Kıyas

Merhabalar.

Ben, burada hiç iyi bir şeyler paylaşamayacak mıyım? Elimizi nereye uzatsak kuruyup geliyor. Şu anda bir yandan eşimin tedavisi ile uğraşırken, diğer yandan da kendi sıkıntılarımla uğraşıyorum. Çok şükür, bunlardan da  şikayetçi falan değilim. Çünkü bunlar bizim hayatımızın gerçekleri... Ne gerekiyorsa boynumuz kıldan ince; uğraşacağız, didineceğiz ve yılmadan mücadele edeceğiz, hem de sabırla...

Yeterince istersek ya da çok çalışırsak istediğimiz her şeyi elde edebileceğimiz düşüncesini ele alarak bu konuyu biraz irdelemek istiyorum. Hayat inişlerle ve çıkışlarla dolu. İnsan yaşamı boyunca ne yaparsa yapsın hayattan istediği neticeyi alamayabiliyor. Bu da insanı farklı düşünce ve duygulara sürükleyebiliyor. İnsan,  kendini şanssız, kısmetsiz yahut bahtsız olarak nitelendirebiliyor. 

Savaş, kıtlık, yokluk, fakirlik içinde yaşayanlar refah bir hayatı yeterince istemedikleri ya da yeterince çalışmadıkları için mi bu durumdalar? Çalışmak, çabalamak bu dünyadaki ödevimiz, ancak neticesinde bize neyin ne kadar nasip olacağı bizim kontrolümüzde değil.

Hepimiz zaman zaman kendimizi şanssız, bahtsız, haksızlığa uğramış hissederiz ve bundan yakınıp dururuz. Başkalarının ise ne kadar şanslı olduğunu, hak etmediği halde ne güzel imkanlara sahip olduğunu düşünüp hayıflanır ve akabinde öfkeleniriz. 

Dikkat etiyseniz son paragrafta bir kıyas söz konusudur. Kıyas, insanoğlu için vazgeçilmez tutumlardan biridir. Kişi kendini görebilmek için aynalara muhtaçtır. Öteki dediğimiz herkes bizim için bir aynadır. Ötekinde olan, beğendiğimiz ve beğenmediğimiz her şey bizde olanların yansımasıdır. Aynadan yansımayan, görünmeyen şeyler ise bizde olmayanlardır. 

Kendimizi ötekinde yani bir aynada arıyor olmamızda bir sorun yok; sorun, kıyasladığımız kişi karşısında kendimizi değersiz hissedip üzülme, öfkelenme ve nihayetinde o kişiden nefret etme haline vardırmamaktır.

Selam ve saygılarımla.

Dizlerimiz


Merhabalar.

Dizde ağrı, kilitlenme, takılma, merdiven inip çıkamama… Vücudumuzun tüm yükünü taşıyan dizlerimiz artık genç yaşta da yıpranıp, yaşam kalitemizi düşüren birçok soruna yol açabiliyor. Halk arasında "kireçlenme" olarak adlandırılan "osteoartrit", günümüzde giderek yaygınlaşıyor.

Ben 2019 yılından bu tarafa (64 yaşımda iken) pedal çevirdim, çok yol yürüdüm, bahçe belledim, ceviz bahçesinde çalıştım, taş taşıdım, demir doğrama atölyesinde çalıştım, diz çökerek ve çömelerek çok çalıştım ve sonunda dizlerimdeki kıkırdak dokular kireçlendiği (deforme olduğu) için hiç kesilmeyen ve sürekli ağrıyan diz ağrıları ile karşılaştım. 

Kireçlenmiş Kıkırdak Dokunun Röntgen Görüntüsü

Nisan 2022 yılında ortopedi polikliniğinde muayene oldum. Dizlerimin röntgeni çekildi. Röntgen grafiklerini tetkik eden doktor bana yaşıma (68) göre kemiklerimin çok iyi olduğunu, ancak dizlerimdeki kıkırdak dokularda kireçleme başladığı için dizlerimi artık korumak zorunda olduğumu söyledi. Dizlerin en büyük düşmanı fazla kilolar olduğu için, kilo almamaya dikkat etmem gerektiğini, yemek için yer sofrasına değil, masaya oturmam gerektiğini, alaturka tuvaleti değil alafranga tuvaleti kullanmam gerektiğini, namaz kılıyorsam, namazı ayakta değil, oturarak kılmam gerektiğini, dizlerimi bükmemem gerektiğini, ayakta fazla kalmamam gerektiğini, fazla yol yürümemem gerektiğini, dizlerime yük bindirmemem gerektiğini ve dizlerle ilgili verdiği broşürdeki fizik hareketlerini de yapmam gerektiğini anlattı. Velhasılkelam, işte benim yaşam konforum ve yaşam kalitem dizlerimin kireçlenmesi sayesinde bozulmuş oldu. 

2023 yılı Kasım ve Aralık aylarında diz ağrılarım arttı ve artık yürümede zorlanır hale geldim. O kadar zor bir durum ki, anlatamam. Tekrar doktora gittim. Doktor bir takım devletin karşılamadığı ücreti mukabilinde yapılan tedavilerden (PRP, Kök Hücre, Kortizon İğneler, Hidrojel, Ozon vs.) bahsetmekle birlikte bana reçete ettiği jel türü bir solüsyon ilacı dizlerime sabah akşam sürüyorum. Bu jel beni biraz rahatlattı, yani iyi geldi. Dizlerimizdeki kıkırdak dokularda oluşan kireçlenmenin tedavisi yoktur. Sadece kireçlenmeyi yavaşlatabiliyoruz. Kıkırdak dokuda, sinir yok, kan damarları da olmadığı için bu doku tamir edilemiyor. Kireçlenme son evresine geldiği zaman da ameliyatla dize protez takılıyor. Kemik kemiğe sürtmeyecek, iki kemik arasındaki kıkırdak doku (kireçlenme) deforme olunca kemik kemiğe sürtünüyor, diz ağrıları ve yürümede zorlanma başlıyor. 

Kireçlenen Diz ve Protez Ameliyatlı Diz

Doktor bana ayrıca kesin ameliyatlık durumuna gelmeden bu süreci dizlerimi koruyarak iyi kullanmam ve mümkün olduğunca uzatmam gerektiğini söyledi. "75 yaşına gelince protez takılır, bundan sonraki süreç senin için yeterli olur, ikinci bir protez ameliyatına gerek kalmaz." dedi. 

Sonuç olarak, şu anda yürümekte zorlanıyorum. Ağırlık taşıyamıyorum. Bisiklete binemiyorum. Fazla yürüyüş yapamıyorum. Dizlerime yük binecek her türlü hareketlerden kaçınıyorum. Vücudumun tüm yükünü taşıyan dizlerime esir oldum. Aman ha, dizlerinize gereken ihtimamı gösterin ve dizlerinizi koruyun. Kireçlenmeyi ne kadar geciktirirseniz bu sizin için o kadar iyi olur. 

Sağlıklı günler dilerim.

Kimlerin Uğruna

Merhabalar.

Bu vatan için ölmemiz gerekiyorsa, hep birlikte ölelim kurtulalım ve bitsin bu iş. Yeni dünya düzeni küresel kraliyetçiler takımının bizler için yazdığı senaryoyu neden oynamak zorunda kalıyoruz? Neden bile bile lades oluyoruz? Neden bu terör, hep seçim öncesi tavan yapıyor? Kurtuluş Savaşı'mızda bir hilal uğruna batan bu güneşler, acaba şimdi kimin ve kimlerin uğruna batıyorlar? Tüm bunların namuslu bir açıklaması var mı?.. 

Bir hilal uğruna değil de birilerinin çıkarı uğruna batan bu güneşlere yazık değil mi? Her birinin yarım kalmış hayallerinin ve geride bıraktıkları yetim ve ailelerinin vebalini üstlenmeye ve bunun hesabını vermeye kimin gücü yeter?..

Gün geçmiyor ki, yeni bir şehit haberi ile yıkılmayalım. "Ateş düştüğü yeri yakar" atasözü ne kadar doğru ve yerinde söylenmiş bir sözdür. Şu anda aziz şehitlerimizin al bayrağa sarılmış naaşları bir bir memleketlerine gönderilirken insanın içi nasıl acıyor, burnumuzun direği sızlıyor ve gözlerimize dolan o yaşlar, gözlerimizi nasıl yakıyor biliyor musunuz?..

Bizleri derin bir acı ve üzüntüye gark eden, terör saldırısında hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet; kederli ailelerine, Türk milletine ve onun gözbebeği Türk Silahlı Kuvvetlerine başsağlığı ve sabır diliyoruz. 

Selam ve saygılarımla.

Blogger Yine Oynuyor

Merhabalar.

Bilmem fark ettiniz mi? Eskiden paylaştığımız yazılara yapılan yorumların yorumcu adı linkine tıklayınca doğrudan blogcunun blog sayfasına ulaşıyorduk. Okuma listesinde yer alan paylaşımlara tıklayınca da "Yeniden Yönlendirme Bildirimi" başlıklı "ziyaret ettiğiniz sayfa sizi ......blogspot.com/adresine göndermeye çalışıyor" şeklinde bir uyarı linki çıkıyordu ve bizler o linke tıklayınca blogcu arkadaşımızın sayfasına ulaşıyorduk.

Şimdi ise, yorumcu isim linkine tıklama yaptığımız da artık blogcunun sayfası gelmiyor ve blogcunun profil bilgileri ekrana geliyor ve biz de profil bilgilerinde paylaştığı bloglarına isim listesinde yer verdiyse; bloglarım isim listesindeki ilgili blog sayfası linkine tıklamak suretiyle, blogcunun tıkladığımız blog sayfasına erişiyoruz. 

Selam ve saygılarımla.

NOT: Yanlış hatırladığım bir yer varsa, lütfen düzeltme yorumu ile beni aydınlatırsanız memnun olurum. 

Yeni Yıl 2024

Merhabalar.

Aslında bu yeni yılın ilk günü, dünden farkı olmayan günlerden biri. Yeni yılın bu ilk gününe "yeni" anlamını biz yüklüyoruz. Ben her yıl olduğu gibi, bu yeni yıla da yine çalışma masasının başında çalışırken girdim. Ben bu yeni yıllara ne bir kudsiyet, ne de fazla bir anlam yüklemiyorum. Ne dışarıdan, ne televizyondan, ne de kimselerden bihaberim. Her yıl olduğu gibi, yine sessiz ve sakin evde, her zamanki vaktimi değerlendirmeye çalışıyorum.

2023 yılı gitti, 2024 yılı geldi. Hoş geldi, sefalar getirdi. İnşAllah 2024 yılı da bir önceki 2023 yılını aratmaz! İnşAllah hayırlara vesile olur! İnşAllah iyilik ve güzellikler getirir! Bu yeni yıldan, tüm dünyaya sağlık, huzur ve mutluluklar getirmesini, bozulan barış ve kardeşliğin de yeniden tesis edilmesini diliyor ve yeni yılınızı kutluyorum.

Selam ve saygılarımla.