Muhatabına Mektup

Merhabalar.

Seçmen güvenini ve desteğini yitiren, söyleyecek yeni sözü, yapacak vaadi kalmayan, halkı açlığa mahkum eden iktidar, yanlışlarından dönmek yerine, toplumu korkutarak yönetimini sürdürmeye çalışıyor. Söyleyin Allah aşkına, 21. Yüzyıl Dünyası'nda böyle bir yönetimin iktidarını sürdürebilme imkanı var mıdır?..

Dini hassasiyetler kullanılarak toplumu ayrıştırmak kadar daha tehlikeli ne olabilir ki?.. Yazık değil mi, bu ülkenin insanlarına?. Bu ülkenin insanlarından ne istediniz de vermediler?.. Karşılığı bu mu olmalıydı?.. 

Dönem dönem sağ iktidarlar dini siyasete alet etmekten çekinmediler. Menderes döneminden bu yana, bu halk din sömürüsü yapan siyasilere alıştı. İslam alemi zaten bin beşyüz yıldır mızrağın ucuna takılan ayetleri tartışıyor. İslam adına, dinin arkasına sığınarak insanın insana yaptığı zulümlerden kafa kesmeleri, domuz bağıyla diri diri toprağa gömmeleri görmedik mi? Bu vahşeti işleyenler, din adına, İslam'ı yüceltmek adına yaptıklarını iddia etmediler mi?  Oysa biz Anadolu Müslümanları, hoşgörü dini olarak baktık İslam'a, öyle kabullendik. Ama İslam'ı siyasette kullananların, gücü ele geçirenlerin neler yapabileceğine de çok acı tecrübelerle şahitlik ettik. İnsanlar yakıldı bu ülkede, hem de tekbirler getirilerek...

Zorbalığın, kindarlığın değirmenine su taşıyanlar, gün gelir o değirmende öğütülür. İran örneği duruyor orta yerde. Şah'tan kurtulmak için Humeyni'nin ipiyle kuyuya inenler, o iplere asıldılar. Çocuklara tecavüz edilirken, memleket soyulurken, insanlar zulme uğrarken ses çıkarmayan siyasal İslamcılar, her gün linç için yeni kurbanlar, yeni hedefler seçiyor... Yazıktır; ne İslam'a, ne bu ülkenin insanlarına bunu yapmayın. Bu işin sonu yok!

15 Temmuz İhanetini, alçaklığını yaşamış bir ülkede hiç mi ders alınmaz? Sizin "alnı secdeye değiyor" dediğiniz o ışık evi çocukları büyüdü, subay oldu, üzerimize bomba yağdırdı. Polis oldu, sahte delillerle on binlerce insanın canına okudu. Savcı, hakim oldu, hapislerde çürüttü bizleri. Hiç mi ders almazsınız, hiç mi?..   

Selam ve saygılarımla.

Türkiye'nin IMF'si

Merhabalar.

Cumhuriyet gazetesi köşe yazarlarından Mustafa Balbay'ın 25 Ocak 2022 Salı günü, "Hepimizi Soydular... Sıra Ruhumuzda!" başlıklı makalesinden bir alıntıyla sizlere merhaba demek istiyorum.

En yeni, en etkili milat 20 Aralık 2021 gecesi. O güne ilişkin gelecekte de çok şey yazılacak, yeni bilgiler, belgeler ortaya çıkacak. Tümü şu gerçeği güçlendirecek: 20 Aralık gecesi tüm Türkiye soyuldu! Daha doğru anlatımla yeni bir soygun düzeni başladı. Zira o gün başlayan yeni soygun devam ediyor. Faturayla soyuluyoruz, evde ısınırken soyuluyoruz, yolda giderken soyuluyoruz. Şu ana dek 84 milyon en az yüzde 30 fakirleşti. Bunun Türkçesi şu: Milletin birikiminin, alın terinin, servetinin yüzde 30'u el değiştirdi. Nereye gittiği belli...

Ekonomideki genel durumu da şöyle özetleyebiliriz: AKP, Türkiye'nin IMF'si oldu! Ekonomimiz zaman zaman IMF'nin kemer sıkma diye özetlenen paketlerine teslim olmuştu. O paketlerde genellikle şunlar olurdu: Zam, maaşlarda reel indirim, kamu harcamalarında kısıtlama...

İlk ikisi halkı bezdiriyordu, üçüncüsü iktidarın yandaş zengin etmesini, seçim ekonomisi uygulanmasını engelliyordu. Bugünün gündemiyle söylersek AKP iktidarının savurganlığına, yandaş müteahhitlerin kollanmasına, millet zam kıskacında iken kamuda 5-10 maaşa dur deniyordu.

AKP, Türkiye'ye IMF politikası uyguladığı için kendisini bundan ayrı tutuyor, Başta elektrik ve doğal gaz olmak üzere halkın belini büken zamları bile kendine pay ayırarak uyguluyor. Dağıtım şirketlerinin payının artarak devam etmesini şöyle yorumluyoruz: O paraların tümünün dağıtım şirketlerine gitmesi mümkün değil. O şirketler kaynağın aktarımında kavşak işlevi görüyor.

Selam ve saygılarımla.

Engelleme

 


Merhabalar Kıymetli Okuyucularım.

Canınızı daha fazla sıkmamak, sizi daha fazla üzmemek, bulunduğunuz ortamdaki kasvetli havadan çıkartarak nefes almanızı ve birazcık da olsa rahatlamanızı sağlamak amacıyla gündem dışı bir konuyu sizlerle paylaşmamın daha yararlı olacağını düşündüm. 

"Düşünceler insan beyninde NÖROPEPTİT üretimini tetikler. Neş'eli insan ile kederli insanın nöropeptitleri birbirinden farklıdır. İyi şeyler düşünürsen iyi nöropeptitler üretirsin. Bunlar kan yoluyla tüm vücuda yayılıp bağışıklık hücrelerini çalıştırır. Bir tür enerji parçacığı gibi..."

"İnsan vücudu bir gemi gibidir. Emirleri kaptan verir, makine dairesi emirleri yerine getirir. Bizde de kaptan beyindir. Bilinçaltı da makine dairesi... Telkin de çok önemli. Oturup günde on kere "bugün çok iyiyim şükür" de; karaciğerin, dalağın, akciğerin ona göre çalışır. Kaptan iyiyiz derse, beyin iyi endorfin salgılar..."  (Prof. Dr. Bülent Berkarda)

Hani yarışma öncesi yarışmacıların heyecanını gidermek için, tanışma faslından sonra havadan sudan karşılıklı bir konuşma yapılır ya, işte benim yazımdaki giriş kısmı da gündemin tatsız konularından birazcık uzaklaştırmak ve heyecanınızı yatıştırmaktı.  Şimdi asıl konumuza dönebiliriz herhalde.

Takip edeceğimiz blog sayfasını kendimiz seçebiliyoruz. Ancak, kendi sayfalarımızı kimlerin takip edeceğini seçme gibi bir şansımız yoktur. Sayfamızı takip etmesini istemediğimiz üyeleri engellemek için bir uygulamadan bahsetmek istiyorum. Konuyu bilenler vardır, bilmeyenler vardır. Ben bu uygulamayı bilmeyenler için açıklıyorum. 

Kumanda paneline girdikten sonra sol menüde bulunan ayar seçenek listesinden İSTATİSTİKLER linkine tıklıyoruz ve açılan pencerede yer alan tablodan takipçi sayımızı gösteren metne tıklıyoruz. Ekranda bizi takip eden üyelerin profil resimleriyle birlikte sol tarafa listelendiğini görüyoruz. Burada sayfamızı takip etmesini istemediğimiz üyenin sağ tarafındaki "Engelle" komutunu tıklıyoruz. Engellediğimiz üyenin aşağıda engellenen üyeler kısmına kaydırıldığını görmekle birlikte "Engellenen kullanıcılar bu blog'u bir daha takip edemez." uyarısını görüyoruz. İlerleyen zaman içinde söz konusu engellenen kullanıcının tekrar engelini kaldırmanın da mümkün olduğunu söyleyerek yazımı tamamlıyorum.

NOT: Blogger arkadaşımız Bücürükveben ile karşılıklı birbirimizi engellememize rağmen, söz konusu engellemenin bir işe yaradığını göremedik. Yani Engelleme olayı gerçekleşmedi. 

Selam ve saygılarımla.

3600 Hikayesi

Merhabalar.

Memuriyet hayatımda personelin maaş, tahakkuk ve özlük işlerine mesai harcamış, emekli bir memur olmam hasebiyle gündemin siyasi tartışma konusu olan 3600 EK GÖSTERGE masalına açıklık getirmek üzere bazı detayları sizlerle paylaşmakta fayda mülahaza ettiğim için hazırladığım bilgileri burada istifadenize sunuyorum.

Devlet memurlarının aylıklarının hesaplanmasına esas teşkil eden aylık göstergeler; 657 SDMK'nun 43 maddesinin (A) fıkrasına göre; ek göstergeler ise, yine aynı kanun (B) fıkrasına göre, I ve II sayılı cetveller şeklinde düzenlenmiştir. 

Hali hazırda söz konusu 3600 ek göstergeden yararlanan personelin kimler olduğuna, sınıfları itibarıyla kadro unvanlarına göre aşağıdaki tabloya göz atmakta fayda var.

KADRO ÜNVANI

OKULU

SINIF

DER.

GÖST.

Uzmanlar, Daire Başkanları, Başkanlar, Bşk. Yrd., Genel Müd. Yrd., Müşavir, Kurul Üyeleri, Denetçiler, Müfettişler, Danışma Kurulu Üyesi, Savunma Sekreteri, Bölge Müdürleri, Diy.İşl.Bşk.Yrd.ları, il Müftüsü, Dini Yük.İhts.Mrkz.Müd., Mushafları İncele ve Kıraat Krl.Üyesi,

YÜKSEK

GİH

1

3600

Yüksek Mühendis, Mühendis, Yüksek Mimar, Mimar, Şehir Plancısı, Bölge Plancısı

YÜKSEK

THS

1

3600

Uzman Tabip, Tabip, Diş Hekimi, Uzman Veteriner Hekim, Veteriner Hekim, Eczacı, Biyolog, Tıpta Uzmanlık Belgesi Alanlar,

YÜKSEK

SHS

1

3600

Daire Başkanları, 1.Sınıf Emniyet Müdürleri,

YÜKSEK

EHS

1

3600

Birinci Sınıf Mülki İdare Amirleri, Büyükşehir Belediye Teftiş Kurulu Müdürü, Büyükşehir Belediye Gen.Sek.Yrd. Teftiş Krl.Bşk. İlçe Belediye Müfettişleri,

YÜKSEK

MİHS

1

3600


İktidarın 3600 ek göstergeyi vermeyi düşündüğü kadro unvanları ise; öğretmenler, polisler, hemşireler ve din görevlileridir. Yüksek okul mezunu ve kadro derecesi 1 olan  öğretmen, polis memuru ve hemşirelerin hali hazırdaki ek göstergeleri 3000 puandır. Din görevlileri deyince din işleri hizmetleri sınıfına göre hangi kadro unvanları kapsadığına bir bakmak gerekiyor. 

Yaptığım araştırmaya göre Din görevlileri: Başvaiz, Uzman Vaiz, Vaiz, Murakıp, Kur'an Kursu Başöğreticisi, Kur'an Kursu Uzman Öğreticisi, Kur'an Kursu Öğreticisi ve Cami Görevlilerini ifade ediyor. Yüksek okul mezunu Din Görevlilerinin ek göstergeleri ise, kadro unvanlarına göre 1500-3000 ek göstergeler arasında değişiklik göstermektedir. 

Bu kadar inceleme ve araştırma sonrasında söz konusu ek göstergelerin, mesleki yetki ve sorumluluk, görevin özellikleri, öğrenim durumu, görevlinin kıdemi gibi kriterler değerlendirilmek suretiyle, çeşitli derecelerdeki memur ve memur emeklilerine verilecek ek göstergelerin kanunla tespit edilerek uygulandığını görüyoruz. Yani her derece/kademenin ek göstergesi sebep ve gerekçelere dayanıyor. 

Bir meslek grubu kamu görevlisinin ek göstergesinin 3600'e yükseltilmesi gerekebilir. Ancak bu sistemin yalnızca bir derece kademesindeki memurlar (görevliler) için ek göstergenin değiştirilip yükseltilmesi ayrımcılık sonucu doğurmuş olur. Dolayısıyla eşitlik ilkesine, liyakate aykırılık ve diğer kademedekiler için mağduriyet yaratır. 

Bundan dolayı, 3600 ek gösterge verilmesi düşünülen görevliler için yapılacak iyileştirmenin, aynı şekilde diğer bütün ek gösterge kademelerinde çalışanlar ve emekliler için de ölçülü biçimde uygulanması, eşitlik ilkesi ve liyakat bakımından zorunludur. Aksi takdirde, idari ve hukuki sorunların doğması kaçınılmaz olacaktır. 

Selam ve saygılarımla.

Kademeli Tarife

Merhabalar.

EPDK’dan yapılan açıklamaya göre; dar gelirli vatandaşları korumak ve enerji kullanımında tasarruf ve verimliliği artırmak için elektrik kullanımında 2022 yılı Ocak ayından itibaren iki kademeden oluşan kademeli tarife uygulamasına geçilmiştir.

İki kademeden oluşan sistem sınırı 150 kilovatsaat olarak belirlendi. 150 kilovatsaate kadar tüketim birinci kademe 1.37 liradan, bu sınırın üzerindeki tüketim de 2.06 liradan hesaplanacak. Aylık tüketimin yer aldığı faturada her iki kademede yapılan tüketim de yer alacak.

19 Ocak 2022 tarihli elektrik faturama göre;

Fatura Detayı

Tüketim(kWh)

Birim Fiyat

Bedel (TL)

Düşük Kademe Tüketim

170,000

0,94870588

161,28

Yüksek Kademe Tüketim

  44,786

1,25016746

 55,99

Tüketim Toplamı

214,786

 

217,27

Vergi ve Fonlar

 

 

 48,12

Fatura Toplamı

 

 

265,39

İki kişilik bir emekli ailesi olarak aylık tükettiğim elektrik enerjisi 214,786 kilovatsaattir. Enerji tüketimi ilk okuma tarihi 17 Aralık 2021, son okuma tarihi ise 19 Ocak 2022 tarihi olunca yeni zamlı tarifenin bu dönem faturasına sadece 19 günlük kısmı yansıtılmıştır. Şubat 2022 fatura döneminde elektriğe yansıtılan zam ve kademe tarifesi, daha net ve ayrıntılı bir şekilde görülecektir.

Ben iki kişilik bir aileyim. Gerçi bu aralar çocuklara yapılan börek çörek derken elektrikli fırın biraz fazla çalıştırıldı. Evin ısıtılması için de kombi hiç kapatılmadan sürekli çalıştığı için elektrik tüketimimiz diğer aylara göre biraz fazla oldu.

150 kilovatsaatlik elektrik kullanımın neye denk geldiğini aşağıdaki tabloda görelim.

Elektrikli Ev Aleti ve Çalışma Süresi

Tüketim kWh.

49 inç televizyon 5 saat çalışırsa

13.72

Buzdolabı 24 saat çalışırsa

29.57

A+ Bulaşık makinesi haftada 4 kez çalıştırılırsa

17.63

A+ Çamaşır makinesi haftada 3 defa çalışırsa

10.54

Elektrik süpürgesi haftada 1 kez çalışırsa

2.40

Ütü haftada 2 kez çalışırsa

41.60

Fırın haftada 1 kez çalışırsa

15.00

Klasik 3 ampül günde 4 saat çalışırsa

20.16

TOPLAM TÜKETİM MİKTARI

150.62

Televizyon, buzdolabı, çamaşır makinesi, süpürge, ütü, fırın ve klasik ampulün yanına saç kurutma makinesi, mikrodalga fırın, laptop, telefon şarjı eklendiğinde aylık tüketim 188,33 kilovatsaate denk geliyor. Televizyonun günde 10 saat çalışması halinde aylık tüketim 202.00 kilovatsaate yükseliyor. Listeye haftada 4 gün 2.7 saat çamaşır kurutma makinesi eklendiğinde tüketim 43.20 kilovatsaat artarak aylık tüketim 245.20 kilovatsaate yükseliyor. Haftada her gün kullanılan kettle su ısıtıcısı kullanımı sonucu 12.37 kilovatsaat tabloya eklendiğinde aylık tüketim miktarı 257.57 kilovatsaate yükseliyor. Kış aylarında çalıştırılan kombinin tükettiği enerji bu tabloya dahil edilmemiştir.

Normal bir evin aylık zaruri elektrik tüketimi 257.57 kilovatsaat olursa, hali hazırda 150.00 kilovatsaat olarak uygulanmakta olan birinci kademe sınırının 250.00 kilovatsaatten daha aşağıya çekilemeyeceği aşikardır.

Selam ve saygılarımla.

Renkli Dünya

 
Ortaokul öğrencisi iken, her hafta alıp okuduğum Doğan Kardeş dergilerim gibi, Renkli Dünya dergilerimi de zamanında ciltleyip saklamıştım. Ancak zamanla hem Renkli Dünya, hem de Doğan Kardeş dergilerimi kaybettim. İnternette yaptığım uzun bir araştırma sonucu nihayet Renkli Dünya dergisinin 30 Aralık 1968 tarihli 7. sayısına içeriğiyle birlikte muhafaza edildiği "Çizgi Diyarı" isminde platforma üye olmak suretiyle ulaştım.
Resme Tıklayıp büyülterek içeriği okuyabilirsiniz.

Neden durup dururken Renki Dünya dergisini hatırladığıma gelince; Blogger arkadaşlarımızdan ZEUGMA,'nın "Troya'nın Atları ve At Başlı Testi" yazısını görüp okuduktan sonra, ben de ilk defa Troya Savaşı ile ilgili ilk bilgilerimi söz konusu dergiden öğrendiğimi hatırladığım için böyle bir arayışa yöneldim ve dergiyi de iç sayfaları ile birlikte temin etmekle birlikte sizlerle paylaşmaya karar verdim. 
Resme Tıklayıp büyülterek içeriği okuyabilirsiniz.

2004 yılında çekilen Troy filmi,  Homeros'un İlayda destanına uygun bir şekilde çevrildiği anlaşılmakla birlikte bazı değişiklikler de yok değil. Ancak, söz konusu Troya Savaşı Renkli Dünya dergisinde de çok değişik bir şekilde ele alınmış. Dergide anlatılanlar ile filmde anlatılanlar ve İlyada destanında yer alan bilgiler arasında ufak tefek değişiklikler kendini gösteriyor. 

Resme tıklayıp büyülterek içeriği okuyabilirsiniz.

Benim bu dergide aklımda kalan en belirgin olay, Aşil'in oğlu tarafından Hektor'un oğlunun bacaklarından tutularak sarayın duvarlarına çarpmak suretiyle öldürülmesidir. Filmde böyle bir sahneye yer verilmemiş olup, Hektor'un karısı ile birlikte çocuğu da gizli bir geçitten geçerek Truva'yı terk ediyorlar. Ne filmde ne de İiyada destanında Aşil'in oğlundan bahsedilmiyor.

İlyada destanında Aşil'in Hektor'u öldürme nedeni çok sevdiği öldürülen dostu Patraklos'un öcünü almak içindir. Oysa filminde yeğeni, Aşil'in zırhını giyerek savaşa katılıyor ve Hektor tarafından öldürülüyor. Dergide ise, Aşil ancak topuklarından okla vurulursa ölebileceği için, Truva prensi Hektor'un kardeşi Paris tarafından okla topuğundan oklanarak öldürülüyor.  

Kişilik Testi


Bu kişilik testinde, algılarınıza göre resimde gördüğünüz adamı, evin içinde mi yoksa dışında mı gördüğünüze karar vermeniz gerekiyor. 

Gördüğünüz üzere, bu özel bir resim olmakla birlikte doğru veya yanlış olarak sayılabilecek bir cevabı içinde barındırmamaktadır. 

Bu test, yalnızca şu zamana kadar içinizde saklı kalmış birtakım düşünceleri açığa çıkaracaktır. Şimdi resme hızlıca bakıp adamın evin içinde mi yoksa dışında mı olduğuna karar verin.


KULLANICI ADI

GÖRÜNTÜ

KİŞİLİK

Recep Altun

Evin Dışında

Siz dürüstlüğe ve samimiyete önem veren birisiniz.

Duygu Emanet

Evin Dışında-İçinde

Siz çok özgün ve yaratıcı bir kişiliksiniz.

Uzmanamator

Hiçbir Yerde

-

Turgay Aksoy

Evin İçinde

Siz daime tartışmalardan ve çekişmelerden kaçınan birisiniz.

Zeugma

Evin Dışında

Siz dürüstlüğe ve samimiyete önem veren birisiniz.

SzgnBsl

Evin İçinde

Siz daime tartışmalardan ve çekişmelerden kaçınan birisiniz.

Ahmet Ozan

Evin Dışında

Siz dürüstlüğe ve samimiyete önem veren birisiniz

Momentos

Evin Dışında

Siz dürüstlüğe ve samimiyete önem veren birisiniz.

Deeptone

Evin Dışında

Siz dürüstlüğe ve samimiyete önem veren birisiniz.

Klio’nun Şrks.

Evin Dışında

Siz dürüstlüğe ve samimiyete önem veren birisiniz.

Bir Edip

Evin Dışında

Siz dürüstlüğe ve samimiyete önem veren birisiniz.

YILDIZ

Evin Dışında

Siz dürüstlüğe ve samimiyete önem veren birisiniz.

PelinPembesi

Evin Dışında

Siz dürüstlüğe ve samimiyete önem veren birisiniz.

Hüseyin Güzel

Evin Dışında

Siz dürüstlüğe ve samimiyete önem veren birisiniz.

BücürükveBen

Evin Dışında

Siz dürüstlüğe ve samimiyete önem veren birisiniz.

Handan

Evin Dışında

Siz dürüstlüğe ve samimiyete önem veren birisiniz.

Manxcat Kuyruksuzkedi

Evin İçinde

Siz daime tartışmalardan ve çekişmelerden kaçınan birisiniz.

Tülay Gürdal

Evin Dışında

Siz dürüstlüğe ve samimiyete önem veren birisiniz.

Ertuğrul Yldrm

Evin Dışında

Siz dürüstlüğe ve samimiyete önem veren birisiniz.

Mavi Anne

Evin Dışında

Siz dürüstlüğe ve samimiyete önem veren birisiniz.

Yüreğimin İklimi

Evin İçinde

Siz daime tartışmalardan ve çekişmelerden kaçınan birisiniz.

Alevin Dünyası

Evin İçinde-Dışında

Siz çok özgün ve yaratıcı bir kişiliksiniz.

Gülten

Evin İçinde-Dışında

Siz çok özgün ve yaratıcı bir kişiliksiniz.



Test Sonucu: Adam Evin Dışında Siz, her şeyden öte dürüstlüğe ve samimiyete önem veren birisinizdir. Bir hazine kadar önemli olan bu önceliğiniz, sizi sıkıntıya sokacak veya başkaları rahatsızlık duyacak olsa bile önemini sonuna kadar korur. Ne demişler; gerçekler acıdır…. Bu nedenle bazı arkadaşlarınız içten içe size karşı düşmanlık besleyebilirler çünkü siz hep dürüstlükten ve doğruyu söylemekten yanasınızdır. İnsanların sizi sorunsuz bir şekilde anlamasını isteyeceğinizden dolayı, fikir, görüş ve duygularınızı, korkularınızın gölgesinde bırakmadan, doğrudan ifade etmeyi iyi bilirsiniz. Kimseye bağlı hareket etmek istemezsiniz çünkü bir şeylerin düzene girmesi için kendi başınıza bir çaba sarf etmeniz gerektiğine inanırsınız. Ancak, herhangi bir alanda ortak hedefe ulaşma yolundaki takım çalışmalarına önem verirsiniz. Örneğin, futbol gibi bir takım oyunu sizin ilginizi çekebilir. Bununla birlikte, cesur davranırsanız, kalbinizin arzuladığı her neyse onu başarırsınız. 

Test Sonucu: Adam Evin İçinde Siz daima tartışmalardan ve çekişmelerden kaçınan birisinizdir. İnsanlarla bir şekilde geçinmenin yolunu bulabilecek biri olmakla birlikte “savaş” gibi olgulara mahal vermemek için, çok gerekli olmadıkça taraf seçmezsiniz. Karmaşık bir mizaca sahipsinizdir ve çoğu insan genellikle aklınızın derinliklerine girip sizi anlayabilme tecrübesini tatmamıştır. Bu nedenle bazen kendinizi ortamdan uzak hissediyor ve iletişimsel birtakım problemler yaşıyor olabilirsiniz. Yersiz bir “fırtına” çıkmasındansa, önce sessizlik ve sakinlikten yanasınızdır. Bazen neye karşı gösterdiğinizi bilmeseniz de, nezaketli bir biçimde inatla bir şeylere karşı dirayet gösterirsiniz. Bu özelliğinizi bilecek kadar size yakın olan insanlar, onları ve problemlerini sonuna kadar dinlediğiniz için müteşekkirdirler. Olumsuz şart ve koşulların ötesinde nasıl düşünülür iyi bilirsiniz ve dolayısıyla da, işler zorlaştığı vakit kendinizi yenilgiye uğramış hissetmezsiniz. 

Test Sonucu: Adam Evin hem İçinde hem Dışında Siz çok özgün ve yaratıcı bir kişiliksinizdir. Harekete geçtiğiniz vakit hayal gücünüz asla sizi yarı yolda bırakmaz. Arkadaşlarınızın da hayal güçleri gelişmiştir. Ayrıca, kendinizi mizah anlayışınıza göre tanımlarsınız çünkü hayattaki birtakım saçmalıklara değinerek espriler yapıp başkalarını eğlendirirsiniz. İnsanlar size kızgın olsa bile, onları güldürebilme yeteneğine sahipsinizdir. Bu da, size doğarken bahşedilmiş bir yetenektir ve etrafınızdaki herkes bu özelliğinizin farkındadır. Bununla birlikte, keskin bir görüş ve güçlü bir algı yeteneğiniz olduğunu dile getiriyor olabilirsiniz. Çünkü sizler gördüğünüzü, ‘göründüğü’ gibi değil ‘olduğu’ gibi görenlerdensiniz.' Günlük hayatınızda karşınıza çıkan ufak detaylar bile, size birçok şey ifade edebilir bu yüzden de, insanlar abarttığınızı düşünüyor olabilirler. Ancak, huzuru ve uyumu yakalamanız sizin için gereklidir. Kendinizi sevdiklerinizin yerine koyup onları anlayabildiğinizden dolayı da, empati yeteneğiniz oldukça gelişmiş bir karakter özelliğinizdir. İnsanlar sizlere devamlı içini dökmese de, gerçek dostlarınız sizi daima sevecek ve destek olacaktır.

Kader Seçimi

Resim İnternetten Alıntıdır.

Merhabalar.

Önümüzde bir erken ya da baskın seçim görünüyor. Aslında bu erken seçim, bir kader seçimidir. Çünkü ya gerçek bir çağdaş demokrasi sağlanacak; laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olacağız, ya da yurttaş olmaktan çıkıp bir otoritere biat etmiş Ortadoğu ülkesi haline geleceğiz.

Bu kader seçiminin mutlaka güvenlik içinde yapılmasının sağlanması gerek. Eğer bu sağlanabilir ve bu ucube tek adam rejiminin iktidarı seçim yoluyla değişirse, ülke huzura ve güvene kavuşur. Millet İttifakı'nın, Türkiye'nin kader seçimi ve geleceği üzerinde kumar oynama hakkı ve lüksü yoktur.

Seçim gününün açıklanmasından oy verme gününe kadar parti devletinin, devlet partisine maddi manevi her türlü imkanı aktaracağında kuşku yoktur. Seçmen kütüklerinin ve listelerinin hazırlanması anayasaya aykırı olarak İçişleri Bakanlığı'nın Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenmekte, sayılan oylar Adalet Bakanlığı'nın UYAP sisteminde toplanmaktadır.

SEÇSİS sistemi ayrı bir kuşku konusudur. RTÜK, Anadolu Ajansı, TRT, geri dönmeyen devlet bankası kredileri ile kurulan yandaş medya, seçim öncesinde ve sırasında iktidar partilerinin yanında olacaktır. YSK'nin geçmiş eylemleri geleceğin teminatıdır. Seçmen listelerinin binalarda oturanlar üzerinden değil, soyadına göre düzenlenmesi, denetleme yönünden ayrı bir sorundur. Geçici koruma altındaki Suriyeli, Afganlı, diğer ülke vatandaşlarının kaçının T.C. vatandaşlığına alındıkları ve kimlikleri belli değildir. Çare, muhalefet partilerinin güç birliği ve işbölümü yapmalarındadır. 

Cumhuriyet kurum ve kuruluşu, bugün nasıl bir cemaat, mezhep, tarikat ve parti yapısı haline getirildiyse, olması gereken haline de ancak o yetkilerle getirilebilir. Millet İttifakı'nın, Türkiye'nin kader seçimi ve geleceği üzerinde kumar oynama hakkı ve lüksü yoktur. İstanbul seçimlerindeki işbirliği örnek alınmalıdır.

Selam ve saygılarımla.

Kaynak: 05.01.2022 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi (Işık Kansu)

Daha Nereye Kadar

 
Adana'da, ortaokul öğrencisi Musa Mert Tığıl (13) okula taş attığı için uyardığı, Suriyeli N.D. (15) tarafından sırtından bıçaklandı. Ağır yaralanan Mert'in sol akciğeri söndü, hayati tehlikesi var.

Mert okulda duyarlı bir insan olmayı öğrendi ve öyle davrandı. Amacı sadece okulunu korumaktı. Şimdi Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşam savaşı veriyor. 

Yabancıların ülkemize sokulduğundan beri bu kaçıncı olay, sayısını bilmiyoruz. Çünkü, bu tür olayların basına aksetmemesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Ben "daha nereye kadar? Yeter artık!" diyorum. Suriyelileri, Afganları, Iraklıları, Pakistanlıları vs ülkeye sokanlara sesleniyorum;  mutlu musunuz?