyoruz ve her ikimiz de kendimizi yormayacak şekilde bahçe işleri ile uğraşıyoruz.

Sürekli yağan yağmurlardan dolayı pek bahçeyle ilgilenemedik. Ama yine de çapa makinesi ile bahçeyi sürdürdük ve ottan kurtardık.

Geçen yıldan bahçemize naklettiğim bir top gül fidesi tuttu ve bu bahar çiçek açmaya başladı. İnşAllah kurumaz da sürekli güllerini görmek nasip olur. Bu gülün türünü bilmiyorum ama Kasım-Aralık ayında bile çiçek açan bir güldür.

Evimizin güney tarafındaki ana yoldan tarafı ihata duvarının dibine çilek gözemiştik. Tesadüf bu ya, çileğin cinsi yediverenmiş. MaşAllah bu sene çok güzel gelişti ve hemen hemen her gün bir kiloya yakın çilek topladık. Allah bereket versin. (Fotoğraftaki: Eşim Kamer)