Mansory

Mansory, 3 sütunlu, gadgetlerin sağ kenar çubuğunda yer aldığı, yuvarlatılmış köşeleri, küçük yazıları ve basit görünümü olan ücretsiz bir Blogger şablonudur. Bir müddet sizleri, blog sayfama uyarlamış olduğum "Mansory" isimli bu tema ile ağarlıyacağım. Bu aralar hiç keyfim yok, canım sıkılıyor ve çok sevdiğim mübarek Ramazan ayı bile beni kendime getiremedi. Oysa Ramazan ayını ve oruç ibadetini ne kadar çok sever; heyecanlanır ve bu ayda tarifi mümkün olmayan tatlı bir huzur bulurdum. 

Bir şeyler yapamayınca, can sıkıntısından, Blogger'e uygun temaları araştırıyorum, inceliyorum ve akabinde beğendiğim temaları arşive alarak, daha sonra da sayfama uyarlıyorum. Elbette dışardan indirdiğim her temayı doğrudan kendi düzeni içinde kullanmıyorum. Html kodlarına girip ufak tefek değişiklikler yaptıktan sonra kullanmaya başlıyorum. 

--------------------------------------------------------

 
Eskiden kullandığım temaların içinde en çok, Wordpress'ten uyarlanan "Kubrick" isimli temayı seviyordum. Şu anda bu temanın Bloggerle uyumlu çalışanı hala var ama, yorum kısmı çalışmadığı için bu temayı kullanamıyorum. Kullanışlı, sade, hızlı ve her türlü ihtiyaca cevap verebilen temalar elbette çok kıymetli temalardır. Ancak, ben temalar üzerinde fazla derin bir bilgiye sahip olmadığım için, temalarla olan münasebetim en alt düzeyde olup, benim ihtiyacımı karşılamaya yetiyor. 


Kırım Sürgünü (Son)

Nogay Tatarlarının  göç ettirilmesi 1860 yılı boyunca devam etti ve Kırım Tatarları da bu kovulanlar arasına katıldılar. (24) Vardıklarında, kendilerini karşılamaya hazırlıksız bir Osmanlı İmparatorluğu buldular.
 
Kırımlıların göçünü gözlemleyenler, yeterince para, çadır, yiyecek ve taşıma vasıtası bulunmadığını bildirdiler. (25) Kamplarda sıkışık vaziyette barınan göçmenlerin sağlık durumu acınacak haldeydi. Sürülen Tatarların birçoğunun geçici olarak yerleştirildiği büyük kamplardan Mecidiye'de, her gün belki 50-60 kişi can vermekteydi. (26) Göçmen kabul eden başka yerlerde  de durum farklı değildi. Kırım artık bir Müslüman bölgesi olmaktan çıkmıştı. En azından 300 bin Tatar (27) yollara dökülmüştü, topraklarına Slav ve diğer Hıristiyanlar yerleştirilecekti. Geride kalan çok küçük Tatar grubu İkinci Cihan Harbi sonrasında Stalin'in, onların Kırım'daki varlığına son vermek için hepsini sürmesine kadar dayandı. (28) 

Derin ıstıraplara maruz bırkaılmalarına rağmen, Tatarlar hayret verici şekilde Ruslar tarafından sürülen Müslümanlar içinde en çok başarı gösteren halk oldular. Ruslar, Tatarlarla başlattıkları yöntemi çok daha merhametsizce Kafkasya ve Balkanlarda devam ettirdiler. Tatarlareı kaçırmak için çok yüksek idari baskı, adaletsiz muamele ve sıklıkla şiddet uygulanmıştı. Siahsız ve savunmasız olan Tatarlar ise haklı olarak dinlerinin, kültürlerinin, yaşamlarının tehlikede olmasından yılarak kaçtılar. Ruslar onları, sırtlarına süngü dayamaya gerek kalmadan kovmuştu. Kafkasya'da sonrdan gelişen olaylar, Tatarların gereğinde sırtlarına dayanacak süngülerin hazır olduğundan korkmakta haklı olduklarını gösterdi.

______________________________

(24) Rus Hükümeti göçün yüksek sayılara erişmesinden telaşlanarak üretken nüfusun bu kadar yüksek oranını uzaklaştırmak konusunda tereddüte düştü. Tüm Müslümanlarfın gitmesini arzulamakla, ülke ekonomisinin atıl bırakılacağı kaygıları arasında gidip geldikçe göçe bazen izin verildi, bazen verilmedi. (Bkz.inson,"Russian Policy", s.48-56) Stalin'in köklerini kazımasına kadar Kırım'da bir Tatar toplumunun kalması bu nedenledir. (Toleranslı Sovyet liderlerizamanında bazıları geri dönmüşlerdi.)Bkz. Alexandre Bennigsen ve S. Enders Wimbush, Muslims Of the Soviet Empire; a Guide, Londra, 1985, s. 240-241.)

(25) F.O. 195-644, Suter'de Bulwar'e, Varna, 23 Temmuz 1860.

(26) F.O. Suter'de Bulwar'e, Köstence, 22 Ekim, 1860. Kemal Karpat, Kırım mültecilerinin yerleştirilmesini enterasan ayrıntılarıyla "Ottoman Urbanizm: the Crimean Emigration To Dobruca and the Founding Of Mecidiye, 1856-1878 {Osmanlı'da Şehirleşme, Kırımlıların Dobruca'ya Göçü ve Mecidiye'nin Kuruluşu, 1856-1878}" makalesinde anlatır. İnternational Journal Of Turkish Studies:3, (No. 1,-25. Bu makale Mecidiye ve Dobruca'daki durumu yansıtmasının yanı sıra Osmanlı'nın yerleşim politikası ve resmi politikanın mültecilerin yerleştirilmesi konusuna gösterdiği hassasiyeti anlatması açısından çok önemlidir. 

(27) Sayıların hesaplanması için bkz:Fisher'in Russian Annexation of the Crimea, s.145-146 ve "Emigration Of Muslims". Kırım'dan göç ettirilenlerin sayısı tartışmalıdır. Kemal Karpat "1783-1922" arasında 1.800.000'inin göçe çıkarıldığını hesaplamıştır. (Ottoman Population 1830-1914: Demographic and Social Charaakteristics {1830-1914 Osmanlı Nüfusu, Nüfus Dağılımı ve Toplumsal Karakterleri}, Madison, Wisconsin, 1985, s.66), gibi başkaları da değişik rakamlar vermekteler. Ölüm sayılarının tahmininde anlaşmazlık olduğu zaman, burada olduğu gibi her yerde, göçe çıkan ve ölen Müslüman sayılarını az gösteren kaynağı tercih etmek prensibimdir. Bu araştırmanın ana fikri Müslüman ölüm ve göçlerinin çok yüksek sayılarda olduğudur. Ölüm ve göç sayılarını az gösteren kaynağı tercih etmekle, belki gerçeği olduğundan az hesaplamış oluyorum, ancak tezimin ispatını zorlaştırmakla, ispatın şüphe götürmezliğini kanıtlamış olacağım. 

(28) Fisher, "Emigration Of Muslims". Ruslar, Osmanlı'dan göç edip kendi topraklarına gelen Moldov, Bulgar ve Sırplara da Kırım topraklarından verdiler. Rusya'nın başka yerlerinden çok sayıda Yhudi de Kırım'a göç etti. (Fisher, "Emigrationn Of Muslims").

KAYNAK:

Justin McCarthy -Ölüm ve Sürgün -Türk Tarih Kurumu -Ankara 2014

Minima Blue


Bu temanın aynı tasarımda, ancak renkleri ve genişlikleri farklı birkaç tane daha çeşidi var. Ben örnek olması açısından hem isim olarak hem de renk olarak mavisini seçerek sizlerle paylaşmak istedim. Bu temanın hala değişik renk ve büyüklükte olanını blog sayfalarında kullanan bloggerlerimiz var. 

Klasik Blogger temalarını tanıtmaya artık bir son veriyorum. İlerleyen zaman içinde günümüzde popüler olarak kullanılan güzel temalara da yer vermek dileğimle birlikte tüm blogcu arkadaşlarıma hayırlı Ramazanlar dilerim. 

Blogger Template Style
Name:     Minima Blue
Date:     26 Feb 2004
Updated by: Blogger Team


Rounders 2 Tema

Rounders 2 Teması

Eski klasik temaların içinde en güzel temalardan Rounders serisinin 2 numaralısıdır. Bu temanın aynı bu şekilde ama değişik renklerin uygulandığı Rounders, Rounders 2 , Rounders 3 ve Rounders 4 olmak üzere değişik seçenekleri vardır.

Blogger Template Style 
Name: Rounders 2 
Date: 27 Feb 2004 
Updated by: Blogger Team

Klasik Tema 565

Klasik Blogger şablonlarını yeniden tek tek inceledim. Burada yayınlamaya değer gördüğüm temaları tanıtmaya devam edeceğim. Şu anda paylaştığım temanın adı sadece "565" tir. Kullanılan renkler gözü pek yormadığı gibi paylaştığınız görsel ve metinler de gayet güzel görünüp okunuyor. 

Aynı arayüz ve bölümleri kulanarak renk değişikliğiyle şablonları çoğaltarak hepsine de farklı isimler vermişler. 
 
Blogger Template Style
Name:     565
Date:     28 Feb 2004
Updated by: Blogger Team 

Dost Düşman


memleketim dingonun ahırına döndü   
ne giren belli, ne çıkan belli
yüzlerce ülkeden insanlar üşüşüp geldi
ne dost belli, ne düşman belli

gördüğüm her beş kişiden biri yabancı gelir
bu da Türk'üm diyenin bağrını delir
iktidar parayla vatandaşlık verir
ne kar belli, ne zarar belli

uyan ey Türk oğlu Türk uyan, yattığın yeter!
gelecek günlerin cehennemden de beter!
bir zalim, halkın sırtına yükledi semer
ne kilo belli, ne ton belli

felakete uğradı yurdumun dört bir yanı
boşa gitti yüz binlerce şehit Mehmed'imin kanı
haraç mezat satarak işgal ettirdiler vatanı 
ne sınır belli, ne ülke belli

Gazanfer'im söylesem bir dert, söylemesem iki
şucu bucu diyerek düşman ettiler birbirimize bizi
on yıllarca silinmez bu ihanetin izi
ne Türk belli, ne gavur belli
ne Türk belli, ne Arap belli.

Gazanfer İsminde Bir Vatandaşımız.

Şiiri, Şairin Yorumuyla Dinleyiniz.

Harbor



Blogger'in eski klasik temalarını tanıtmaya devam ediyoruz. Sıra Harbor isimli temaya geldi. Bu temayı da çok iyi hatırlamakla birlikte, blog sayfalarımdan hiçbirine uygulamamıştım. Tema belki çok güzel ve kullanışlı olabilir, ama arayüz olarak bana pek hitap etmemişti. 

Açık söylemek gerekirse, tanıtımını yaptığım söz konusu Blogger temalarının en ince özelliklerini bilmiyorum. Ancak, hız olarak bütün temalar birbirleri ile aynı seviyede, yani şu anda blog sayfalarımızda kullandığımız temalardan çok daha hızlılar. Neden derseniz? Temanın içinde öyle tarayıcıyı zorlayacak teferruatlı kodlar bulunmaktadır. 

Bu temalar, Blogger'in içinde bulunduğumuz yıla göre 2005'lerden itibaren kullandığımız ve tam 18 yıl öncesine ait temalardır. Bu nedenle söz konusu temalar, nostalji özelliğini kazanmış durumdadır. Sizi bilmem ama, ben yıllar öncesinin bu eski temalarını görünce heyecanlanıyorum. Çünkü söz konusu temalar, bana 18 yıl öncesini hatırlatıyorlar.


Blogger Template Style 
Name:Harbor
Date:24 Feb 2004
Updated by: Blogger Team

Dots Dark

Dots Dark Teması

Bir zamanlar Blogger'in en çok kullanılan temalarından biriydi. Ben de çok kullanmıştım. O zamanlar göze ne kadar güzel hitap ediyordu. Ama şimdi yeniden sayfama uyguladıktan sonra baktım ama hiç beğenmedim. O kadar da güzel bir tema değilmiş.

Her şeye rağmen o günler güzeldi. Belki şimdi daha çok zengin ve çeşitli temaları kullanabiliyoruz ama, yine de o günler başkaymış. Blogger'in tarihçesini pek bilmiyorum ama, 2005 yılında bizler Blogcu.com platformunda blog paylaşırken, Blogger'den neden sonra haberim olmuştu. Hatta Blogcu.com kapanınca oradaki blogcuların büyük bir çoğunluğu Blogger'e taşınmıştı. 

Ben bu temaları bizzat aktif olarak kullandığım blog sayfama uygulayarak sizlere teşhir ediyorum. Uygulama biraz uğraştırsa da benim için eğlenceli oluyor. 

Blogger Template 
Style Name: Dots Dark 
Date: 24 Feb 2004 
Updated by: Blogger Team


Koyu olan temanın bu da açık renklisidir.

Blogger Template Style
Name:     Dots
Date:     24 Feb 2004
Updated by: Blogger Team


Abdulhamit ve Erdoğan

"Dilin Kemiği Yok" blog sayfasının sahibi Ramazan YÜCE'nin sayfasından aynen alarak burada paylaşıyorum, Yaz Blogcu

"...Bu yazı sosyal medyada başlıksız okuduğum bir paylaşım. Yazının sadece başlığı bana ait. Yorumsuz ve görüş belirtmeden aynen aktarıyorum..." Ramazan YÜCE;
  • Eğer Sayın Erdoğan başkanlık sistemini daha güven veren, tek adamlığa izin vermeyen bir şekle dönüştürseydi, bugün CHP kazansa ne olur diye kimse tedirgin olmazdı. 
  • Erdoğan, Abdülhamit'i öve öve aynı yoldan gitti, aynı şey gelecek başına. (Hiç temenni etmiyorum. RY) 
  • Her sözünde; milletim ne derse o olur diyor ya. İşte onu fiiliyata dökecekti, lafta kalmayacaktı. Milleti kandırmayacaktı.
  • Erdoğan ne yapacaktı? Siyasi partiler kanununu değiştirecekti. Partilerdeki lider diktatörlüğüne son verecekti. Fırsat ve imkân vardı, yapmadı. 
  • Cumhurbaşkanlığı yetkilerini denetleyecek, kararlara ortak olacak, halkın oyu ile bağımsız seçilerek gelen üyelerden oluşan bir millet konseyi kuracaktı. İmkanı vardı, fırsat vardı, yapmadı. 
  • Seçim kanununu değiştirecekti. Milletvekili adaylarını parti liderlerinin belirlemesine son verecekti. İmkan vardı, fırsat vardı, yapmadı. 
  • Şimdi çıkmış; bana muhtaçsınız, ben gidersem devleti yağmalarlar diyor. Abdülhamit de aynı kafadaydı. Gitti. Devlet yağmalandı. Ama hiç tedbir almadı. Yetki paylaşmadı. Hanedanını ve saltanatı koruma derdine düştü. Milleti önemsemedi.

               Makalenin Yazarı: Yakup KANAT

Denim


Bu seferki Blogger klasik temanın ismi "Denim" Her gün bir tema yayınlamaya gayret edeceğim. 

Temanın Kimlik Bilgileri
Blogger Template Style
Name: Denim
Designer: Darren Delaye
URL: https://www.darrendelaye.com
Date: 11 Jul 2006

Tic Tac Blueberry

 

Merhabalar.

Bugünden itibaren sizleri eski Blogger temalarına (şablon) götüreceğim. Eskiler çok iyi bilirler. Blogger bizlere her zaman tema desteğini cömertce sunmuştur. Blogger, dışarıdan bile transfer ettiğimiz temaların kodlarını kabul ediyor ve hala birçoğumuz bloglarımızda dışarıdan transfer ettiğimiz temaları kullanıyoruz. 

Her ne kadar Blogger kaynakları benim Blogger'e başlangıç yılımı 2010 olarak gösterse de, ben daha önce yani 2007 yılından beri Blogger platformunda bloglama yapıyordum. Daha önceki e_posta hesabım ile birlikte açtığım blogları da tamamen silmek suretiyle Blogger'deki bloglamaya ara vermiştim. Tekrar 2010 yılında yeni hesap açarak bloglamaya başladığım için benim de bloglamaya başlangıç yılım 2010 olarak kabul edilir. 

Amacım, sizleri eski yılların bloglama anılarına götürecek bu temaları aralıklarla sayfama uygulayarak, sizlere eski Blogger günleri ile ilgili bir nostalji yaşatmaktır.  

Selam ve saygılarımla. 

Temanın Kimlik Bilgileri:

Blogger Template Style
Name: TicTac (Blueberry) 
Date: 1 March 2004 
Updated by: Blogger Team

Kötüye Kullanım Bildir

Merhabalar.

Blogger tasarım sayfasındaki gadgetler listesinde uygunsuz içerikleri, yorum ya da mesaj yoluyla yapılan tehdit ve tacizleri gereği yapılmak üzere Blogger'e bildirmek için  "Kötüye Kullanım Bildir"  adında bir gadget vardır. Her bloggerin sayfasına bu gadgeti de eklemesi gerekir. Neden derseniz? Uygunsuz bir içeriği ya da size yorum yoluyla yapılmış taciz ve tehditleri gerekli işlem yapılmak üzere Blogger'e bildirmek istediğinizde bu gadgetin üzerine tıklayarak işlemi başlatıyorsunuz. Tıklama sonrası açılan bildirim sayfasında yapılmış bir açıklamadan sonra işlem yapmak üzere [RAPOR İÇERİĞİ] komut linkine tıklıyorsunuz. Açılan sayfada şikayet formunun gerekli alanlarını doldurduktan sonra [BİLDİR] komut linkine tıklayıp işlemi tamamlıyorsunuz.

Tüm blogger arkadaşlarıma böyle nahoş ve olumsuz bir durumla karşılaşmadan, gönüllerince iyi ve güzel yayınlar paylaşmalarını dilerim.  

Selam ve saygılarımla. 

Aman Ne Büyük Bir Himmet



"AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, Erdoğan'ın depremden etkilenen iller ve bağlı yerleşim yerlerinde kendisine yönelik hakaretler nedeniyle açılan soruşturma ve kovuşturmalarda şikâyetinden vazgeçtiğini bildirmiş." 

Aman ne büyük bir himmet, gözlerimiz yaşardı...

***



Yunanistan’da 43 kişinin ölümü ile sonuçlanan tren kazasında Ulaştırma Bakanı Kostas Karamanlis hiç zaman kaybetmeden sorumluluğu üstlenerek istifa ederken, Türkiye’de 45 bini aşkın insanın enkaz altında kalarak öldüğü deprem sonrası bir kişinin bile istifa etmemiş olması sizce neyin göstergesi? 

  • Üçüncü dünya ülkesi olduğumuz gerçeği mi? 
  • Halkın hükümetten hesap sorma mekanizmalarının olmadığı bir toplum oluşumuz mu? 
  • Seçimler yaklaşırken böyle bir istifanın, suçu kabullenmek ve seçimi baştan kaybetmek anlamına geleceği mi?
  • Düzen böyle, herkes suçlu, ben neden günah keçisi olayım ki” mantığı mı? 
  • İstifaya gerek yok helalleşeyim yeter, bu millet bunu kabul eder” kolaycılığı ve kaderciliği mi? 

Aslında hepsi... Birini daha ekleyelim. Belki de tüm bunların hem nedeni hem sonucu olan, siyasi kutuplaşma. 

AKP’nin öfke üzerine kurduğu politikalarla daha da keskinleşen kutuplaşma, uzun yıllardan beri ülke yönetiminde asli unsurlardan biri. Deprem gibi son derece büyük bir tehdit bile icabında derhal bir kenara bırakılabiliyor. Bunun kabul edilebilir bir tarafı yok. Böyle aşırı siyasi kutuplaşma ile hiçbir yere varılamayacağı aşikar. 

Yapılan bir araştırmada, siyasi partiler arasındaki düşmanlık; demokrasiye saygı eksikliği ve partizan şiddetine desteğin artması ile ilişkilendiriliyor. Önümüzdeki seçimlerden sonra umarız demokrasi yolunda atılacak adımlardan biri de siyasi kutuplaşmanın azaltılması olur.