İkbal Uğruna...


"... Memlekete ve insana zarardan başka zerre faydası olmayan seçim öncesi verme, gülücükler dağıtma, seçim sonrası ağır tabloyu vatandaşa boca etme anlayışı, maalesef tıpkı insan ve ekonominin hastalığı gibi siyasetimizin de tedavi gerektiren bir hastalığıdır.

Bu da her şey halkın hizmeti içindir, halka hizmet Hakka hizmet düsturuyla hamaset yapan siyasetin ülkeye verdiği en büyük zarardır. Zira siyasetin derdi ülke ise, bilinsin ki bu aymazlık ülkeyi dert edinme değildir. 

Mesele ülke ise seçim teferruat denilir, hangi alanda olursa olsun, hastalığın tedavisi için uğraş verilir. Beklenmez, ipe un serilmez, anında müdahale gerekir. Üç beş oy ve ikbal uğruna memleket feda edilmez..."

Yazmak Zorunda Kaldım

Merhabalar.

Daha geçenlerde (Nisan/2021) 195 bin Türk lirasına satın aldığım dairenin bu günkü satış değerini söylesem dudaklarınız uçuklar. Sitemizde 750 Türk lirasına kiraya verilen dairelerin bu günkü kira bedelinden bahsetsem yine dudaklarınız uçuklar. Bu konularda yazmayım yazmayım diyordum ama, ülkenin içinde bulunduğu bu zor ekonomik şartlar altında inleyen vatandaşların feryadını duydukça yazmak zorunda kaldım. 

Yeniden yukarıda bahsettiğim konuya dönersek; 195 bin Türk lirasına satın aldığım dairenin bu günkü en düşük satış değeri: 1.700.000,00TL. sıdır. 750 Türk lirasına kiraya verilen dairelerin de kira bedeli: 10.000,00 Türk lirasına yükselmiştir. Benim 195 bin TL. sına satın aldığım evin bana göre bu günkü değeri en fazla 250 bin TL. olmalıydı. O günlerde 750,00 TL. sına kiraya verilen bu dairelerin kirası da en fazla 1.000,00 TL. olmalıydı. Ama şu anda dairelerin kira miktarları ile satış fiyatları orta halli insanların güç yetiremeyeceği astronomik rakamlara yükselmiştir. 

Ben 30 yıl devlete hizmet etmiş lise mezunu, 2. derece şef kadrosundan emekli olmuş biri olarak devletin bana ödediği emekli maaşımın 8.700,00 TL. olduğunu rahatça söyleyebilirim. Eğer benim başımı sokacak bir evim olmamış olsaydı ve kiracı olmuş olsaydım on bin lira ev kirasını nasıl ödeyecektim? Ben bu soruya bir cevap bulamamakla birlikte, bu konuda malum şeylerle başınızı daha fazla ağrıtmadan da mektubuma son vermek istiyorum.

Sağlıcakla ve esen kalın. İyi bayramlar dilerim. 

NOT: Kendinizi illa yorum yazmak zorunda hissetmeyiniz. Gayrimenkul alım-satım ve kiralama konusunda ilave etmek istediğiniz, ya da söylemek istediğiniz bir husus varsa, içinizi dökebilirsiniz. 

Süper Hızlı Tema

Bu sefer sizlerle süper hızlı Blogger teması olan Fastest temasının özelliklerini paylaşacağım. Blog sayfam için sade, hızlı ve kullanışlı bir tema aramam esnasında bulduğum ve sayfama uyarladığım bu SUPER FASTEMA Premium versiyonu ile karşılaştım. 

Söz konusu temanın gerçekten hızlı olup olmadığına dair kararı siz kıymetli Blogger arkadaşlarımın vermesini istirham ediyorum. Sayfamı ziyaret ettiğiniz de size zahmet olmazsa ve vaktiniz de müsaitse, temayı kendinize göre test edin ve dendiği kadar hızlı ve kullanışlı bir tema mıdır? Kararı siz verin.

Eğer gerçekten söylendiği kadar varsa, kullanmak isteyen arkadaşlarım için tüm gerekli bilgileri aşağıya çıkardım. Faydalı olması dileğimle birlikte istifadenize sunmaktan dolayı çok mutlu olduğumu söylememe gerek yoktur herhalde...

AÇIKLAMA: Söz konusu temanın yorumlarla ilgili sıkıntısını giderdim ve tekrar denemek için sayfama uyarladım. Yeni nesil temaların bir çoğunda sayfalar arası "önceki-sonraki" kayıt geçiş komut linkleri yok. Bu temada da sayfalar arası geçiş komut linkine yer vermemişler...



Blogger Template Style
İsmi                  :   Superfast
Versiyon           :  Premium Version
Yazar               :  TemplatesYard
Yazar Url Adresi: https://www.templatesyard.com

ÖZELLİKLERİ:

Templatesyard tarafından hazırlanan Superfast Blogger Şablonu, mükemmel bir şekilde tasarlanmıştır. Duyarlı, hızlı ve yüksek düzeyde optimize edilerek tasarlanmıştır. Hafif kodlar ve en son teknoloji ile geliştirilmiştir.

En iyi performans birkaç arama motorunda sağlanır. Bu Süper Hızlı Blogspot Şablonunun taşınması kolaydır ve kullanıldığı cihazın ekranının boyutuna göre otomatik uyarlanır. Bu şablonla en iyi kullanıcı deneyimini ve inanılmaz performansı elde edebilirsiniz. 

Sabit kenar çubuğu widgetlarını kullanarak para kazanmaya ve gelir elde etmeye yardımcı olan reklam ağı sağlayıcılarını kolayca görüntüleyebilirsiniz. Tüm widget'larınıza yanıt verecek şekilde JavaScript, CSS ve HTML ile desteklenmiştir.

Gün Dönümü


Tarih 21 Haziran, güneş gökyüzündeki en yüksek noktasına ulaşmış, ışınlarını bulutların arasından yaşlı dünyanın kamburlarından başlayıp aşağı çukurlara doğru uzunca bir süre yaymaya devam ediyor. Her yıl aylarca bu güne ulaşmayı ve bu günü görmeyi beklerim. Ancak ne var ki, güneşi bizden kıskanan bulutlar güneşi perdelemekle birlikte bu da yetmezmiş gibi sürekli yağmurlarıyla bizleri evlere hapis ederek bu günü bize ağız tadıyla yaşatmamak için elinden geleni ardına koymadı. Sizin anlayacağınız bulunduğumuz Kuzey Yarımkürede, her yıl 21 Haziran'da yılın en uzun günü olarak bilinen yaz gün dönümünü doyasıya yaşayamadık...

Ben de şans mı var? Yeni hilali izleyeceğim zaman da bulutların azizliğine uğrarım. Keza dolunaylarda da aynı sürprizle karşılaşırım. Sizin anlayacağınız bulutlar, gökyüzü olaylarını bana izletmemek için elinden geleni inadına yapmaya hep devam etti. Elbette ilerleyen yaz aylarında ilk hilali ve dolunayı izlemek için bulutların bana olan düşmanlığından kurtulduğum günler de olmadı değil...  

Tarlalardaki arpalar, gün yüzü görmeden sarardılar. Ya nohutlara ne demeli? Çiçeklerini açtılar tuzlarını çıkardılar onlar da bir an önce yağmurların gitmesini ve güneşin gelmesini bekliyorlar. Eğer çiçek açmış nohutların üzerine yağmur yağmaya devam ederse, çiçeklerin yapraklarındaki tuzun tamamını toprağa indirir ve nohutların kurumasına neden olur. Bizler de bu kış taze nohuttan mahrum kalır; bulabilirsek depolardaki eski nohutları pahalı bir şekilde tüketmeye devam ederiz.  

Bahçelere ve tarlalara diktiğimiz patlıcan, domates, salatalık, biber, fasulye vb. sebze fideleri de güneş istiyor. Ancak, bulutlar asla güneşin ışıklarının sebze fideleriyle buluşmasını istemiyor ve inadına üstüne üstelik sürekli yağmurlarıyla fidelerin olgunlaşmasına da mani oluyor. 

Anlaşılan o ki, her yıl olduğu gibi, bu yıl da Haziran ayını bulutlarla kapalı, güneşsiz ve yağışlı bir şekilde geçireceğiz. Ocak ve Şubat aylarında yaşadığımız güneşli sıcak havalar nedeniyle uyanan ve Mart ayında çiçeklerini açan badem, kayısı, erik ve ceviz ağaçlarımızı, Mart ayında yağan kar ve ardından oluşan soğuk havanın etkisiyle don vurdu. Şu anda bahçelerimizdeki ağaçların hiç birinde meyve yok. Hatta soğuk hava nedeniyle oluşan don, meyve ağaçlarımızın uç dallarını bile kurutmuş durumda. 

Eskiden beri atalarımız:  "Allah'ım yazımızı yaz, kışımızı kış eyle." diye dua ederlerdi. Maalesef, yıllardır ne kışımızı kış gibi, ne de yazımızı yaz gibi yaşayamıyoruz. Bunun nedeninden bahsetmeye bilmem gerek var mı? Bunun nedenini hepimiz biliyoruz. O halde, "zararın neresinden dönülürse kardır" söylemini daha geç olmadan uygulamaya geçirmek üzere hepimiz üstümüze düşeni yapmalıyız.

Memleketteyiz

Bizim yöremizde bu çiçeğe hem susam, hem de zambak denir ve en çok sevdiğimiz çiçek türlerinden biridir. Biz bu çiçeği istimlak edilerek yıkılan eski evimizin bahçesinden beri yeşertiriz. Hatta buradaki zambaklar da eski evimizin bahçesinden getirilen zambaklardır. (Fotoğraftaki: Eşim Kamer)

Susam ya da zambak olarak isimlendirdiğimiz bu çiçekleri çok severiz. Onlar Nisan ayının sonunda açar, Mayıs aynın sonunda da çiçekleri solarak kurur. Onların yanından gelip geçerken susamların yaydığı kokuyu almak bize yetiyor da artıyor bile. 
.

Evin doğu tarafına damla sulamalı sistem yaptık ardından domates, patlıcan, salatalık, kabak ve biber fideleri diktik. Pek bizim bu bahçede sebze olmuyor ama, sadece dalından koparmak amacıyla yapıyoruz.

Şu anda her ikimiz de iyi sayılırız. Yani bir sorun yok. Benim sadece ayda bir kez kan vermek suretiyle PSA değerim takip altında tutulacak; PSA yükselmediği sürece bir sorun olmayacak. Eşime de fototerapi tedavisi için izin aldık. Memlekete gidip geliyoruz ve her ikimiz de kendimizi yormayacak şekilde bahçe işleri ile uğraşıyoruz.

Sürekli yağan yağmurlardan dolayı pek bahçeyle ilgilenemedik. Ama yine de çapa makinesi ile bahçeyi sürdürdük ve ottan kurtardık.

Geçen yıldan bahçemize naklettiğim bir top gül fidesi tuttu ve bu bahar çiçek açmaya başladı. İnşAllah kurumaz da sürekli güllerini görmek nasip olur. Bu gülün türünü bilmiyorum ama Kasım-Aralık ayında bile çiçek açan bir güldür.

Evimizin güney tarafındaki ana yoldan tarafı ihata duvarının dibine çilek gözemiştik. Tesadüf bu ya, çileğin cinsi yediverenmiş. MaşAllah bu sene çok güzel gelişti ve hemen hemen her gün bir kiloya yakın çilek topladık. Allah bereket versin. (Fotoğraftaki: Eşim Kamer)