Şaşkın Ördek

Merhabalar.

Ördeğin şaşkını başını bırakır, kıçından suya dalarmış. Ben de aynı bu şaşkın ördek gibiyim ve ne yazacağımı, ne yapacağımı bilmediğim için, başımı bırakıyorum ve kıçımdan suya dalıyorum. Can sıkıntısından dolayı, ayakta olduğum sürece bilgisayarın başında sürekli blog sayfama tema giydirip duruyorum. Bir tema seçiyorum, yüklüyorum, provasını yapıyorum, olmayan yerleri ile ilgili kodlara müdahale ediyorum. Şöyle ara yüzünü bir inceliyorum ve bu da olmadı diyorum, bir başka blog temasına geçiyorum. Hemen hemen mola aldığım günden beri, blog sayfama tema beğendirmekle günüm geçiyor. İşte bunlar hep can sıkıntısından kaynaklanıyor. 

Çok şükür, aç değiliz, açıkta değiliz, kiracı hiç değiliz. Sağlığımız da iyi kötü yerinde, ama gel gelelim ki, nerede bir eğrilik var, nerede iyi gitmeyen bir şeyler var, hep beni buluyor ve tüm bu eğrilikler üstüme üstüme geliyor. Gücümün yettiği eğrilikleri doğrultuyorum ama; bazı öyle eğri duvarlar var ki, ne mümkün onları doğrultmak; doğrultmaya kalksam yıkılacak ve altında kalan yine ben olacağım. Bu nedenle şimdilik sabrediyorum. Hani derler ya "sabrın sonu selametmiş...

Selam ve saygılarımla. 

Ne Güzel Saçların Var

 

 Ne güzel saçların var. Bırak hava alsınlar.

(Zülfü Livanelli, Mutluluk, s. 274)

"Saçların hava alsınlar" denmez. Organ adları, çoğul özne olduğunda yüklemin tekil olması gerekir. Yüklem, "hava alsın" biçiminde tekil kullanılmalıydı.   

Yazarlarımızın eserlerinde anlatım bozuklukları ile ilgili bir örneği daha yukarıda sizlerle paylaşırken; aynı zamanda dilimizin doğru kullanılmasına bu örneklerle  yardımcı olabiliyorsam, ne mutlu bana!

Deneme Yayını

Kendi sayfamdaki okuma listesi

Merhabalar. 

Okuma listesi ile ilgili sorunun hala devam ettiğini sanıyorum. Kendi sayfamda okuma listesini takip etmek için açtığım da, listenin en başında en son yayımlanan  yazı olarak Bücürükveben'in "Dinci-Dindar Farkı" yazısını görüyorum. Oysa, söz konusu yazının yayımlama tarih ve saatine bakıyorum ve yayımlanma tarihini 4 Ocak Cumartesi olarak görüyorum. Arkadaşımız saati tanımlatmadığı için yazının yayımlanma saati yok. 

Oysa, takibimde olan ve 5 Ocakta yazı yazan arkadaşlarımın paylaşımları en üst sıralarda yer alması gerekirken, maalesef sıralama doğru çalışmıyor. Belki bunun nedeni blog sayfamızın ayarlar kısmında tarih ve saatin doğru ayarlanmamış olması da sebep olabilir. Bir diğer konu da paylaşım kaydı yapılırken, paylaşım sayfamızda tarih ve saatin de yer almasını mutlaka sağlamalıyız.

Kendi sayfama bir deneme yayını ekledikten sonraki okuma listesi

Bir diğer husus olarak denediğim bir tecrübeyi de bilgilerinize aktarmak istiyorum. Ben blog sayfamdaki tüm (874 adet yazı) yazılarımın hepsini seçerek otomatik olarak taslağa döndürdüm. Bir müddet sonra da tekrar yine aynı yoldan giderek taslaktan tekrar yayıma aldım. Bir de ne göreyim, kendi okuma listemde eski yazılarımı sanki yeni  yayımlamış gibi art arda sıralandığını gördüm ve bu duruma bir anlam veremedim. Ve hala da konuyu çözemedim. 

Okuma listesine fazla güvenmeyin. Takibinizdeki arkadaşların yeni yayımlarından haberdar olmak istiyorsanız, arkadaşınızın elektronik posta hesabına abone olun. Ya da Sinan'ın "Blogforum" sayfasına yerleştirdiği "güncel bloglar listesi" ni takip edin. 

Selam ve saygılarımla.